20.Bölüm

38.2K 2K 20
                                    

Elvan daha çok küçükken geldikleri çiftlik evini severdi ne nedenle gelirse gelsin burayı görmekten mutlu oldu.
Çocukluğunda ata biner etrafı özgürce gezerdi ,konak gibi dışarı çıkmak yasakta değildi arazi kendilerinin olduğu için kimse ses etmezdi.
Valizlerini çalışanlar odasına çıkarınca bahçeye abisinin yanına çıktı .
"Çok güzel olmuş burası yıllar oldu gelmeyeli Ohh havası bile bir başka sanki " deyip temiz havayı ciğerlerine çekti.

"Bayağı yorulmuşum Diyar nerede ?"
"Dinlenmek için odaya çıktı araba yolculuğuna pek dayanamıyor "
Elvan abisinin karısı ile ilgili konuşurkenki gülümsemesini izledi onun adına öyle mutluydu ki .
Melek'i kaybettikten sonra hayata küsen abisi Diyar hayatına girdikten sonra huzurluydu ve gözlerinde gördüğü pırıltılarla Elvan anladı ki yeniden aşık bile olmuştu.
"Neye gülüyorsun bakalım Elvan hanım ?"
"Sana karın hakkında çok tatlı konuşuyorsun "
"Bak abisiyle nasıl konuşuyor utanmaz"diyerek masada duran üzümden koparıp kıza attı.
Elvan ise masada yeni farkettiği üzümle gülümsemeye başladı yaklaşıp bir salkım alıp iştahla yemeye başladı.
"Elvan "
"Hı "
"Boğulacaksın yavaş ye "
"Tadı bayağı güzelmiş ben acıkmışım ya bir mutfağa bakıyım "deyip giderken Devran kıza şaşkınlıkla bakıyordu .

Elvan mutfakta bir şeyler atıştırıp çıkınca abisini sırıtır bir halde telefona bakarken buldu.
"Neye gülüyorsun sen bu kadar bir anlasam?"
"Hiç aklıma öyle bir şey geldi "
"Doydun mu sen bari "
"Çok yemedim birlikte yiyelim diye atıştırdım sadece "

Devran kardeşine bakıp Miran'ın aradığını söyleyip söyleme arasında kaldı.
Adamın kıskançlığı ,Gülnihal'in aklına gelmeden Elvan'ın peşine düşmesi hoşuna gitmişti.
Özellikle de bu evlilik bitti sözüne verdiği cevap ile çok mutlu oldu.
Tam kardeşine telefon konuşmasını anlatmaya karar vermişken Elvan'ın masanın üstündeki telefonu çalmaya başladı.
"Miran arıyor "
"Neden arıyor ki beni ?"
"Aç bak Elvan telefonun ekranına bakarak anlayamazsın "
"Kızacak köpürecek kesin yoksa niye arasın ?Ah  birde teşekkür edebilir sonuçta ona yol açtım kavuşmuştur manyak sevgilisine "diye söylenerek ekrana baktı.
Arama bitince geçip koltuklardan birine oturdu.
"Abi sen neye bu kadar sırıtıyorsun yeter artık söyle bana da !"
"Boşver "
"Ben Diyar'ımı özledim odaya gidiyorum seninki ararsa aç konuş ne diyecek bende merak ettim"
Elvan abisine sinirle baktı .
"O benimki değil Gülnihal'in ki "

Devran sesli bir şekilde söylenerek eve girdi.
"Ben artık bundan emin değilim "
Elvan abisinin söylediğini duymamış telefonun ekranına hala bakıyordu.

Miran ise kızın telefonunu açmaması ile daha çok sinirlendi .
Odanın içinde bir o yana bir bu yana sinirle volta atarken Ayşe hanım odaya girdi.
"Ne yapıyorsun burada ?" diye içeri girince adam kendimi panikle sandalyeye atıp savunmaya geçti.

"Çalışıyorum anne abimler yarışa tatile çıkınca işler bana kaldı farkındaysan "
Ayşe hanım oğlundaki tuhaflığı anlamıyordu.
"Elvan gitti haberin var mı hani karın olan kız !"
"Var haberim "dedi
Annesinin gelişi ile birden oturduğu sandalyeye yerleşip önüne ne olduğunu anlamadığı bir dosya çıkardı bakışlarını önündeki kağıtlara eğdi.
"Bu kadar mı yani ?"
"Ne dememi bekliyorsun beni nasıl bırakır gider falan diye yas tutmamı mı ?"
"Hayır doğru söylemek gerekirse Gülnihal'e gitmeni daha çok beklerdim"
Miran annesinin sözleri ile bakışlarını kadının gözlerine kaldırdı.
"Olmayacağını bile bile mi?"
"Elvan gitti açarsın boşanma davasını niye olmasın ?"
"Anne biz berdel ile evlendik ağalar karar verdi biliyorsun değil mi yoksa Devran ile anlaşıp beni delirtmeye mi karar verdiniz ?"
"Olmuyorsa zorlamamak gerektiğine karar verdim hem zaten sizinki berdel sayılmaz Devran ve abin yüzünden oldu boşansanız kimsenin laf edeceğini sanmam .Hem sende gitmesini istiyordun zaten bence sevinmelisin kız seni büyük bir yükten kurtardı"
Miran neden tereddütte kaldığını anlamasa da annesi haklıydı .
Olmayacak bir evlilikti sonuçta gitmesini Miran'da istiyordu kız sözünü tutmuş üç gün sonra gideceğim demiş ve gitmişti .
Zorla yapılan evlilik bitmişti ama neden Miran kendini huzursuz hissediyordu bunu çözemedi .

