Multimedya: Mina
-8-
Genç kız yeni tanıştığı arkadaşlarıyla biraz vakit geçirdikten sonra zaman kaybetmeden boş bir taksi bulmuştu ve ev adresini taksi şoförüne vermişti. Zira hâlâ sokakları karıştırdığı için, Kayra'nın evinin adresinin yazılı olduğu kağıt parçasını cüzdanında taşıyordu.
Taksi şoförü on beş dakika içinde kağıtta yazılı olan adrese gelince genç kız ücreti ödedi ve eve doğru yol aldı. Kendisine ait olan anahtar ile kilidi açtı ve içeri geçti. Kapıyı ayağıyla kapattıktan sonra etrafa bakındı. Ortalıkta kimse gözükmüyordu.
"Kayra?" diye seslendi. "Evde misin?"
Genç kız cevap alamayacınca paketleriyle birlikte üst kata çıktı. Paketlerini odasına bıraktıktan sonra Kayra'nın kapısının önüne geldi ve tıklattı. Cevap alamayınca ofladı ve yavaşça kapıyı araladı. Gözlerinin önüne elini getirip etrafa bakındı. Sabahki olay tekrarlansın istemiyordu.
"Kayra?"
Kız bir defa daha seslendi ama Kayra odada yoktu. Onun evde olmadığını anlayınca odadan çıktı ve hızlı adımlarla merdivenlerden inmeye başladı. Merdivenin sonuna kadar gelmişti ki aniden arkasından ittirildi. Kız yere kapaklanırken duyulan son şey feryat dolu çığlığı, görülen son şey ise başını merdivenin kenarına çarpması oldu.
Kayra'dan...
"Mina!"
Hızlı adımlarla merdiveni indim ve başına çöktüm. Ellerimle hafifçe yanağına vurdum ve ismini bir kez daha seslendim. "Mina!"
Benim hareket ettirmem dışında bir yeri oynamamıştı. Bu daha çok panik yapmamı sağlarken bir kez daha ismini seslendim ama bir değişiklik olmadı. "Allah kahretsin!" deyip yavaşça kucağıma aldım. Onu sarsmadan arabama kadar getirdim ve arkaya yatırdım. Sürücü koltuğuna geçtim ve sürmeye başladım. Arada da aynadan onu kontrol ediyordum. Bu kadar korkacağını, çığlık atıp bayılacağını tahmin etmemiştim. Sadece korkutmak istemiştim.
En yakın hastaneye gelince Mina'yı kucakladım. Gözleri hala kapalıydı, yarı baygın bir halde öylece duruyordu. Girişe geldim ve yardımcı olmalarını istedim. Beyaz önlüklüler onu bir odaya götürdüler ve bende beklemeye başladım.
~
Mina'nın bulunduğu odadan doktor çıkınca oturduğum banktan kalktım ve doktorun yanına geldim. "Durumu nasıl?"
"Siz yakını mı oluyorsunuz?"
"Evet, arkadaşıyım ben."
Doktor önündeki dosyalara baktı. Kağıtta duran maddeler tepeden tırnağa tiklenmiş duruyordu. "Arkadaşınızın durumu gayet iyi. Düşme anında ayak bileğinin üzerine düştüğü için bileği incinmiş."
"Yani?"
"Bir hafta kadar üzerine fazla yüklenmemesine dikkat etsin. Biraz dinlenmeli. Bir hafta boyunca da reçetesindeki merhemleri kullanacak."
"Pekala, teşekkür ederim. Görebilir miyim onu?"
"Tabii, elbette. Geçmiş olsun."
Doktor omzuma dokunduktan sonra yanımdan ayrıldı ve bende beklemeden içeri geçtim. Gözlerim Mina'ya çevrildi. Az öncekinden farksız bir şekilde hala kapalıydı. Uyuyordu. Ses çıkarmamaya özen göstererek yatağın yanındaki tekli koltuğa oturdum. Tam o sırada gözlerini kıpırdattığını fark ettim ve uyumadığını anlamış oldum.
"Çok kötü bir oyuncusun Mina." diye homurdandım. "Uyumadığını biliyorum."
Uyumadığını bildiğim için birkaç kez daha direndim ama o benden daha inatçıydı. O sırada aklıma birden konser geldi. Bu ayın sonunda Justin Timberlake konseri vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014
TienerfictieÜniversite için şehir değiştiren Mina'nın değişen tek şeyi şehri değildir. Hayatına giren her şey, her insan onu yeni bir değişim içine sürükler. "Durup baktın göz ucuyla, başka biri vardı yanında." "Sakin kalamazdım, benim olacağını bilmesem." • 'e...