Sabah öğlene doğru kalktım. Duşumu aldım. Sonra üstümde havlu ile dolabın karşısına geçtim. Ne giyebilirim? Ne giysem?
Turkuaz transparan gömlek bana köşeden sırıtıyordu. Sevimli şey seni.
İç çamaşırlarımı giydim ve parfüm sıktım. Sonra pantolon giydim. Üzerine tişört..
Çocuk beni resmen itiraf için dışarı çıkartıyordu. Bana bi şeyler söyleyeceğine emindim. Beni sevdiği aşikar.
Güzel giyinmem lazım.
"Alo Xie Na? "
Tilki yine kürkçü dükkanına döner hesabı.
Bu atasözü böyle miydi lan?
Neyse.
"Ne var?"
Bu kız benden kaba.
"Luhan galiba bana çok önemli bir şey söylecek, beni dışarı çıkaracak. Güzel giyinmem gerek ve-"
"Senin dolabın bomboş." Xie Na sanki bu tür konular üzerinde doktora tezi hazırlamış gibi bir rahatlıkta konuşuyordu.
"Evet."
"Yarım saate oradayım."
Yarım saat sonra zil çaldı. Bu kızın dakikliği beni korkutuyor.
"Serie iki seçenek vardı. Ya seni sütyenle görecektim ya da kot pantolon+tişört ile. İyi ki bu sefer giyiniksin." eve ev sahibi gibi daldı.
Aslında bu kız iyi. Yani neden hep gıcık oldum bilmiyorum. Birincisi Yixing ile aralarında hiçbir şey yok. İkincisi Luhan ile aralarında hiçbir şey yok. Üçüncüsü benim ile..
Tamam sustum.
"Luhan beni birazdan almaya gelecek." kendimi koltuğun üzerine attım.
"Ben ve Yixing sana Luhan ın seni sevdiğini söylediğimizde sadece güldün geçtin. Bu kadar da salaksın." kız beni ayaklarımdan çekiştirince yere popo üstü düştüm.
"Yah!"
"Kapa çeneni. Yine arkanı ben topluyorum." kendimi dolap ve piyano dışında hiçbir şey olmayan odamda buldum.
"Yine mi?"
"Tabi ki sen bilmiyorsun ama Luhan ın ailesi ile yemek yediğimizde seni kendimden daha güzel giydirdim. Sırf Luhan ın ve tüm erkanın dikkatini çek diye ilk defa çirkin giyindim ben. O gün tanıdık biri beni görmesin diye nasıl uğraştım biliyor musun?"
"Yuh Xie Na. O gün aşırı güzeldin."
"Tabi ki güzeldim. Kendimi çirkin yapmayı beceremedim lanet olsun." uzun saçını artistçe geriye attı.
Bu kızın egoist tavırları neden bana çok sempatik geliyor acaba?
"Hep arkamdan iş çevirmiş olmanızdan dolayı sizinle arkadaşlığımı keserdim ama dua et Yixing çok yakışıklı." üzerimdeki tişörtü çıkarınca mecburi yine sütyenle kaldım.
"Yixing i unutur musun artık? Luhan ile belki akşam işi pişireceksiniz ama sen hâlâ Yixing in yakışıklı olması ile ilgileniyorsun."
"Akşam ne işi? Neyden bahsediyorsun?"
Ben hâlâ bebekleri leyleklerin getirdiğini sanıyorum biliyor musunuz?
"Serie seninle çok işim var..." Xie Na tarlası yanmış köylü misali üzülmeye başladı.
"Sadece bana kıyafet seçer misin?" trip attım.
"Bu dolapta hiçbir şey yok. Bu yüzden yanımda kıyafet ile geldim." kız elini şaklattı ve bir adam içeriye kocaman bir bavul ile geldi.