16.Bölüm

36.4K 2K 38
                                    

Devran kollarının arasında yatan küçük karısının boynundan öptü kollarına çekerek sarıldı.
Diyar huylanarak adama daha da sokulup başını boynuna gömdü.
"Diyar "
"Hmm "
"Uyan hadi artık güzelim bugün Elvan ile işimiz var "
"Doğum günü değil mi bugün ?"
"Evet güzelim "deyip saçlarına dokundu.
"Abimde gelir mi bizimle sence "deyip kocasının çıplak göğsüne eğilip bir öpücük kondurdu.
"Gelmesin Elvan rahat edemez "
"Keşke onlarda bizim gibi olabilselerdi"
"Olmadı güzelim ben çok umutluydum ama yazmıyorlarmış birbirlerinin kaderlerinde artık zorlamak istemiyorum"
"Bitsin Miran'da gitsin belasını bulsun"
"Deme öyle abimde böyle olsun istemezdi "
"Abin ne istiyor ben artık çözemiyorum" deyip karısının dudaklarına eğildi.
"Devran "
"Söyle Diyar'ım "
"Ben şey diyecektim biz artık "deyip sustu.
Devran karısının sözlerinin devamında ne geleceğini anlamıştı kızın dudaklarına eğilip kana kana içti.
Diyar'ın çekinmeden verdiği karşılıkla emin oldu daha sardı küçük karısını öptü doya doya ...
"Akşama vuslata erelim o zaman küçük karım olur mu ?"
Diyar hiç bir şey söylemeden başını aşağı yukarı salladı.
Devran aldığı yanıltla yeniden öpmeye başladı.
Birbirlerinin nefeslerinde uzun bir süre ayrılmadan kayboldular .

Elvan ağlayarak odadan çıktı evin en sevdiği yerine çatısına yavaş adımlarla tırmandı .
Midesi boş olmasa çoktan çıkarmıştı ama hala bulanıyor yanıyordu.
Çatıya çıkıp aşağıdan görünmesin diye biraz geriye doğru oturdu.
Karşısındaki dağlara güneşe bakıp iç çekti.
"Üç gün Miran bu üç günde sana öyle şeyler yapacağım ki göreceksin "
"Midemi bugün bu hale getirmenin bedelini ödeyeceksin "deyip gözyaşlarını sildi.
Oysa ne güzel uyanmıştı doğum günü diye adama iyi davranmış yatağa rahatça yat demişti.
'Sen ona acı merhamet et o pislik sana sirke içirsin '
'Bugün pasta bile yiyemeyeceğim of ya' diyerek midesini sıktı.

Nefes alıp içindeki nefreti biraz olup azalınca mutfağa kadınların yanına inince hepsi bir ağızdan "İyi ki doğdun Elvan "diye bağırmaya başladılar.
Gözleri dolu dolu hepsine tek tek sarıldı.
Yasemin pastadan bir dilim kesip kıza getirdi.
"Ben çok mutlu oldum hepinize teşekkür ederim "
"Birde pastada yapmışsınız "deyip hayran hayran inceledi .
Yasemin kızın iştahlı haline gülerek yanına geldi.
"Sen sabah sabah demez yersin diye düşündüm o yüzden erkene aldım ben bu öğlen gidiyorum köye burada yanında olmak istedim "
gülerek bir çatal pastadan alıp kızın ağzına doğru uzattı.
Elvan pastayı yuttuğu an ağzını midesini tutarak koşmaya başladı.
Herkesin yüzü bu durumla şaşkınlıkla düştü sonra olabilir mi diye gülmeye başladılar.

Elvan banyoda Miran'ın olma ihtimalini düşünmeden içeri daldı yediği pastayı öksürerek ağzından çıkardı.

Elini yüzünü yıkayınca kendine geldi arkasında belinde havlu ile duran adamı lavabonun aynasından gördü kocaman açtığı gözleri ile süzdü.
"Yeni taktiğinde bu mu beni böyle mi bezdireceksin ?"
"Ben pasta yedim midem bulandı ondan " deyip gözlerini yukarıya kaldırarak adama döndü.
Ne aşağıya ne de adamım yüzüne bakabiliyordu.
"Sabah sabah pasta yedin hemde sirkenin üstüne "
"Manyak mısın demiyorum artık sana "

"Kızardın mı sen ?"
"Çıplaksın yaklaşma bana !"
"Utanmayıda biliyormuşsun hayret "

"Yok canım ne utanması hamamda çalışıyorum ya her gün görürüm belinde havlu ile dolaşan adamları "
"Şu dilin olmasa güzel kızsın aslında" deyince Elvan bakışlarını adamım gözlerine indirdi derin bir nefes aldı.

"Ben gideyim artık "deyip adamın önünden yana doğru kaydı.
"Yok istersen kal sırtımı yıkarsın "
"Ne ?"
"Elvan kapa ağzını ve çık dışarı yoksa hiç çıkamayacaksın "deyince Elvan arkasına bile bakmadan koşarak banyodan çıktı.
Miran ise giden kızın arkasından kahkahalarla güldü.

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin