İlk kez tanıştığımız o ânı, o bana bakışlarını unutabilir miyim? İlk gülümseyişin, ilk konuşmamız... İlklerimizi unutabilir miyim?
... tarzı bir girişte bulunamıyorum. Çünkü Luhan ile hiç düzgün bir anım yok.
İlk karşılaşma Luhan ve ordusuna adeta bir tır gibi dalmam sonucu olmuştu ve sonra ilk konuşmamız bana hangi derse gittiğim hakkındaydı. İlk gülümseme ne zamandı cidden hatırlamıyorum ya da ilk kahkaha?
Neden şimdi evimdeki koltukta oturmuş Luhan ile olan ilklerimi düşünüyordum? Amaç neydi?
Onu seviyordum. Yani.. Bilmiyorum her neyse.
Karnım aç olduğu için kalktım ve mutfağa gittim. Kimse aç karnına aşık olup olmadığı konusunda kafa patlatamazdı bence.
Buzdolabına baktım, sonra dolaplara göz gezdirdim. Kileri kontrol ettim.
NEDEN BU EVDE YEMEK YOK BİRİ AÇIKLAYABİLİR Mİ?
Tam 1 haftadır bana Yixing ve Xie Na bakıyordu. Yani bu demek oluyordu ki onlar ne aldıysa evde onlar olabilirdi sadece.
Abur ve cubur. Kola ve bira. Sıfır sağlık, bol kalori. Hepinizin kafasını kırayım. Hem arkamdan planlar kurun hem de beni zehirleyin. Lanet olsun sizin gibi arkadaşlara. Lanet olsun bu sevgime! Dığğrıt dığğrıt...
Ne diyorum lan ben? Her neyse.
"Alo?"
"Serie?"
"Yixing evimdeki her şeyi adeta sömürümüşsünüz. O kızı da yanına al, beraber alışverişe gidiyoruz."
"En son bize darılmamış mıydın sen?"
"MİDEM HEPİNİZDEN DAHA ÖNEMLİ!" ve telefonu kapattım.
Zaten bir insana iki dakikadan fazla dargın kalmazdım ki aklıma daha iki hafta önce Luhan la bir hafta boyunca konuşmadığım geldi.
Gerçekten Luhan a aşırı değer veriyor olmalıyım. Beni kandırmış olduğu düşüncesi beni nasıl da yıkmıştı öyle..
Serie sen cidde-
Zil çaldı ve düşüncelerim bölündü.
Zil çalana küfredin bana niye ediyorsunuz??
"Hadi hazırsan çıkalım." Yixing gelmişti. Meleğim. Yerim seni pislik.
"Çok garip bir kızsın Serie. Daha demin bize trip atıp gittin lan." Xie Na da burada. Olsun sorun değil. Nedense ona olan tüm sinirim ve nefretim uçtu.
"Ben fakir bir insanım. Alışveriş parasını siz sevimli insanlar ödeyeceksiniz." gülüşüm dillere destandı.
"Serie sende kişilik bozukluğu falan mı var?" Yixing ve Xie Na yanımda koşuyorlardı çünkü aşırı hızlı yürüyordum.
"O salak defterini çıkarıp notunu mu alacaksın?" bu lafım üzerine Yixing cebinden çıkarmaya çalıştığı defteri sakince yerine iliştirdi. Kıyamam, görmediğimi sanıyor.
"Benim arabayla gitseydik ya nereye gideceksek?"
"Geldik bile." en çok bulunduğum yerlerden biri olan evime en yakın markete girdik.
"Eğer en ufak abur cubur şeyleri arabalarınızda görürsem boğazınızı keserim." Benim rutin tehditlerimden sonra üçümüz ayrı yerlere ayrıldık.
Eğer aç olmasaydım Luhan ile şurada hangi marka yoğurdu alacağımız hakkında ettiğimiz kavgayı hatırlardım.
Ya da hemen makarnaların olduğu reyondaki ramen dağına çarpıp hepsini devirdi diye ona gülüşümü.. Ve onun utanışını.. Telaşla toplamaya çalışmasını..