38- Beklenmeyen

16K 692 33
                                    

Multimedya: Mina (doğum günü keki)

Hayallerime ortak hayal gücüme ilham olduğun için, Mina karakterini yaşatıp ona çok yakıştığın minnettarım. İyi ki doğdun, iyi ki benimlesin, bizimlesin. Doğum günün kutlu olsun. Mutlu yıllar Selena!

-37-

Mina'dan

Doğum günümü unutmuş biri olarak belki kendime kızabilirdim ama atmosfer, buradaki atmosfer ne buna ne de izin veriyordu. Her şey o kadar güzeldi ki doğum günlerine önem vermeyen birisi bile buraya,bu havaya, ortama aşık olurdu.

Delice eğlenen insanlara baktığımda minnettar bir şekilde gülümsedim. Hayatım boyunca arkadaşlarım benim için hiç sürpriz bir parti hazırlamamışlardı. Daha doğrusu bu kadar büyük bir hazırlık içine girilmemişti. Genellikle bir süre ailemle geçirdikten sonra Ada ve Hera ile kutlardım. Bazen planlar bozulursa birkaç arkadaşımla kafeye sahile gider, iki pasta yer evime dönerdim.

Burası ise gerçekten çok güzeldi.

Lisedeyken Miley Cyrus'a benzettiğim Derin, siyah beyaz şeritli olan elbisesinin altında benim çok 'cesur' diye tanımladığım hareketlerle dans ederken elbisesinin şortlu olmasından kaynaklı olduğunu anlamıştım. Güzel mavi gözleri vardı. Güzel kahverengi saçları vardı. Tek kelimeyle güzeldi.

'Slow' dalı altında tanımladığım bir parça çalmaya başladığında gözlerim nedensizce yine Derin'e kaydı. Koluna taktığı buğday tenli çocukla dans etmeye başlamıştı. Onun da liseden biri olduğunu hatırlamam çok uzun sürmedi. İkisi de oldukça harika gözüküyorlardı. Dudaklarımı bükerek etrafımda göz gezindirdim. Hera da dahil olmak üzere çoğunluğu pistte gördüm. Herkes herkesin kolunda pistte salınıyordu.

Doğum günü kızı ise kös kös oturup bir yerde ekşi kokteylini içiyordu.

Birden karşımda Boğaç'ı görmemle refleks olarak yaptığım tebessümümü yaptım.

''Sanırım doğum günü kızı pek etrafla ilgilenmiyor.'' Sesin sahibine döndüğümde karşımda Boğaç'ı gördüm. Refleks olarak gülümsedim.

''O da nereden çıktı?'' Kaşlarımı kaldırdım. ''Tam aksine aslında. Oturup etrafı gözlemliyorum.''

''Bilmiyorum. Sanki eğlenmiyormuşsun gibi. Yoksa hoşuna gitmedi mi sürprizimiz?''

Elimdeki kokteyli masaya bırakırken panikle dudaklarımı ısırdım. ''Hayır. Hayır. Çok hoş. Çok beğendim. Eğer aksini gösteren bir izlenim verdiysem... Ki vermişim, özür dilerim.''

''Peki o zaman." Omzunu silkti. "Bu senin doğum günün, oturmamalısın. Dans edebilir miyiz?''

Sağ elini çabucak ensesine yerleştirirken kaşlarını kaldırdı ve bana ufak, yaramaz bir çocukmuş gibi sordu.

''Elbette.''

Boğaç, gülümsedikten sonra elini bana uzattı. Uzattığı elini tuttuğumda uzun ve kemikli parmakları ellerimi iyice sardı. Elim elinin arasında kaybolmuştu ama bu ikimizin de pek umursadığı bir şey değildi. Boğaç'la pistin en ortasına ilerledik. Doğum günü çocuğu olduğum için gözler ister istemez üzerime odaklanıyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.

Ellerini belime yerleştirirken gözlerime baktı. "Merak etme, ayağına basmam."

"Sürekli yanlış bir izlenim veriyorum."

"Takılıyorum." deyip gülümsedi. Ben de ona karşılık verirken aramızda saçma sapan bir gülümseme ortamı oluşmuştu. Bunu düşünmeyi kesip ona ve dansa odaklandım çünkü çok güzel dans ediyordu. Kesinlikle bir kursa gitmiş olmalıydı. Şu an kendimi gökyüzündeymişim gibi hissetmemin ve ayaklarımın yerden kesilmesinin nedeni bu olmalıydı.

Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin