-43-
Gözlerim ve ağzım aynı oranla açılmış bir şekilde Kayra'ya bakıyordum. Beni nazikçe doğrulttuğunda belimde olan ellerini çekti. Aşağı eğilip önümde diz çöktü.
"Hayatıma seni aldığım ilk zamanı hatırlıyorum da... Okuldaydık ve sen benimle gelmemek için direniyordun. Huysuzdun. Günler geçtikçe hayatımı ne kadar da çok değiştirdiğini fark ettim. Sen yanımdayken... Hiçbir kızı düşünmedim, istemedim. Seninle ilk çıkmaya başladığımızdan beri seni çok üzdüm ve gerçekten özür diliyorum. Benim de senin hayatını değiştirdiğimi biliyorum. Hayatımı değiştiren, sen olduğun için teşekkür ederim güzelim. Seni seviyorum. Benimle evlenir misin?"
Kalbim teklediğinde vücudum tepeden tırnağa gerildi. Etrafımıza toplanan insanlar tempo tutturup kabul etmemi haykırıyordu.
"Evet."
Tabii ki de olumlu cevap vermiştim. Teklifini kabul etmemek aptallık olurdu. Kayra, siyah kutunun içinde parlayan elmas olduğunu tahmin ettiğim yüzüğü dikkatle parmağıma yerleştirdi. Etraftaki kalabalıktan alkış sesleri yükselirken Kayra ayağa kalktı. Dudaklarıma yaklaşıp beni öpmeye başladığında bunu kısa tutup geri çekildim. Yaşadığım yer dar görüşlü insanların yaşadığı bir yer değildi ama yine de burası Türkiye'ydi, linç yemek istemiyordum.
Kayra şarkı söyleyen gençlere, gül atan çocuklara teşekkür edip ceplerine para sıkıştırdıktan sonra bana döndü. "Haydi, gidelim."
"Bir sonraki durak neresi?"
"Evlendirme dairesine ne dersin?" dedi gülerek. Evlilik teklifinin üstüne güzel giderdi. Annem ve babam da ilk çocuğumu kucağıma aldığım zaman falan öğrenirdi herhalde. Arabaya geçtikten sonra kemerimi bağladım ve düşünmeye başladım. Kayra'nın teklifini hiç düşünmeden kabul etmiştim ki pişman değildim ama annemlerin haberi bile yoktu. Ne derlerdi nasıl karşılarlardı, bilmiyordum. Hele babam... Beni kendinden bile daha çok seven, koruyan, kıskanan babam. Bizim evlenmemize ne derdi, hiçbir fikrim yoktu.
"Dört tane istiyorum."
Aklımdaki düşüncelerden sıyrıldım. "Efendim?"
"Çocuk diyorum."
Bir anda duyduğum şey ile kalakaldım. Çocuk hakkında bir düşüncem yoktu, hiç olmamıştı. Henüz yirmi yaşıma yeni girmiştim, kendim çocuk sayılırdım. Üstelik Kayra'nın aklı bir karış havadayken hiçbir işi yokken ayrıca benden öncesinde aklı fikri sekste olan biriyken ciddileşip çocuk düşüneceğine ihtimal vermezdim.
Ama ailemin evlilik haberinden bile haberi yokken çocuk düşünmek biraz erken değil miydi?
"Ben ciddiyim. Hatta ilk çocuklarımız ikiz olsun. Bir kız bir erkek. Çünkü kız mı erkek mi olsun diye karar veremedim."
"Ne?" Kaşlarımı kaldırıp kafamı iki yana sallarken dudaklarımın arasından bir kahkaha kaçtı. Ben bir bebekle nasıl uğraşırım diye düşünürken bir de ikiz mi istiyordu? Kayra'nın içindeki bu çocuk isteğini daha önce hiç duymamıştım.
"Haydi, isim düşünelim." Kırmızı ışıkta durduktan sonra bana döndü. Kayra, oldukça ciddi görünüyordu ve ben kendimi şaşırmaktan alamıyordum.
"Duru ismini çok severim. Derin de olabilir. Nehir'e ne dersin?"
Derin bir nefes aldım. Onu üzmek istemiyordum. Hele hayal kırıklığına uğratmayı hiç istemiyordum. "Kayra'cığım? Biraz aceleci davranmıyor musun? Ha? Daha ailen de ailem de evlenme teklifini bilmiyorlar."
"İstemiyor musun?"
"Kayr-"
"İkimiz için hayaller kuruyorum, sense aceleci olduğumu söylüyorsun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014
Teen FictionÜniversite için şehir değiştiren Mina'nın değişen tek şeyi şehri değildir. Hayatına giren her şey, her insan onu yeni bir değişim içine sürükler. "Durup baktın göz ucuyla, başka biri vardı yanında." "Sakin kalamazdım, benim olacağını bilmesem." • 'e...