27-Merhaba..

4.6K 345 156
                                    

Sıcacık. Çok sıcacık. Sonunda kemiklerimin ısındığını hissetmek iyi. Ellerim de sıcak çünkü biri tutuyor.

Gözlerimi açtım ve ellerime baktım. Eunni.

"Uyandı!" dedi bir erkek sesi. Eunni karnıma koyduğu kafasını hemen kaldırdı. Ne kadar süredir beni beklediklerini bilmiyordum ama Eunni uyuya kaldıysa uzun olmalıydı.

"Serie beni görebiliyor musun?" dedi Eunni telaşla. Ellerimi bırakmıştı, üşüyordum.

"Bu kaç?" Maria kenardan ellerini salladı.

Göremiyorum salak kız.

"İyiyim ben." her şey aklımda. Her şey.

Neden burada böylece yattığımı biliyorum. Neden üşüdüğümü, neden şu an çok üzgün olduğumu...

"Doktorluk bir şey var mı?" dedi Eunni elini alnıma dayayıp.

"Ben iyiyim." dedim üzerimdeki yorganları atıp kalkarak. Yorganlar çünkü üzerime dağ çekmişler.

"Serie hâlâ soğuksun, otur."

"Hayır."

"Serie otur lütfen." Sehun karşımdaydı. Tüm bu olanlara rağmen kalbim onu görünce hızlanıyordu.

Ben... Park Serie. Asla kimseyi kendimden önce tutmam. Bencilin önde gideniyim. Biri bana şerefsizlik yapsa ilk karnımın tok olmasını sağlarım. Ben bir erkeğe sarkıyorsam ve buna aşk diyemezsek ben önce yorgunluğumu gideririm.

Ama şu an olana bir şey bulamıyordum. Aşırı yorgundum, üzgündüm, üşüyordum ama tüm bunlar o kadar önemsizdi ki. Ben sadece Sehun a bakmak istiyordum. Bu çok mu imkansız?

"İstediklerim çok mu imkansız?"

Luhan gözümün önüne geldi.

"Serie dinlenmen gerek."

"Hayır. Biraz kafa dağıtmak için dışarı çıksak olmaz mı?" hepsi bana garip bir şekilde bakıyordu.

"Serie neler olduğunu anlatmayacak mısın?" Eunni yanıma geldi ve belimden sarıldı.

"Luhan ile artık arkadaş değiliz." dedim fısıldar gibi.

"Serie.. Neden?" Eunni bana sıkıca sarıldı. Ama ağlamayacaktım.

"Ya önemli bir şey değil!" dedim gülmeye çalışıp. "Hadi dışarı falan çıkalım." Eunni yi hafifçe ittim ve kendime mont aramaya başladım.

"Serie." Diğer üçü bana delirmişim gibi bakıyordu. Ben Luhan a bağımlı değildim. Onsuz da yaşayabilirdim.

"Nereye gideceğiz?" dedi Maria ben taksiye binerken. Maria yanında yüklü bir sermaye ile geldiği için taksi ile gezebilecektik.

Akıllı kız.

"Day&Night a doğru sürün lütfen." Çince konuştuğum için diğerleri hiçbir şey anlamamıştı.

Ama eğer Pekin'de yaşayan bir genç iseniz bu adı bilirdiniz. Çin'in en ünlü barı.

"Abla ben reşit değilim." dedi Maria barın önünde dördümüz dikilmiş duruyorken.

"Burada ona bakmıyorlar. Burası rahat bir ülke. Gelin hadi." içeri girecekken Eunni kolumu tuttu.

"Serie sen içkileri sağlığa zararlı diye sevmezsin. İyi olduğuna emin misin?" kolumu hızla kurtardım.

"Siz gelmeyecekseniz gelmeyin. Ben tek girebilirim." dedim. Eunni ile ciddi bir şekilde birbirimize bakmaya başladık. Aşırı kızdığı belliydi ve kırılmıştı da.

GICIK PRENS ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin