Bu bölüm Ayşe(Nur+Gül) ikilisine ithaf edilmiştir ♥♡♥
Önceki güne göre hava iyiydi. Güneş bile göstermişti kendisini. Uçsuz bucaksız çimenler, yemyeşil ortam. Büyük bir satranç sahası. Diğerlerine arkasını dönmüş oturan kişinin yanında oturuyordum ben de.
"Merhaba." Diye karşılık verdi. "Güzel hikaye." elindeki defteri gösterdi. Gözlerini defterden kaldırmamıştı.
"Sonunda okudun demek."
"Sadece okuyabiliyorum."
Tüm kan yüzüme çekiliyordu tekrar. Ellerimi birbirine kavuşturup dizlerimi göğsüme çektim.
"İyi misin?"
"Eh.. Sen?" Gözlerini defterden ayırmıyordu hâlâ. Gerçi benim de ona bakacak halim yoktu.
"Yixing hile yapıyorsun salak herif!" Xie Na nın bağırması ile arkamı döndüm.
"Of zaten üç taş eksik. Hilesiz zevki mi var bu oyunun abi?"
"Sinir etme beni!" Xie Na Yixing e saldıracakken Jongdae onu durdurdu. Neyse ki Jongdae yeterince güçlüydü.
"Hadi gelin satranç oynayalım. Bu soğukta yürümek işkence olur zaten." Yixing Xie Na nın sinir krizini umursamadan taşları yerlerine taşımaya başladı.
"Ben oynamak istiyorum!"
Maria? Efendim? Benim asosyal bebeğim mi dedi onu?
Lanet olsun kesin Yixing e göz koydu pisliq.
"Taş eksik dememiş miydiniz?" Sehun da taşları taşımaya yardım ediyordu.
"Bizler taş oluruz. Ne de olsa kalabalığız." Xie Na çoktan sakinleşmişti.
"Serie, Luhan gelin hadi!" göz ucuyla prense baktım. Sadece başını eğmiş hikayeyi okuyordu. Sonunu okumadığım hikayeyi.
"Ben kale olmak istiyorum. Zaten fazla kullanılmıyor. Hem bu arada telefonuma bakabilirim." Maria beyaz kale taşını taşıyıp alanın dışına çıkardı ve kendisi karenin üzerinde durdu.
"Eksik olan taşlar beyaz fil, beyaz vezir ve siyah at." Xie Na Sehun u çekiştirip eksik beyaz filin yerine getirdi.
"Luhan vezir olsun. Luhan kalk hadi." Yixing Luhan'ı kollarından tutup kaldırmaya çalıştı. Biraz uğraşsa da sonunda Luhan ı satranç alanına sokabilmişti.
"Ben kale oluyorum." Jongdae siyah kale taşını çıkarıp yerine geçti. "Eunhye-ssi, sen nerede olacaksın?"
Bakışmalar...
Oha ben burada Luhan ile dram sahnesi çekerken orada bir ilk bakışta aşk olayı mı gerçekleşti?
Eunni benimdir abi.
Yakarım buraları.
"Ben de siyah at olayım." Eunni Jongdae nin yanındaki eksik taşın yerine geçti.
Tanrım.
"Serie seç birini."
"Niye taş oluyorum? Oyun yöneticisi olacağım ben." Ve ufak çaplı bir şok yarattım.
"Serie, Xie Na beyazları ben siyahları oynuyorum. Sen de bir taş seçiyorsun."
"Hayır be-" sustum. Xie Na öyle bir baktı ki... Akıllara zarar.
"Tamam." Usulca siyah filin yerine geçtim. Taşı taşımam için kaslı Sehun yardım etti. Yerine geçerken belimden tutup beni kendisine çekti ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
