Çalı Dikeni ✔️

15.Bölüm

Miran arabasına bindi Elvan'a karşı sabırlı olmaya incitmemeye çalışıyor ama bir türlü karşılıklı tartışmadan laf sokmadan duramıyorlardı.
Kızın söylediklerini düşününce sinirle gülmeye başladı.
Nereden buluyordu bu cesareti iki gün iyi davrandığı diye mi dili uzamıştı yoksa bu kız hep böylemiydi ?

Telefonunun sesi ile daldığı düşüncelerden çıktı.
"Alo"
"Gülnihal ?"
"Ben sadece  sesini duymak istedim  Miran kusura bakma "
"Gülnihal kapatma nolur çok özledim seni "
"Bende Miran bende çok özledim ama kavuşmak hayal oldu"
Miran hiç bir şey diyemedi bekle beni iki üç aya boşanacağım diyemedi.
Sanki dili tutuldu  evlenme bırakma beni diyemedi .
"Kapatmam lazım Miran seni sevdiğimi sakın unutma "dedi.
Adam duydukları ile arabayı sağ çekip durdu camı açıp nefes almaya çalıştı.
Miran yaşadığı ikilemle nefes alamazken Gülnihal ve Leyla kazandıkları zafere gülüyorlardı.
"Şimdi sıra İbrahim'de ara ona Recep ağanın seni zorladığını Elvan'ın aldatıldığını sandığı için evlendiğini  anlat  "
"Gelsin bakalım o zaman neler olacak "
"Gülnihal neden yapıyorsun bunu?" bunu diye sordu İbrahim'i bu işi bulaştırmak istemiyordu .

"Benim nedenim var belki ama sen Ömer ile hep görüştün ,hep yedek tuttun adamı neden hala Miran'ın hayatıyla ilgilisin anlamıyorum ?"

"Miran ile üç yıldır birlikteyiz öncesinde desen yıllarca uzaktan baktım "
"Ona ilk bakan  farketmemi sağlayan  Elvan'dı. "
"Anlamadım "

"Öyle hayran bakıyordu ki adama onun değil benim olsun istedim  zaten o daha küçüktü"

"Onbeş yaşındaydı aşkı sevdayı bilmiyordu ama ben görmüştüm o bakışlarda .Yıllarca bende  Elvan gibi davrandım onun adama baktığı gibi baktım ,şimdi o kızla  mutlu olma ihtimalini düşündükçe deliriyorum "dedi.

Leyla duydukları ile arkadaşına şaşkınlıkla baktı  .
"Bunu beklemiyordum işte "
"Elvan'ın bir erkeğe hayran olduğunu, beğendiğini hiç görmemiştim "
"Keşfetmesine fırsatı olmadı ben adama aşık oldum dedim üstüne babası İbrahim ile sözleyince kapandı o defter"

"Ama yeniden açılma ihtimali var .Belkide kaderleri birdir "deyip düşünmeye başladı.

O da yıllarca İbrahim'i uzaktan beğenmişti.
İbrahim Elvan'a aşıktı aileler söz yapınca Leyla hırs yapıp adamı küçümsemeye başlamış hedefini sırf onu ezmek için   Devran'a çevirmişti.
Aradan zaman geçince gerçek duygularını o bile unutmuştu şimdi ise İbrahim ile olma umudu içinde gömdüğünü unuttuğu duyguları yeniden ortaya çıkarmıştı.
"Gülnihal  İbrahim'i bu işe katmasak olmaz mı ?"
"Neden ?"
"Ben onu "
"Sakın seviyorum deme Leyla gülerim ağa değil adam gibi bir işi bile yok "
"Ne yapacaksın o çulsuzu?"
"Ben razıyım Gülnihal yapmayalım İbrahim'i karıştırmalayalım "
"Çok geç artık Leyla bu oyuna başladık bak ben Ömer ile nişanımı tehlikeye atıyorum Miran'ı arıyorum "
"Sende yapacaksın hem sende mağdur gibi davranıp adamı kendine mecbur bırakabilirsin "
"Off bilmiyorum bu oyun eskisi kadar zevk vermiyor bana "
"Biraz önce Miran'a gülüyordun söz konusu İbrahim olduğu için kaçmıştır keyfin ama kaçamazsın Leyla "
"Ara İbrahim'i anlat her şeyi son olanı da anlat hala el öpmeye gelmediklerini Elvan'ın evden kaçtığını söyle iyice umutlansın " dedi.
Leyla istemeye istemeye İbrahim'i aradı.
Gülnihal'in söylediği her şeyi adama söyleyince İbrahim umutla doldu.
Leyla ise adama verdiği her umutla kendisi yıkıldı.

