17- Kaçış

21.4K 920 24
                                    

Multimedya: Mina-Kayra-Hera

-17-

Hera'dan...

Kayra, kapıyı açtı. Peşinden ben de geliyordum. Odaya girdi. Oda boştu. Yatak düzeltilmişti. Derin bir nefes aldım. Odadan çıktıktan sonra üst kattaki tüm odalara tek tek baktı. Hiçbir yerde Mina'yı bulamamıştı. Anlaşılan Mina benim odamdaydı. Kayra'nın tek bakmadığı oda benim odamdı ve oraya girmesine izin veremezdim. Kayra'dan önce odamın kapısının önüne geçtim. Tek kaşımı kaldırmış bir şekilde ona baktım. "Orası benim yatak odam ve oraya girmeyi düşünmüyorsun herhalde!"

Bir anda aşağı inmeye başladı. Derin bir oh çektim. Peşinden ben de inmeye başladım. "Nerede olduğunu biliyorsun ve bana söylemiyorsun."

"Hayır, bilmiyorum! Hem... Eğer bilseydim de emin ol, söyleyeceğim en son kişi sen olurdun!"

"Onu bulacağım. Öyle veya böyle." Kapıyı çarpıp evden çıktığında elimi kalbime götürdüm ve sakince nefesimi verdim.  "Oh be... Ucuz atlattım."

Mina'dan...

"Harikaydın Hera." diye mırıldandım minnettar bir şekilde. "Günümü kurtardın. Teşekkür ederim. Harikaydın."

Yapmacık bir şekilde gülümsemeye başladı. "Ah,biliyorum."

"Egoist."

"Biliy... Ah! Bir dakika, bir dakika!" Sol yanımda duran yastığı bana attığında "Acıdı!" diye inledim.

"Hak ettin. Hadi sana kıyafet seçelim." dediğinde kafamı salladım. Hera'nın, üç dolabı vardı! Şaka yapmıyordum! Ağzına kadar dolu üç dolap!

"Nasıl bir şeyler istersiniz efendim?"

Hera ile aynı anda kıkırdadık. Çünkü bu bize küçüklüğümüzü hatırlatmıştı. Biz küçükken hep birbirlerimize gittiğimizde dolaptan kıyafet seçer, giyinirdik.

"Ah! Biraz güçlü?"

"Pekala..." diye mırıldandıktan sonra sol tarafa, elbiselerin olduğu yere gitti ve dolaba döndü. Birkaç dakika elini elbiseler arasında gezindirdikten sonra bana döndü. Elinde tuttuğu siyah,mini ve dar straplez elbiseyi tuttu. Hem çok sade hem de hat belli edeceği için iddialı duruyordu. Üzerine de dizlerime kadar uzanan haki yeşili ceketi verdi.

"Nasıl?"

"Tamam bunları giyiyorum."

"Pekala. Sen giyin, ben çıkıyorum."

Hera odadan çıktığında sırtımı kapıya yasladım. Odadan çıkar çıkmaz içimi kötü hisler doldurmaya başlamıştı. Dün gece yaşananları, az önce olanları, Kayra'yı hatırlamaya başlıyordum. Oysaki Hera ile birlikteyken her şeyi unutuyordum. Bana iyi geliyordu. O yanımda değilkense yapamıyordum. Yaşadıklarımı aklım almıyordu. Kalbimse hiç kaldırmıyordu. Bir hafta koca bir yalanın içinde sürüklenmiştim.

"Eğer benim adım Mina ise ben de bunu senin burnundan fitil fitil getireceğim, Kayra." Dişlerimi birbirine bastırdım. "Bunun bedelini fazlasıyla ödeyeceksin."

Sütyenimin askılarını çıkarttıktan sonra elbiseyi üzerime geçirdim ve ceketi de giydim. Saç baş düşünecek halde olmadığımdan dolayı topladım. Yüzümün kızarık olduğunu biliyordum ve insanların karşısına bu şekilde çıkmak istemiyordum. Bundan dolayı yüzüme makyaj yaptım. Çantama ajanda ve kalem attıktan sonra merdivenlerden aşağı indim.

"Yoldan kahve alırız.Haydi çıkalım."

"Mina... İstersen bir kaç gün gelme? Dinlenirsin."

Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin