(Multimedya: Almina)
-36-
Kayra'dan...
Banyonun kapısını aralamamla birlikte banyoda oluşan buharlar banyodan çıkmaya yemin etmiş gibi odama doluşmaya başladı. Belime bir havlu sardıktan sonra çekmecenin önüne geldim. Su damlacıkları köprücük kemiklerimden karnıma kadar ulaştığında içimin titremesini hissetmiştim. Çekmeceden eşyalarımı aldıktan sonra yatağa bıraktım ve aynada kendimi incelemeye başladım. Fazlasıyla havalı gözüküyordum. Kabul etmem gerekirse yakışıklıydım. Her kızın kalbinde iz bırakabilirdim. Ancak benim kalbime iz bırakan kız şu an yüzüme bile bakmıyordu.
Minalar'la alışveriş yaptığımız zaman aldığımız
kıyafetlerden, rastgele bir tişört ve şortu üzerime geçirdim. Yatağa uzandım ve yaşadıklarımızı düşünmeye başladım. Bizi düşünmeye başladım.O gün Minalar'ı takip ederken Almina ile kafeye gitmememiz gerekiyordu. O gün onunla hiç karşılaşmamamız gerekiyordu. Keşke onu hiç görmeseydim.
O zaman tekrardan beni hatırlamaz ve o gece yanına çağırmazdı.
Ah. O gece...
Mina'nın, otele gelip elindeki gazeteyi suratıma
tükürürcesine atıp bana tokadı basmasından bir önceki gece... Minalar'ı takip ettiğimiz günün gecesi... Kahretsin ki ona bağırdığım günün gecesi. Ona bağırdığım günün gecesi...Hayatımın en berbat geçen günlerinden ve
gecelerinden biri olan gece!Kalbimin derinliklerinde iz bırakan kadın şuan yanımda yoktu. Yanımda olmasa bile kalbimdeydi. Her zaman kalbimdeydi. Hayatımın en kötü yıllarını yaşadıktan sonra damdan düşer gibi hayatıma girmişti. Tuhaf bir kişiliği vardı ama ben onun tuhaflığını seviyordum. Yemek yerken elini karnına koyup yüzünü buruşturduktan sonra her ne kadar kilo alacağını düşünsede yemeye devam etmesindeki tuhaflığı seviyordum. Bana sinirlendikten sonra her ne kadar trip atmak isteyip atmaya çalışsada bir saatten sonra atamayaşındaki tuhaflığı seviyordum. Sabahları kendisinden başka birinin perdelerini açmasından çok nefret etsede, benden önce perdelerimi açıp güneş ışınlarının beni rahatsız edip uyandırmasıyla eğlenmesindeki tuhaflığı seviyordum. Her öğünde turşu yiyebilmesini
tuhaf bulmuştum ama bu tuhaflığı seviyordum. Palyaçolardan deli gibi korkmasını tuhaf
bulduğumdan dalga geçtiğim zaman kızmasını seviyordum. Mimiklerini, karakterini, kişiliğini, iyilik dolu kalbini seviyordum.Ben Mina'yı gerçekten seviyordum.
Ben Mina'yı seviyordum ancak onun bana güvenmediğini gördükçe kalbimdeki bir şeylerin sızladığını hissedebiliyordum. Onu seviyordum ama beni yanlış anlamasından nefret ediyordum.
Başıma bela açan Almina sayesinde hayatım yine boka sarmıştı. Almina'yı da suçlamak istemiyordum ama Mina ile ayrılmamızın sebebi o geceydi.
-O GECE-
Yatakta uzanmış, televizyondan maç izliyordum. Bir anda telefonumun zil sesi zangır zangır çalmaya başladı. Ben de Mina diye tahmin edip
heyecanla telefonumu aldım. Ama arayan Mina değildi. Ekranda sadece numara vardı ve bu numarayı tanımıyordum. Şuan başkaları tarafından işletilmek en son isteyeceğim şey olacağından telefonu kapattım. Ancak tekrar ısrarla çalmaya başladı. Pes etmeyeceğini anladığımda telefonu açtım. "Ne var amına koyayım!" dedikten sonra karşı taraftaki sesleri dinledim.Telefonun diğer ucundan bir sürü karışık müzik sesleri ve kahkaha sesleri geliyordu. Beni işletiyorlardı işte diye düşünüp tam kapatıyordum ki bir erkek sesi duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014
Teen FictionÜniversite için şehir değiştiren Mina'nın değişen tek şeyi şehri değildir. Hayatına giren her şey, her insan onu yeni bir değişim içine sürükler. "Durup baktın göz ucuyla, başka biri vardı yanında." "Sakin kalamazdım, benim olacağını bilmesem." • 'e...