Multimedya: Mina
-14-
Bugün derslerimizden sonra Hera'nın ısrarları ile katıldığım dans kursları olacaktı ve biz bunu tamamen unutmuştuk. Yeni bir ilişkiye başlamak ve hayatımı değiştireceğine inandığım insana göre şekillenmeye başlamak beraberinde unutkanlığı getiriyordu ama halimden memnundum. Kursları unutmuştum ama sağ olsun Hera'nın aklına birden gelmişti ve bizde gittiğimiz yolu hiç üşenmeden geri yürüyüp okula dönmüştük.
Zemin katın bir alt katına indik ve dans kursların yapılacağı salonlarının önüne geldik. Danışmadan ikimize form aldım ve hiç beklemeden salona geldik ve formu doldurmaya başladık.
"Bence zumba seçelim Hera. Hem kilo vermiş oluruz."
"Hayır be!" diye çemkirdi hemen. "Benim bir fazlalığım yok ki! Sen git istersen. Ben vals ya da tango seçeceğim."
"O zaman iki tane seçelim. Tango ve zumba?" deyip beni reddedemeyeceğini düşündüğüm sevimli bir gülümseme ile ona bakmaya başladım. "Kabul Mina, kabul." diye oflanarak söylenirken dudaklarım hafifçe yukarı kıvrıldı. Hera inatçıydı. Hemde fazlasıyla. Ancak atladığı bir şey vardı ki o da benim ondan daha fazla inatçı olduğumdu.
Onu ve sinirini boş verip tekrardan afişi incelemeye başladım. Hafta sonu ve pazartesi günü hariç her gün kurslarımız olacaktı. Salı-cuma tango, çarşamba-perşembe de zumba derslerimiz olacaktı. B-4 salonuna girdiğimizde bedenlerimize göre kıyafet verdiler. Biz Hera ile yarılıyorduk. Saçlarımızı topuz yapıp kocaman kocaman gülleri aralara sıkıştırıyorduk. Ayrıca kıpkırmızı elbisenin üstüne kan kadar kırmızı bir ruj da sürmüştük.
İçeriye bir adam girdi ve bize biraz yaklaşınca bu adamın Cenk olduğunu anladım. Cenk bize yaklaşınca konuşmaya başladı. "Merhaba bayanlar. Ben sizin tango hocanız Cenk, Cenk Ateş. Bende bu okulda bir öğrenciyim. Ailevisel nedenlerden dolayı konservatuara gidemedim ve burdayım. İşim biraz zor olacak gibi çünkü benden başka bir erkek yok. Sizlere tango dışında salsa, zumba ve sirtaki danslarını öğreteceğim. Yani anlayacağınız diğer kurslarda da beraberiz. Bugün ilk dersimizden önce tanışalım diyorum? Ne dersiniz?"
Kızların çoğu istediği için tanışma faslını yaptık. Biz zaten tanışıyorduk. Ama yine de isimlerimizi söyledik Hera ile. Tanışma işi bitince Cenk biraz tango hakkında konuştu. Ve ilk dersi bu şekilde geçirdik. Boşu boşuna şu elbiseyi giymiş, rujları sürmüş, komik duruma düşmüştük. Hera ile üzerimizi giyinip salondan ayrıldık.
Elimi cebime götürdüm.Telefonuma baktığımda 34 tane cevapsız arama olduğunu gördüm. "Şaka mı bu?" diye kırılsaydık ama değildi. Bunlardan otuz ikisi Kayra'dan, diğerleri de annemdendi. Anlaşılan beni çok merak etmiş olmalıydı. Merak edilmek güzeldi ama birazdan güzel şeyler olmayacaktı, hissediyordum.
~
Bahçede Hera ile vedalaştıktan sonra bizim kapının önüne geçtim. Kocaman çantamdan küçücük anahtarı bulamıyordum. O sırada Kayra kapıyı açtı. Karşımda onu bulmayı beklemiyordum. Gülümsemeye çalışıp ona sarılıyordum ki geri çekildi. Şaşkınlıkla ona bakmaya başladığımda umursamaz bir tavırla içeriye geçti. Ben de kapıyı kapatıp peşinden geçtim.
"Senin neyin var Kayra?"
Kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı. "Asıl senin neyin var?"
"Benim hiçbir şeyim yok. Beni umursamayan sensin."
"Seni umursamıyorum ha? Telefonuna bir baksan seni ne kadar umursadığımı göreceksin."
"Çağrılarından haberim var. Biliyorum sana haber vermem gerekirdi ama unutmuşum. Özür dilerim." diye mırıldandım. Gerektiğinde özür dileyen bir insandım, bundan gocunmazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014
Fiksi RemajaÜniversite için şehir değiştiren Mina'nın değişen tek şeyi şehri değildir. Hayatına giren her şey, her insan onu yeni bir değişim içine sürükler. "Durup baktın göz ucuyla, başka biri vardı yanında." "Sakin kalamazdım, benim olacağını bilmesem." • 'e...