-44-
"Oraları da süpürmeyi unutmayın!"
Annemin sağır sultanı yeniden duyurtacak sesi iki katı da inletti. Hera ile birlikte göz devirdik çünkü sabahtan beri anamızı ağlatıyordu.
"Benim anlamadığım nokta şu: Biz niye annenlerin yatak odasını temizliyoruz? Kayra'nın anne babası annenlerin yatak odasına girecek değil ya. Belki isterlerse banyoyu kullanırlar ama yatak odası ne alaka?"
Hera çok doğru bir yere parmak basmıştı ama bir şeyden de habersizdi. "Annem buldu bizi, bırakır mı?" diye söylendim. "İşine geldi ya, köşe bucak temizletir." Sabahtan beri alt kat ayrı üst kat ayrı süpürüp silmiştik. Camların ve etrafın tozunu almıştık. Annemse yarınki ikram listesini yapıp ön hazırlıklara başlamıştı.
"Ben öldüm Mina!"
"Ya kusura bakma, seni de yoruyorum." dedikten sonra komodinin üzerindeki minik heykelin tozunu aldım. "Bak ben de senin tanışmanda yardım ederim. Söz."
"Daha valide hanımı Serkan görmüyor, bana sıra gelmez."
Aynı şey Kayra için de geçerliydi ama Hera bu konudan ayrı olarak rahatsızdı. Ben de bu konuyu kapatmak istedim. "Bırak, otur sen. Ben yaparım. Yorgunluktan bayılacaksın şimdi."
"Saçmalama! En yakın arkadaşım bir kere gelin oluyor. Bunu kaçırır mıyım?" Kafasını iki yana sallarken gülmeye başladı. Ee, ona da makara çıkmıştı. Benimle kırk sene boyunca dalga geçerdi.
Yatak odasındaki işlerimiz neredeyse bitmek üzereyken gözüm Hera'ya takıldı. Onda sabahtan beri bir haller vardı ama ne zaman sorsam benim gelin gitmemle alakalı olduğunu saçmalıyordu. Bunu yemiyor, ısrarla ve ısrarla soruyordum ama kapalı kutudan farksızdı, cevap vermiyordu.
"Hera?" diye seslendim ama duymadı. Kolunu dürterek ikinci kez ismini söyledim. "Hera?" Bana döndüğünde şaşkın şaşkın bakmaya başladı.
"Ha? Efendim?"
"İyi misin?"
"İyiyim."
Hızlıca kafasını aşağı yukarı salladığında iyi olmadığına kesinlikle ikna olmuştum. Elinden vileda sileceğini aldım ve vileda kutusunun içine soktum. Elinden tutup yatağa oturttum.
"İşler bekleyebilir. Hem akşama da daha çok var. Anlat haydi."
"Ne anlatayım?"
"Hera," İsmini uzatarak söylendiğimde yüzünü kaldırdı.
"Mina... Şey..." Durakladı ve derin bir nefes aldı. "Ben... Yani biz... Serkan'la birlikte olduk."
Duyar duymaz gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hera benim tepkimi görünce yine az önce olduğu gibi suratını astı. Bundan dolayı kendimi toplamaya çalıştım ve gülümsedim. "Oha! Yoksa... Hamile misin? Ben şimdi teyze mi oluyorum?"
Benim cırlamamla birlikte işaret parmağını dudaklarına götürdü. Susmamı söylediğinde dudaklarımı kapadım.
"Sussana!" diye inledi. "Hem öyle bir şey de yok."
"Peki ne zaman oldu bu?"
"Dün gece."
"Korkma." Destek olmak için hafifçe omzuna vurdum. "Korkma, çekinme. Sonuçta ayıp değil, suç değil. Hem annenler de dar görüşlü insanlar değil."
"Babam kahrolur."
"O zaman bu haltı yerken düşünecektin."
Gözlerini kaldırıp indirdi. "Yardımcı olmuyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014
Novela JuvenilÜniversite için şehir değiştiren Mina'nın değişen tek şeyi şehri değildir. Hayatına giren her şey, her insan onu yeni bir değişim içine sürükler. "Durup baktın göz ucuyla, başka biri vardı yanında." "Sakin kalamazdım, benim olacağını bilmesem." • 'e...