"Oldu bu iş Leyla üzme kendini sonunda kazanan sen olacaksın "deyip kendini keyifle yatağa bırakıp Ömer'i aradı akşam buluşmak için program yaptı.

Miran Gülnihal'in kendini hatırlatması ile yine eski adam oldu .
Ayrıldığı kavuşamadığı kızın sesiyle aşkı depreşirken Elvan'a nefret'i abisi ve Devran'a kızgınlığı arttı.
Bütün gün kendini işe vermeye çalışsada yapamadı .
Baktı olmuyor son çare kendini Hüseyin beyin meyhanesine atmakta buldu .
"Hoşgeldin Miran, Devran yok mu ?"
"O artık evli barklı adam abi tek tabancayız mecbur masa sende "
Hüseyin Bey garson çocuklara masayı gösterip donatmalarına söyledi elinde bir bardak çay ile o da Miran'ın karşısına oturdu.
"Sen içmeyecek misin ?"
"Benim efkarımı da bu dağıtıyor evlat "
"Öyle olsun bakalım "
"Anlat bakalım ne attı seni buraya bir başına hemde ?"  
"Ah be usta bir bilsem neler oluyor aklım başka yüreğim başka dilim  başka  karar veriyor "
"Aklım Elvan senin karın sahip çık üzme kırma diyor .Kalbim Gülnihal'i seviyor kavuşmak istiyor.Dilim desen o Gülnihal'e konuşamaz ,Elvan'a susmaz oldu "
"Birisinin canını  konuşarak yakıyorum diğerini susarak solduruyorum .Karıştım ustam  "
"Çözülür evlat çözülür  sen yeter ki hangi ipi sağlam bırakacağına karar ver"
"Kaderine razı gelip Elvan'ı mı seçeceksin ?Yoksa tek sevdiğim var deyip Gülnihal'i mi ?Sen buna karar ver   sonrası kolay "deyip masadan kalktı .
Miran zil zurna sarhoş olana kadar içti.

Konağın kapısından girince ayakta duracak hali yoktu .
Merdivenlerden zar zor tırmanıp kendisini odaya attı .
Yatağa bakınca Elvan'ın uyuduğunu görüp arkasındaki koltuğa  baktı .
Koltukta yeri hazırdı usulca oturdu başını iki elinin arasına aldı. 
Bir karar vermiş artık bir seçim yapmıştı ama bunu dile getirmek arkadaşını yok saymak kolay olmayacaktı .

Elvan gözlerini açınca karşısındaki koltukta üstüyle yatan Miran'a gülerek baktı.
Dün akşam gelse ona ne güzel tuzaklar kurmuştu ama adam eve gelmemiş birde üstüne içmişti,
Önceden abisi ile giderlerdi bazı günler Dağhan konağına sarhoş sarhoş gelip avluda gülerler babası ve Kudret hanım ikisine birden kızardı.
O günler aklına gelince gülüşü yüzünde büyüdü kocaman oldu.
Mutluydu o zamanlar on beşinde hayat dolu umut dolu bir kızdı .
Yataktan kalkıp banyoya girdi üzerine diz üstü belden bağlamalı mavi bir elbise giydi saçlarını tepesinde topladı .

