25.Bölüm

38.1K 1.9K 41
                                    

İkiside sessiz bir şekilde çaylarını içtiler.
Aralarında sözsüz atılan adımla Elvan utanıyordu ama içinde anlam veremediği bir huzur kalbinde sonsuz mutluluk vardı.
Karşısında çayını yudumlayan adama bakıp başını geri eğdi.
"Yarın konağa dönecek miyiz ?"
"İstersen bir kaç gün daha kalırız "
"İster misin ?"
"İsterdim ama Yasemin ablayı ,Ayşe anneyi evdeki kızları özledim "
"Elvan "
"Efendim "
"Özür dilerim sana yaşattıklarım için Ailene götürmediğim tek bıraktığım için özür dilerim .İstersen onlarada gideriz ellerini öperiz "deyince kız gözünden akan yaşı sildi.
Boşalan bardakları makinaya yerleştirip "İyi geceler "dedi.
Adam sessizce giden kızın peşinden onu takip etti.

Odanın kapısının önüne gelince kız adamı ancak o an farkedebildi.
"Sen neden benim odama geliyorsun ?"
"Biz evliyiz hatırladın mı aynı odada yatıyorduk buradada değişen bir şey yok "deyip odaya girdi.
Miran yatağa uzanınca Elvan kendi yastığını alıp koltuğun üstüne koydu.
Adam yataktan kalkıp koltuğa kızın yanına oturdu.
"Elvan biz bir adım artık değil mi ?"
Başını aşağı yukarı sallayınca cesaret alıp kızın çenesinden tutup gözlerini gözleriyle buluşturdu.
"O zaman birlikte uyumamız gerekmez mi ?"
"Ama "
"Sana istemediğin hiç bir şey yapmam sen istemedikçe dokunmam "
"Alışmamız gerçekten karı koca olmamız için bu şart "
"Yapamam başkasını sevdiğini bile bile sana sarılıp yatamam "
"Sarılmazsın sende ?"
Elvan mecburdu biliyordu kocasıydı ve eninde sonunda aynı yatakta yatmaları hatta daha ileri gitmeleri bile gerekecekti ama korkuyordu.
Sevmekten bağlanmaktan ve sevilmemekten çok korkuyordu.

Aklına annesinin yaptıkları babasının sözleri gelince başını eğdi.
Onlar bile istememiş hemen vazgeçmişlerdi ya Miran'da bir gün vazgeçerse diye düşününce kalbi sızladı.
"Tamam seni zorlamayacağım ama eninde sonunda birlikte uyumamız hatta "dediği an Elvan adamın elini tuttu.
"Biliyorum ama zamana ihtiyacım var .Sen arkadaşımın yıllarca sevdiği adamdın şimdi bir anda kocam olarak kabul etmem mümkün değil .Seninde onu hemen unutman zaten mümkün değil .Biraz zaman ikimiz içinde gerekli. Hem ben sadece savaş baltamı indirdim bir nevi ateşkes  "deyip banyoya pijamalarını giymeye gitti.
Adam çaresiz kabul edip kızın koltuğa hazırladığı yatağa uzandı.
"Göstereceğim ben sana savaş baltasını ateşkesi "kendi kendine söylenerek güldü.
Elvan odaya girince şaşırdı adamı yatağın içinde görmeyi bekliyordu.
"Sen beni kabul edene baltanı bırakana kadar koltukta yatacağım "
"Çabuk kabul et ama pek rahat olmuyor bu meretler "deyip başını iyice yastığa gömdü.
Kız gülümseyerek yatağa uzandı yüzünü adama çevirip bir süre bakışlarını hiç kaçırmadan izledi.
"Teşekkür ederim  Miran sen iyi bir adamsın "
"Özür dilerim sana yaşattıklarım için affet "deyip gözlerini tavana dikti.

Adam daha kendini affedemiyorken Elvan hemen nasıl affedecekti ?
Miran başını çevirip yatakta yatan kıza baktı gözlerini kapamıştı ama uyumadığı her halinden belliydi.
Bunca yıl kaçtığı kız karşısında karısı kalbini yakan kız olarak duruyordu ve Miran artık kaçmak yerine onu kollarına almak açtığı yaralarını tek tek öperek sarmak istiyordu.
Yalnızlık hissini kimsesizlik hissini Elvan'ın kalbinden söküp almak ailesi her şeyi olmanın hayalini kurarak uykuya daldı.

İbrahim kasabaya varınca Leyla'nın evinin önünde beklemeye başladı.
Abisi ve babasının tarlaya gidişi ile kıza mesaj çekti.

Evlerinin arkasındaki tepede buluşmak için beklemeye başladı.
Leyla ise hem korkuyor hemde artık yüzleşme zamanı geldiğini bildiği için kendine cesaret vermeye çalışıyordu.
Her şeye rağmen sevdiği adamı göreceği için beğendiği bir elbiseyi giyip ela gözlerine sürme çekip son kez aynada kendine uzun uzun baktı.
"Ağlama sakın ne ettiysen sen ettin "
"En çokta kendine ettin "

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin