Beyaz dev ekrana tam anlamıyla malak gibi bakıyordum. Başımdaki bereyi ve üzerindeki montu, atkıyı, eldiveni ne varsa çıkarınca yanımdaki koltukta ufak bir tepe oluşmuştu. Birden duyduğum gümbürtü ile bakışlarımı salon kapısına yönelttim.
"Ah!" Tanıdık bir ses ve çığlık.
"Serie!" Koştum. Gördüğüm manzara kola ve patlamış mısıra bulanmış bir kızdan ibaretti.
Çok harika bir çiftiz çünkü ikimiz de saçma sapan kazalar geçiriyoruz.
"Burada basamak olduğuna dair bir işaret koyabilirlerdi bence." Üstü başı batmış bir halde ayağa kalktı.
"Sen mi bana gülmüştün burnumu kırdım diye?"
"Sus be salak çocuk. Ne haldeyim ben görmüyor musun? Üzerimdeki araba lastiği gibi mont ile kola banyosu yaptım."
"Bir yerin acıyor mu?"
"Ya Luhan gülmesene."
"Tamam ciddiyim şu an."
"Sinema işi yatar."
"Hayır!" Gözlerimi kocaman açtım. Hayır bu asla ve asla olamaz. "Hem kola monta gelmiş. Çıkar bak." Elindeki ısrarla tuttuğu kola kutusunu aldım. Yerden kalmasına yardım ettikten sonra montunu çıkarttık.
"Of o mont güzeldi." Aslında mont kötü ama bende de aynısı olduğunu için üzülüyor. Beni seviyor çünkü.
"Sorun değil kuru temizleme halleder. Bak tertemizsin. Gel." Anında elimdeki montu alan biri çıktı. Zenginim ben.
Aşık olduğum insanın elinden tutup yerimize götürdüm. En iyi koltuğu bulmak için bir kaç sıra denemiştim.
"Patlamış mısır da gitti." Serie nin üzüldüğünü hissedebiliyordum. Ben bu kıza kıyamam.
Sonuçta içecek ve mısır alıp geldim. Böylece olay kapandı ama Serie nin düşmüş halini asla unutamayacağım. Komik kız.
"Filmi başlatıyorum efendim." Işıklar kapandı ve reklamlar girdi. Ve benim de planlarımı hayata geçirme vaktim geldi.
1- Patlamış mısıra aynı anda elimizi sokmaya çalışacağım. Sonra eller birbirine dokununca......
2- İlk maddenin çok klişe olduğunu düşünüyorsanız eğer heyecanlı bir sahnede bana sarılmasını ya da elimi tutmasını sağlayarak olaylara girebilirim.
3- İkinci maddenin ilk maddeden daha klişe olduğunu ve de filmde bu tür bir sahne olacağını sanmıyorsanız eğer mısıra uzanıyormuş gibi yapıp bacağına meyledince....
"Aksiyona bak be!" Serie ayakkabılarını çıkarıp koltuğa bağdaş kurdu. Rahat kız.
Nasıl korkutmadan ona yaklaşabilirim? Omzuna kolumu atsam?
Ah hayır çok hareket ediyor! Filmin içine girdi. Patlamış mısırı da tabulu malı yaptı, bencil kız.
Götürecektim şu kızı Dabbe 2 ye o zaman sarılacaktı işte. Ben de kafa yok ki. Salonda tekiz zaten. Korkunç bir şey izleseydik eğer her şey olacağa varırdı.
Bana arada kutuyu uzatıyordu ve ben de ancak o arada mısır yiyebiliyordum. Çok sevimli değil miydi? Gözleri kocaman açılmıştı ve bir eliyle ağzına bir kıza yakışmayacak şekilde mısır tıkıyordu.
Kısa ve kıvırcık saçları daha yeni kestirdiği için toplanamıyor, bu yüzden her saç teli pervasızca kendi istediği yere gidiyordu. Fark ettiğim hafif makyajı gülümsememe neden oldu. Serie ile ilk tanıştığımdan beri hiç makyajlı görmemiştim. Eğer Xie Na ona giyinmesinde yardım ettiyse makyaj olurdu ama onun dışında bu tür şeyleri beceremiyordu.