Çalı Dikeni ✔️

22.Bölüm

Elvan sabah erkenden at binmeye gitmiş civarı gezmişti .
Çok acıkmasa geri dönmezdi ya karnından sesler gelince gerisin  geriye dönmüştü .
Kahvaltı sofrasına bakınca arkası dönük adamı tanımaya çalıştı.
Atını kahyaya verip yaklaştıkça kalbinin hızlanmaya başlayan atışı ile nefesini tuttu.
"Korkma hiç bir şey yapamaz cezasını veririz"
Kalbinin atışına öyle acemiydiki o an için korkudan olduğunu düşündü.

Miran arkasını dönünce  göz göze geldirler yaşadığı heyecanla  derin bir nefes aldı .
"Neden burada abi ?"İstemiyorum onu nolur gönderme beni onunla "
Miran kızın sözleri ile bakışlarını çevirdi neden buradayım ?
Bende seni istemiyorum baş belası demek istedi ama kelimeler iki dudağının arasından dökülmedi.
"Hadi biraz yürüyün etrafı göster Miran ağaya "
"Abi "
"Hadi inatçı keçim hadi "

Elvan istemeye istemeye yürümeye başlayınca Miran'da kızın arkasından yürümeye başladı .
Nereye yürüdüklerini önemsemeden Elvan çalıların arasına girdi .
Miran bacaklarına takılan çalı dikenlerini eliyle kurtarıp yürüyordu.
Öyle çalılık bir alandı ki bacağını kurtarayım derken elleri yanıyordu.
"Elvan dur artık daha ilerisinde çalıdan başka bir şey yok !Böyle mi ceza vereceksin bana ?"
Elvan adama gözyaşları ile bakınca Miran bir kaç adım attı ama yine bacağına takılan çalı ile bir an hareket edemedi .
Elvan adamın yanına gelip ayağıyla dikene basıp kurtardı .Miran kızın yüzünün her bir karesini inceleyerek baktı fısıltı ile konuştu
"Tıpkı senin gibiler "
"Kimler "
"Çalılar işte "
"Neyimiz benziyormuş çalıyla dilimiz mi ?"
"Kendini bilmen güzel ama hayır diliniz benzemiyor "
"Ne o zaman ?"
"Boşver belki bir gün söylerim "
"Bu son günümüz bir daha beni nerede göreceksin söyle işte Miran ağa "
"Madem son günümüz hiç söylemem "
"Of aman söylenmezsen söyleme hiç meraklı değilim !"
"Hem sen niye geldin Gülnihal'ine gitseydin ya !"

"Niye geldiğimi hatırlamıyorum çok sarhoştum ama geldiysem  vardır bir sebebi "deyip sustu.
Dün gece neler olmuştu nasıl buraya gelmişti Devran ile ne konuşmuştu ne demiştide adamı ikna etmişti gerçekten hatırlamıyordu.

Elvan adamın sözlerinden hiç bir şey anlamadan giderken bacağına batan çalı dikeni ile durdu.
Sinirinden çıplak bacaklarını çizen çalıları umursamamıştı ama şimdi değdiği yerler yanıyordu .
Miran kızın yanına gelip dizinin altındaki elbiseden görünen bacaklarına yüzünü buruşturarak baktı .
Biraz daha yaklaşıp kızın arkasından dolanıp kucağına aldı .
"Ne ne yapıyorsun ?"
"Buradan çıkana kadar kucağımda dur"
"İstemiyorum indir beni "
"Sessiz ol artık çalı dikeni "deyip temiz dikensiz alana geldiğinde bile kızı kucağından indirmeden yürüdü .
"Sen bu elbise ile mi ata bindin ?"
Adamın kollarında sıcak göğsünde mayışan Elvan gözlerini kapatmıştı .
"Sana soru sordum bu elbise ile mi ata bindin ?"
"Hı hı "
"Binme bir daha "
Elvan neden diye sormadı Miran'da devamını getirmedi .
Adamın kucağında biraz daha yol aldılar Miran yorulduğunu hissedince indirmek için kıza baktı uyuyordu.
Kucağında bunca zaman niye sessiz kaldığına şaşırmıştı zaten bu duruma  gülümsedi .
Kızı yavaşça çimenlerin üzerine bırakıp kendiside yanına uzandı Elvan'ı belinden tutup kendine doğru çekti.
Yüzlerini birbirine bakar  pozisyona getirip kızın yüzünün her bir zerresini sessizce izledi.
"Ne yapacağım seninle çalı dikeni hayatımı kurtarayım derken dikenlerini öyle bir batırdınki kurtulamıyorum senden "deyip kızı kollarına çekip bulutları bir süre izledi .
İki gündür yaşadığı tereddütte huzursuzlukta gitmişti şimdi kendini daha iyi hissediyordu .
"Yaşayalım  bakalım Elvan hanım belki bizede güzel  bir aşk yazılmıştır haberimiz yoktur .Baksana alışmışım senin cadılıklarına ,geldim her yanıma dikenler battı yinede gidemiyorum .Bakalım uyanınca ne yapacaksın bana ?"deyip tebessüm etti.
Yüzüne damlayan bir kaç yağmur damlası ile yerinden kalktı .
Kızı yeniden kucağına almak için eğildiği vakit Elvan'da gözlerini açtı .
"Ne yapıyorsun yüzüme tükürerek mi benden intikam alıyorsun? "
"Uyurken sabotaj yoktu Miran ağa "
"Yağmur çiseliyor Elvan neden tüküreyim hem yüzüne "
"Haklısın biri birinin yüzüne tükürecek olursa ben seninkine tükürebilirim.Abimde senin suratına "
"Tamam anladım ben seni hadi gidelim"
Yerden kalkıp kıza elini uzattı Elvan bir süre ele ve sahibine baktı .
"Ne yapacaksın  elini tutunca  birden yere mi bırakacak mısın  ?Yaparsın sen beklerim "
"Tövbe estafurullah Elvan nasıl çalışıyor senin kafan nasıl geliyor böyle şeyler aklına  hayret ediyorum !"
"Yapmadığın şey değil ama doğru sen daha çok dilinle dövüyordun "