Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014

26- Aydın Yolculuğu

(6 AY SONRA)

Multimedya: Mina-Hera

Mina'dan...

Güneşin tüm ışınları ısrarla odama vururken bavullarımı doldurmakla meşguldüm. Haziran ayının sonlarına yaklaşmıştık. Kavurucu sıcaklar kapıya dayanmak üzereydi. Hava bunaltıcı olmaya başlamıştı. Hepimizin sınavları bitmiş, başarılı bir şekilde bir yılımızı daha tamamlamıştık. Ben ve Hera hariç herkes üniversite son sınıfa geçmişti. Biz ise ikinci sınıf olmuştuk. Birde unutmadan, Kayra'nın ismini bile duyduğunda kıskançlık krizlerine girmesini sağlayan dans hocam, Cenk de bizim
gibi 2'ye geçmişti.

Kayra ile 6 aydır birlikteydik. Arada ufak tefek tartışmalarımız, küslüklerimiz olsada hala birlikteydik. Onsuz olamayacağımı anlamıştım. Onsuz olunca acı çekiyordum. Mutlu olamıyordum. Ondan uzakta kalamayacağımı iyice öğrenmiştim bu geçen zaman içinde.

Hera ise her zaman ki gibi yanımdaydı. Zaten daima yanımda olmuştu ancak kendileri ironi kelimesinin tam olarak vücut halini bulmuş gibiydi. Beni oldukça zorladığı zamanlar olmuştu.

Serkan ise... Aylar boyunca Serkan ile fazlasıyla konuşmuş, Hera hakkında dertleşmiştik. Bu geçen zaman içerisinde ona aşık olmuştu. Hatta aşktan biraz daha fazlaydı. Sonuçta altı ay uzun bir süreydi. Aylardır Hera'ya çıkma teklifi etsin diye beklemiştim. Çocuk aylar sonunda cesaretlenip teklif etmişti ki benim öküz Hera'm Serkan'ı reddetmişti. Nedenini her defasında sormama rağmen sürekli geçiştiriyordu. Tek bildiğim şey, Serkan'ın çok yıkılmış bir durumda olmasıydı.

Ekin'e gelince... O aylar öncesine kadar bitkin bir durumdaydı. Özgür sayesinde okul zamanında bayağı özgür hissetmişti. Daha öncesinde Emre ile olan ilişkilerinde baskın tarafın olamama acısını Özgür'de çıkarmıştı benimki. Mutluluğu onda bulmuştu ya da öyle sanmıştı çünkü bu mutluluk çok uzun sürmemişti. Özgür'le bir kafede başlayan aşkları yine bir kafede bitmişti. Özgür'ü onu aldatırken yakalamış ve ondan ayrılmıştı. Bu durum sürecinde sürekli olarak kızlar gecesi düzenleyip onu iyi hissettirecek şeyler yapmaya çalışmıştık.

Emre'den kalbi yanan arkadaşım aldatılmayı atlatamamıştı. Aldatılmak kolay bir şey değildi. Günlerce yemedi, içmedi, konuşmadı. Kendini eve kapattı ve asla çıkmadı. Bir zamanlar benim yaptığım gibi kendini içmeye vermişti. Hatta sarhoş olduğu bir gecede, soluğu Emre'nin yanında alması onu çok iyi hissettirmiş. Onun omzunda ağlarken biraz yakınlaşmışlar. Yani öpüşmüşler. Zaten sonradan tekrar çıkmaya başladılar. Kayra'nın dediğine göre bu normal bir şeydi. Çünkü Emre ve Ekin'in önceden de bir süre çıkmış olmaları, onların kaderinin yazıldığı gün olduğunun işaretiymiş. En azından Kayra böyle yorumluyor. Aralarında ne olursa olsun, aralarına kim girerse girsin eninde sonunda yineden birbirini bulacaklarına inanıyor ve inancı doğru çıkmıştı.

Nur ve Doruk'a gelecek olursak, onların hala bir sevgilisi yoktu. Altı içinde ikisinin de takıldığı insanlar olmuştu ama ilerisi olmamıştı. Doruk, ilişki adamı gibi durmuyordu zaten. İyi bir çocuktu ama kızlarla sürekli bir ilişki bulundurmuyordu. Nur ise özgürlüğüne düşkündü. Ne zaman bir erkeğin en ufak bir kısıtladığını sezse onu postalıyordu. İkisi de saptı ama hallerinden de memnunlardı.

Ben, Kayra, Ekin ve Emre grubumuzun çiftlerini oynarken Hera, Serkan, Nur ve Doruk ise grubun saplarını oynuyorlardı.

Hale'ye gelecek olursak o da yalnızdı. Nur'un kafasındaydı. Randevulara çıktığı oluyordu ama ileriye dönük bir ilişki yaşamıyordu. Hera, hala Hale'ye gıcık oluyordu. Hatta ona göre ilişki yaşamamasının sebebi Kayra'ya olan takıntısıydı. Ben bu kuruntulara gülüp geçiyordum çünkü şu ana kadar bir kötülüğünü görmemiştim. Kötü bir niyeti olan insan altı ay içinde kendinden mutlaka bir açık verirdi.