Adamın orada iki büklüm yatmasına kendine kızsa da acıdı .
Tepesine dikilip uyandırmaya çalıştı .
"Miran hadi yatağa geç orada uyu "
Miran ise gördüğü rüyadan uyanıp karşısındaki kızın yüzüyle yutkundu .
"Ne var yatakta aslan falan buldun da beni parçalasın diye oraya mı çağırıyorsun?"
"He Miran komşunun aslanı bizim bahçeye girmiş bende dedim bizim evde ısırılacak bir adam var etli butlu doyar garip  .Hadi çok konuşma zaten zil zurna sarhoş gelmişsin belli öğlene kadar ayılamazsın bari yatakta bayıl .İyilikte yaramıyor erkek milletine "
Miran homurdanarak yatağa elbiseleri ile yattı .
Burnuna dolan çicek kokusu ile kıza bakmadan konuşmaya başladı .
"Şu parfümünü değiştir artık hiç güzel kokmuyor midem bulanıyor" .

Elvan adama yaptığı iyiliğe verdiği karşılıkla sinirlendi .
'Hiçte bile mis gibi kokar benim parfümüm görürsün sen ?'

Mutfağa heyecanla koşarak girdi eline aldığı sirke şişesinden bir bardak doldurup geri odaya çıktı.
Adam iki dakika da derin bir uykuya dalmıştı rüyasında yine arkası dönük güzel kokan bir kız vardı .
Tam kıza yaklaşıp yüzünü görecekken yağmur yağmaya başladı .

Yüzündeki sirkeyi uykusunda silmeye başladı.
Burnuna gelen koku ile yavaş yavaş gözlerini açtı .
Yine gülerek ona bakan Elvan'ı görünce kaşları çatıldı .
Burnuna gelen koku ile bakışları yatağı buldu.
"Ne döktün sen üstüme ?"
"Elimde su vardı yanlışlıkla döküldü "
"Ne suyu bu böyle kokuyor "
"Ben diyete başladım sabahları sirkeli su içiyorum da "
Saçmaladığının farkındaydı ama Miran öyle bir bakıyordu ki korkmuştu .

"Sen beni salak mı sanıyorsun küçük baş belası .Doymadığını bu evde yaşayan herkes biliyor"
Yataktan kalktığı gibi kızın yanına geldi elinden yarım bardak sirkeyi aldı .
Elvan duvar ile adam arasına sıkışmış hareket dahi edemiyordu.

"Bırak gideyim buradan kurtulursam çok kötü olur "
"Hala tehdit öyle mi ?Bak kızım iki yüz verdim diye şımarma haddini yerini bil "
"Haddimi biliyorum ama yerim neresi söylesene Miran .Bu konağın dışı mı yerim ?"
"Aynen öyle bu evde sığıntısın ona göre davran "
"Anladım "deyip dolan gözlerini adamdan kaçırdı .
"Bırak o zaman gideyim "
"Tutmuyorum ki seni istediğin zaman gidersin ikimizde kurtuluruz "
Miran'ın ağırlığı üstünden gidince Elvan yavaşça adam ve duvar arasında hareket etti .
"Sana bu eve meraklı değilim istersen şimdi gönder umrumda olmaz "deyince Miran elindeki yarım sirke dolu bardağı kıza uzattı.
"İç hadi "
"Bunu içip bitirirsen seni en kısa zamanda evine gönderirim "
"Söz mü sonra boşuna içmiş olmayayım"
"Ağa sözü "
"Ağa sözü istemem onun aşiret bir araya gelince hükmü yok "
"Ne sözü istiyorsun baş belası "
"Senin sözünü "
"Ne farkeder ikisi de benim "
"Hadi söz ver "
"Tamam söz ne zaman istersen gidebileceksin "dediği an Elvan bir dikişte yarım bardak sirkeyi aç karnına içti .
"Sen manyaksın "
"Hiç akıllı olduğumu söylemedim şimdi kolumu bırak "
"Üç gün Miran üç gün sonra gideceğim sende herkese bunu kabul ettireceksin"dedi.
Kaynayan midesini tutarak odadan çıktı .
Miran kızın bu yaptığını hiç beklemediği için olduğu yerde dondu kaldı.