Odasına girince koltuğun üzerine baktı yatak yapılmamıştı.
Banyoya girdi her şey tertemiz düzenliydi tuzaklar yoktu.
Dolabını açınca burnuna dolan koku ile gülümsedi. 
"Kokarca giderken kokusunu bırakmış" 
"Başka da hiç bir şey bırakmamış " diye söylenerek banyoya girdi.
Duştan çıkınca üzerini giyindi yemek yemek için aşağı ineceği zaman makyaj masasının üstüne koyduğu pastayı farketti.
"Yine yiyemedin baş belası "diyerek paketi alıp aşağıya mutfağa indirdi.
Herkes adamın pasta almasına şaşırsada kimse sesini çıkarmadı yorum yapmadı.
Bugün olan hiç bir şeyi anlamamışlar konağı şaşkınlığın getirdiği bir sessizlik kaplamıştı .

Adam karşısındaki sandalyeye bakarak yemeğinden bir kaşık aldı.
Yiyemeyeceğini anlayınca bıraktı.
"Size afiyet olsun benim pek iştahım yok "deyip masadan kalktı .
Nereye gittiğini bilmeden bir süre araba sürdü boş yollarda hız yaptı.
Yorulunca Hüseyin beyin yanına efkar dağıtmaya geldi.
"Oo Miran ağam çok sık gelir oldun hayırdır ?"
"Kafa dağıtmak için abi masa senden "deyip oturdu.
Omuzları düşmüştü içindeki boşluğu anlamıyordu.
Neydi onu huzursuz eden kızın gidişi olamazdı bunu düşünmüyordu sonuçta gitsin diye uğraşmış zafer kazanmıştı ama mutlu hissetmiyordu bu durumuna bir anlam veremedi.
Ne kadar içtiğini ayağa kalkmaya çalışınca anladı.
Ayakta duramayınca tekrar yerine oturdu.
Masadan destek alıp tekrar ayağa kalkmaya çalışırken Hüseyin bey koluna girdi.
"Ah be evlat ne vardı böyle içecek ?"
"Gitti abi biliyor musun ?Baş belam gitti kurtuldum ondan "
Adamın söylediklerini anlamıyor gülüyordu.
Koskoca Miran ağa ne oldu bu hale geldi çözemedi.
"Mutlu olmamı istiyormuş ona ne değil mi belki ben mutsuz olmak istiyorum o ne karışıyor .Bırak ya gitmeyeceğim "
Adamdan kurtulup yeniden masanın başına geçti bardaktaki son damlayı kafasına dikti.
Hüseyin bey baktı baş edemeyecek Devran' ararken  Miran bağırmaya devam ediyordu.

Telefonun sesiyle Devran uykusundan sıçrayarak uyandı.
Gözlerini uykunun mahmurluğu ile zar zor açarak arayana baktı.
Hüseyin abi adını görünce şaşırdı sabahın dördünde ne siye arardı ki Devran'ı anlam veremese de açtı.
"Alo "
"Devran kusura bakma evladım senin Miran içti eve gönderemiyorum bu kadar saattir başıma kaldı. "
Miran'ın arkadan gelen sarhoş sesiyle Devran uykusundan ayılıp olanları az da olsa kavradı .
"Oh gitti kurtuldum .Artık rahat rahat uyurum yatağım var"diye bağırıyordu.
"Evlat ne olmuş buna ben baş edemiyorum sen gel al götür "

Devran duyduğu seslerle gülmeye başladı.
"Ne oluyor Devran bu saatte ?"diye uyanan küçük karısının saçlarını öptü.
"Yok bir şey güzelim abin aşık olmuş" Diyar kocasının gülerek söylediği sözlerle gözlerini kocaman açıp şaşkınlıka baktı.
"Ayıkken  anlayamadığını sarhoşken anlamış ama  hala kabul etmiyor aşkını hıyar " diyerek karısına dinletmeye başladı.
"Kurtuldum abi kurban keseceğim yarın gitti oh be ! Neler yaptı bana bir bilsen ."deyip kızın yaptıklarını hatırlayınca kendi kendine  gülmeye başladı.
Diyar abisinin çaresizliğine gülsede kıyamadı derin bir nefes alıp kocasına sarıldı.

"Gidip getirsen olmaz mı Devran ?"
"Gülnihal'e gitmedi vazgeçmedi işte yeter bu ceza, gerisini kendi aralarında halletsinler olmaz mı  ?"
"Bilmiyorum Diyar'ım bilmiyorum.Elvan bu saatte uyuyordur ona sormadan nasıl olur ki ?"
"Abim düştüyse bu ateşe Elvan çoktan düşmüştür "
"Nedenmiş o küçük karım ?"
"Çünkü biz ikimizde size hep hayrandık o da abime hayrandı o Gülnihal cadısı araya girmese belki ikisi çoktan aşık bile olurdu "
"Yine de emin değilim."
"Sen karına güven hadi git getir abimi zaten şimdi çıksan sabaha ancak burada olursunuz ben Elvan'a sorarım istemezse getirmezsin "
Devran karısının söylediklerini düşündü kardeşinin kabul etmeyeceğini biliyordu.
"Gerçi istese bile getir demez benim inatçı kardeşim ya neyse "
"Sen orasını karına bırak ağzından laf almaya çalışacağım ve alacağım"deyip kocasının boynuna sarıldı .

Devran emin değildi ama karısına kıyamamıştı.
Tabi birde Miran'ı o halde görmenin sevinci vardı içinde .
Bu anı kaçırmayı istemiyordu kardeşinin ve kendisinin burnundan getirdiği ,pişman ettiği günlerin hıncını almak istiyordu.

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin