Yeni kapağa bakın bencesi ~.~
"Neden uyanmıyor?!"
"Ölmemiştir değil mi?"
"Yixing saçmalama rica ediyorum."
"Serie!"
Ne kadar güzel uyuyordum. Ne bu gürültü?
"Of ne ses çıkartıyorsunuz? Uyuyoruz burada!" yatakta doğruldum ve yastığımı gördüğüm ilk kişiye fırlattım. Susacaklar abi.
"Serie ölmemişsin. Hadi yine iyisin şanslı köfte." ve Yixing enseme bi' tane vurdu. Ne oluyor lan?
"Of Yixing gözüne taş girdi sadece neden ölsün ki?" Xie Na da buradaydı. Ne taşı ya?
"Serie" Luhan üzgün bakışlarını üzerimden ayırmıyordu.
Birden tüm olanlar film kareleri gibi gözümün önünden geçti.
"Annem nerede? Hemen bu durumu kullanmalıyım." yataktan kalktım ve Luhan ın üstüne düştüm. Ne harika. Bir gözüm kapalı olduğu için yön duygum yoktu şu an.
"Of Serie saçmalama. Babanın işi çıkmış. Annen de durumun ciddi değil diye eve gitti."
Anne oha sana.
"Eunni nerede?"
"Ben buradayım bebek." Eunni yanımdaymış. Yani yattığım yatağın kenarında oturuyormuş. Bunu bile fark edemeyecek kadar kör olmuşum. Perfect.
"Maria da burada wifi yok diye koridorda bir yerde sürünüyor." dedi Eunni.
Maria nın işi de zor. Büyük ihtimal internet paketi bitti. Kıyamam.
"İyiysen gidelim hadi." Yixing ayağa kalktı.
"Bir yerlere gezmeye gidelim! SM nin binası nerede?! Hadi kalkın hadi!" Xie Na bebeyim sen ne şeker kızsın, yerim seni ya. Kız tam benim kafam.
"Kore ye gelmişiz ve sen o şarkıcıları mı görmek istiyorsun?" dedi Yixing zaten harika olan saçlarını düzeltip.
"Tabiki de evet!" Xie Na beni kolumdan çekti. Eunni de diğer koluma girdi. Biz üç kız iyi anlaşırız aslında.
"Serie daha iyileşmedi. Hiç bir yere gidemeyiz." Luhan ne düşüncelisin sen öyle.s
"Luhan..." Xie Na öyle bir trip atmıştı ki, ben Luhan ın yerinde olsam kendimi utançtan camdan atardım.
"Of artık eve gidelim. Tek başıma dönemem." ve içeri kablosuz kız kardeşim girdi.
Vay be güzel lakap oldu kullanayım bunu.
"Aynen eve gidelim." Luhan kollarımdaki iki fıstığı benden uzaklaştırdı ve kendisi koluma girip beni odadan çıkardı. Of bu çocuk.s
"Lulu ama ben SHINee yi görmek istiyorum." Xie Na dudaklarını büzdü.
Bi' saniye. Lulu mu?
"Puhahahahahahahahahahahahah!" hayvan gibi güldüm. "Lulu mu?" yine güldüm. "Koca veliahta sen-" gülmekten konuşamıyordum. "Lulu" sonuçta Luhan tarafından yere itildim.
"Sus sen. Hastaysan hastalığını bil, konuşma." ay kızarmış bi' de. Lulucuk.
"Serie yi burada tek bırakıp kaçıyoruz. Hadi." Anlamadığım bir sürede hepsi odadan çıktı. Ya ben yarı kör biriyim of, nereye?!
"Lulu!" seslenirken bile gülüyordum. "Eunni! Xing Xing! Xie Xie! Kablosuz velet! Beni burada bırakmayın!" tek başımaydım ama yine de kahkaha atıyordum. Çok harikayım ya. Benim kimseye ihtiyacım yok.