Bu bölüm @-PeterPan adlı okura ithaf edilmiştir. ♥
Kesin bu yılın tekrarını yapacaktım. Lanet olsun. Çin Tarihi dersinden hoca önemli bir ödev vermişti ama ben Kore de olduğum için o projeyi yapıp ek puan alma şansını kaybetmiştim. Ders yeterince zordu. Herkes çocukluktan bildiği şeyleri ben yeni öğreniyordum. Büyük haksızlık.
"Bayan Park bu o kadar da haksızlık sayılmaz. Sizin gibi yabancı öğrenciler çok var ama onlar geçer notun çok üstünde puan alıyorlar. Sizin çabanız pek yok gibi."
"Profesör bana sadece tek bir şans verin. Ödevi size iki gün içinde teslim ederim. Bu puana ihtiyacım var. Ailem ile yaşadıklarımı anlatmıştım." Profesör Wu Yifan pek de bana yüz vermiyordu.
"Bayan Park, sizin farklı bir durumunuz olduğu için ilk ve son kez şans veriyorum. Ama en geç beş gün içinde ödev teslim edilmezse üzgünüm ki bu yılın tekrarı şart olacak."
Profesör gittikten sonra yüksek bir çığlık attım. Bu büyük bir şanstı, üstelik beş gün vermişti. Bu harika bir fırsattı.
"Serie ne ol-"
"Luhan kurtuldum! Kurtuldum!" çocuğun lafını kesip sarıldım ve yanağından öptüm.
Tamam bu aşırı olmuştu.
"Kabul etti mi?" dedi sevinçle.
"Evet evet!" bu sefer Luhan bana sarıldı ve hoplamaya başladık. Çok iyi anlaşıyoruz kıskanın.
"Ama ben.." Luhan birden durdu.
"Senin Sosyoloji dersin ne alemde?" dedim gülmeyi bırakıp.
"Yixing benden yüksek almış." bu çocuk kıskanmış mı ay kıyamam salak.
"İşte sevgilim benim ya!" inadına yapıyorum bunları ben hep.
"Sadece oturup bir şeyler yazıyor o çocuk. Nasıl öyle not alır?"
"Çünkü o kişilik analizi yapan biri Luhan. Sisyoloji insanlarla alakalı değil mi?"
"Sayılır." Luhan gözleri yere odaklandı sonra kafasını kaldırdı. "Bizim de mi kişiliklerimizi analiz ediyor o?"
Good morning darling.
"Adam bizim hakkımı-" hemen durdum. "Ya yapıyordur herhalde. Alışkanlık falan." Luhan a birden bunu söyleyemezdim. Utanırım lan.
"Bizim hakkımızda derken sen ve ben mi?"
"Hayır, hiçbir şey söylemedim diye düşünsek?" çünkü bu durum çok garipti.
Luhan ı bir şekilde ikna ettikten sonra gidip Yixing i buldum. O çocuk ile bir şeyleri konuşmam lazımdı.
"Yixing? Yixing?"
"Hm?" defterden başını kaldırsaydın keşke.
"Yixing bir şey konuşmalıyız."
"Biraz bekle. Aklımdakiler giderse kim geri getirecek?" suratıma baksaydın sadece ona da razıydım.
"Yixing senin kafanı kırayım."
Ve baktı. Bu mu yani? Tehditle mi anlaşacağız bebeğim? Tehdit etsem öper misin?
Tamam sustum.
"Efendim Serie?"
"Biz sevgiliyiz değil mi?"
"Bu muydu Serie? Of."
"Hayır. Yani biz sevgiliysek şu hikayeyi bırakır mısın? Sevgilini hikayende başkası ile sevgili yapmak hiç rahatsız etmiyor mu?"