1- Üniversite Bileti

114K 2.1K 313
                                    

(Hikayeme hoş geldin, selamlar olsun.
Kitap 2013-14 yıllarında yazıldı. İçinde 
"klişe" diye tanımlanan unsurlardan bazıları bulunduğu için düzenlemeye karar verdim. Klişe konusunda yargılamadan önce, bu kitabın o Wattpad klişelerinden önce yazıldığını göz önünde bulundurun ve burada yayınladığım ilk kurgum olduğunu da unutmayın. 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Hele ki benim için zamanınızı harcadıktan sonra çok önemli. İyisiyle, kötüsüyle her türlü yoruma, eleştiriye ve mesaja açığım. Yapmadan geçmeyin, beni kırmayın lütfen. Başlıyoruz! İyi okumalar! Sevgilerle.)

✓✓✓

-1-

''Anne! Heyecandan öleceğim şimdi!''

On dokuz yıllık hayatım boyunca bu kadar fazla heyecanlandığım bir zaman var mıydı, bunu hatırlamıyordum. Normalde çok heyecanlı bir kızdım. Buna günlük hayatta çok sık yer vermemeye çalışsamda ara sıra kendimi ele verdiğim olurdu. Örneğin bundan çok çok önce ilk platonik aşkıma açılmadan önce heyecandan bayıldığımı göz önünde bulundurursam, şuan kötü bir durumda değildim.

''Canım kızım, ben sana güveniyorum. İstediğin yeri kazanacağından eminim. Hadi fazla beklemeden sonuçlarına bak. Bizi de sevindir.''

Annem elindeki kirli bardakları mutfağa taşımadan önce her zaman yaptığı gibi iyimserliği ile ruhumu okşadı. Her zaman beni desteklemiştir zaten. Şuanda geldiğim bu konum, annemin bana verdiği destek sayesindedir.

''Tamam anne.'' diye mırıldandıktan sonra hızla oturduğum yerden kalktım.  Odama doğru koşar adımlarla yürümeye başladım. Kendimi dizginleyememiştim. Heyecandan kalbim küt küt atıyordu. Yatağıma oturdum. Laptopumun açma tuşuna bastım. Yavaş şey! Bir günde hemen açılsa şaşırırdım zaten

''Ah, valla öleceğim. Ellerim titriyor, beni bir ateş basıyor.''

Karnımdan kalbime yayılan dalga titreşimi tüm bedenimi sararken tırnaklarımı kemirmeye başladım. Bu kadar heyecanlı olmak gereksizdi ancak birazdan her şey bitebilirdi. Ya da dünya benim için yeniden başlayabilirdi.

Geleceğim için iyi bir üniversiteye kapak atmam gerekirdi. Bunun için hayatımdan bir yılımı çalmıştım. Tüm bir yıl boyunca okulla, dersaneyle, içimi karartan testlerle, YGS ve LYS stresi ile geçirmiştim. Tamamen ineklemiş olduğum geçen bu bir yılda hiçbir sosyal faaliyette bulunmamıştım. Okul, dersane, ev üçgeninde gezinip dururken sinemaya, sevgiliye ya da hafta sonu planlarına vakit ayırmak mümkün değildi. Ülkemin eğitim sistemi sağ olsun-ki bunun konusu ne zaman açılırsa eleştirmekten kaçınmayacağım- bir yılım çöpe gitmişti. İyi bir üniversite hakkımdı. Kazanmak istiyordum. Bir yıl daha sınava hazırlanmak istemiyordum!

Laptopumdan açıldığına dair sinyal çıkar çıkmaz masa üstü gözüktü. Her zamanki gibi Joseph, Candice, Nina, Ian, Paul beşlisinin arka plan olduğu fotoğrafa göz kırpıp gülümsedikten sonra elim titreye tirmtreye internete tıkladım. Arama motoruna 'ÖSYM Sonuçları' yazdım ve tıkladım. Önüme çıkan sayfaya bilgilerimi yazdım ve beklemeye başladım.

''AAAA...AAA...''

Kocaman bir çığlık küçük dudaklarımın arasından kaçtı. Sesimi duyan annem ne yazık ki elindeki servis tabaklarını bırakamadan yanıma koştu. Bir bana, bir de bilgisayarıma bakmaya başladı.

''Ne oldu kızım, ne cırlıyorsun öyle? Beni de korkuttun!''

Gözlerimi kocaman açarken yutkundum. ''Kazandım.'' Annem bana bakmaya başladığında dudaklarımdan bir çığlık daha kaçtı. ''Anne! Bak! Kazandım! Kazandım ve kazandım! Artık öğretmen adayıyım! Çıldıracağım! İstanbul Üniversitesi! Ah!''

Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin