24- Prens vs. Kral

5K 382 287
                                    

"Kimmiş?" içeriden Luhan geldi ve kapıdaki dünya harikası herife baktı.

"Daha getirecek çok bavul var. Onlar anlatır." çocuk gitti ve o sırada kapıya tanıdık iki adet kız geldi.

"EUNNI!!" çığlık atmıştım adeta.

Bu harika insan benim arkadaşım. Bu fıstık benim meleğim. Bu güzellik benim baş tacım.

"Abla takmadın ama ben de geldim →.→" Maria kenarda gözlerini yamultmuş bana bakıyordu.

"Mariağ!" Tamam interneti bizden daha çok seviyor olabilirdi ama o benim biricik kız kardeşimdi. Aramızda çok az yaş farkı vardı bu yüzden benden bir yaş küçük Eunni ile de çok iyi anlaşırdı.

Ve benden uzun boyluydu. Yani hiç mi utanmıyor ablasından uzun olmaya?

"Oh! Prens oppa da burada!" Maria beni terk edip Luhan a doğru gitti.

Prens oppa mı? Sen benim kardeşim olamazsın.

Sana kafa atarım pisliq.

"Ben hamal mıyım lan? Biraz da siz taşısanız ölür müsünüz vicdansızlar?" ve kusursuz varlık tekrar göründü.

Ellerim titriyor.

"Eunni?" sorar bakışlar attım.

"Bu benim kuzenim Sehun..bla bla bla bla bla bla bla bla bla~"

Eunni bayağı konuştu ama pek oralı olmadım.

Olamadım.

Sehun.. Sehun..

"-Sana sürpriz yapmak için geldik ama ailemiz iki kız yalnız gidemez diyerek bu odunu bizim yanımıza bodygard olarak verdi."

"Sen bana mı odun dedin sen?"

Ya çok tatlı konuşuyor ölmek istiyorum.

"Bodygard bu mu? Sıska bu be?" Maria Eunni ile bir olup gülmeye başladı.

Sehun.. Sehun..

Kalbim yerinden çıkacak.

"Luhan yardım etsene Sehun a :)))" o kadar salak gülüyordum ki. Görmesem bile belli oluyordu yani.

"Bitti zaten." Sehun o yakışıklı suratındaki terleri sildi.

Sapık ruh halim yeniden ortaya çıkıyor.

Diyeceksiniz ki ne zaman gitti de geri ortaya çıksın.

Haklısınız.

"Size ne ikram edeyim?" siz diyordum ama ilgim tamamiyle Sehun'aydı. Üstelik Sehun un o kutsal koltuğa oturmasına da izin vermiştim.

"Bir yere gitmesen de şurada otursan?"

Oha. Ne dedi o? Kalbim cidden iyi durumda değil.

"Serie ben susadım." aa Luhan buradaymış.

"Git al mutfak şurada."

"Gel." kolumu koparırcasına çekerek beni mutfağa götürdü.

"Bebeyim bardaklar şurada, sebil şura-"

"Serie kıskanıyorum."

"Neyi?" salak aşık ben.

"O gelen herife ne biçim baktığının farkında mısın?" Çince konuştuğumuz için gönül rahatlığıyla bağırıyordu tabi ki.

"Luhan acayip yakışıklı değil mi? Aşık oldum."

"Sen.. ciddi misin? Lütfen önemsiz aşklarından biri olduğunu söyle."

GICIK PRENS ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin