39- Tilki Yine Kürkçü Dükkanında

13.4K 626 16
                                    

-39-

Mina'dan...

Kayra'nın 'parti daha yeni başlıyor' dediği zamandan beri içimde çok büyük bir huzursuzluk ve garip bir korku vardı. Kayra'ya onu ilk tanıdığım günden beri sonsuz bir güven besliyordum. İstanbul'a yabancı olduğum dönemlerde, zor zamanlarda hep yanımda olmuştu ama son dedikleri ve yaptıkları aklımdan çıkmıyordu. Bana bir şey yapıp yapmayacağını kestiremiyordum. En çok güvendiğim adama şu anda güvenemiyordum.

Ben içimdeki düşünceler ile boğuşurken arabayı durdurdu. Etrafıma bakındığımda benzin istasyonuna geldiğimizi gördüm.

"Uslu uslu otur. Bir şeyler alıp geleceğim."

Uyarısını yaptıktan sonra kapıyı kapatıp üzerime kilitledi. Hemen çıksın diye sesimi çıkartmamıştım çünkü ben gerektiğinde sessiz görünüp arkadan iş çeviren tiplerdendim. Ve atladığı bir şey vardı: Burada böyle hiçbir şey yapmadan oturmamı bekliyorsa yanılıyordu.

Arabanın camlarının siyah cam olması benim için dezavantaj olabilirdi ama elimden gelen her şeyi deneyecektim. Arabanın camlarına vurmaya başladım. Belki bir ihtimal sesimi duyurabilirdim. Bir çok kez denemeden sonra işe yaramadığını görmek her ne kadar sinirimi bozsa da cama vurmaya devam ettim. İşe yaramıyordu işte.

Büyük bir hayal kırıklığı ile başımı yere doğru eğdim. Ellerimle saçlarımı karıştırırken gözüm ayakkabılarıma kaydı. Aklıma gelen şeyle düşünmeye başladım. Tamam belki saçma olabilirdi ama denemeden ölmektense, deneyerek ölmeyi yeğlerdim. Ayakkabımın sağ tekini çıkardım. Platformlu olması beni daha çok umutlandırırken cama tekrardan vurmaya başladım. Evet. Ayakkabıyla camı kırmayı deniyordum. Yaptığım bir delilik olabilirdi ama zafere giden yolda her şey mübahtı.

"Yapabilirsin Mina."

Kendi kendime yapabileceğimi inandırmaya çalışırken her diğer denememde camı çatlatabilmek için daha sert vurmaya çabalıyordum. Amacım aynı yere sertçe vurmaktı. Dört beş defa daha aynı yere vurdum. Camın sertliğine saydırmaya başlarken daha da sert vurdum. Biliyordum ki gücümü toplayabilmek için sinirlenmem gerekiyordu. Aklıma Almina denilen kızın bornozlu halini getirdiğimde bir kez daha vurdum. Camı çatlatabilmiştim. Umutlanarak çatlatabildiğim yere vurmayı denedim. Birkaç deneme sonunda, elimin geçebileceği şekilde kırabilmiştim.

"Tanrım..." diye inledim. "Mucizelere inanıyorum."

Markete baktığımda Kayra'nın market arabasına bir şeyler doldurduğunu görebiliyordum. İyice dikkatli baktığımda ise arabanın yarısını doldurmuş olduğunu gördüm. Zaman kaybetmemem gerekiyordu. Şimdi kaçma işlemimi gerçekleştirecektim.

Arabadan çıkmadan önce telefon gibi bana lazım olabilecek bir şeyler aradım. Torpidoyu karıştırdığımda biber gazı ve çakı buldum.

"Bunların burada olduğuna inanamıyorum."

Tanrı'ya tüm teşekkürlerimi sundum. Bunları göreceğime hiç bu kadar sevineceğimi tahmin etmezdim. Bu malzemeleri Kayra'nın yanında kalmaya başladığım ilk zamanlarda Kayra kendimi kollamam için bana almıştı ama ben malzemelerimi çantamda taşırdım. Arabada da bıraktığımı tamamen unutmuştum.

Şaşırmakla ve sevinmekle daha fazla zaman kaybedemeyeceğimden dolayı aşağı eğildim ve ayakkabımın diğer tekinin bantlarını çözdüm. Elimi yavaşça kırabildiğim çok büyük olmayan yerden geçirdim. Yavaş davranmam gerektiğinin bilincindeydim. Aceleci davranırsam kırık camlarla bir yerimi kesme ihtimalim artardı ki bende bu şans oldukça bunu cidden becerirdim. Uzunca bir çabalamadan sonra kapıyı açabildim. Arabadan yavaşça çıkıp kapıyı kapattım. Markete baktığımda Kayra'nın kasada olduğunu gördüm. Neredeyse ucu ucuna yetişmiştim. Benzin istasyonunu koşarak geçtim. Şu anda çığlık atmak istiyordum.

Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin