Son Bir Şans..

6.9K 395 0
                                    

Nisan doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapmış, Savaş'la son kez görüşmüştü. Orada elini tutup "Senin olmaya geldim, kalıyorum.." diyememişti.. Ruhu bin parçaya da bölünse kalmazdı, biliyordu. ilk neden Savaş'ın çevresinin kendisine, annesine, herkese zarar veriyor oluşuydu. O gün olanları hatırlamak bile istemiyordu, düşündükçe depresyona sürükleniyordu. Yaşanmamış kabul ediyordu, keşke bilinç kontrolü denen bir şey olsaydı.. İkinci neden ise deli gibi sevdiği, uğruna kendi hayatını değişebileceği kadar aşık olduğu adamın Nisan'ı sorgusuz sualsiz suçlaması, yarı yolda bırakmasıydı.. Hele de o söylediği sözler..
Düşündükçe ruhu sıkışıyordu adeta.. Otobüse bindiklerinden beri kafası bunlarla meşguldü.. İşin içinden çıkılacak gibi değildi.
Turgut Nisan'ın yanından bir dakika bile ayrılmamıştı, soru sorup onu bunaltmıyordu ama yalnız da bırakmıyordu..
İki günlük İstanbul serüveni onda değişik bir iz bırakmıştı.
Nisan'ın cesaretine hayran kalmamak elinde değildi. Evet ben de yapardım demek, akıl vermek kolaydı, icraate geçirmek ise farklı bir özgüven istiyordu.
Göz ucu ile koltuğunda uyuyakalan Nisan'ı süzdü.. Nedenini bilmediği bir biçimde bu kız ağladığında Turgut'un içi paramparça oluyordu, güldüğünde ise karnında kelebekler uçuşuyordu.. Nisan ona iyi geliyordu, bildiği şey buydu.. Usulca uzanıp Nisan'ın omuzlarını ceketi ile örttü ve koltuğuna yaslanıp kendisi de gözlerini kapadı..
Muavinin çay servisine uyandı Nisan.. Trabzon'a girmişlerdi.. Annesini görmek için can atıyordu. Ayrı kalamıyordu ondan.. Muavinin koyduğu iki çayı alıp hafifçe Turgut'u dürttü.. Peşinden nerelere sürüklemişti çocuğu, mahcuptu ona..
Uyanan arkadaşına göz kırparak "geldik uşak" dedi ve gülümsedi..
Turgut "İyi misin Nisan?" diye sordu.
"İyiyim Turgut" diye cevap verdi Nisan ve devam etti "Daha da iyi olacağım.."
Güneşli bir Trabzon sabahıydı, otobüsten indiler ve evlerine doğru yürümeye başladılar.
Nisan'ın ne kadar içi yansa da belli etmeyecekti, kararlıydı. Burası onlar için farklı bir dünya olacaktı..
Eve gittikten sonra ılık bir duş aldı Nisan, pembe üzerinde mini mouse olan pijamalarını giydi ve ardından annesinin dizine yattı. Bebekliğinden beri saçları ile oynanmasına bayılırdı. Yine öyle bir kaç saat geçirdi anne kız.. O kadar yorgundu ki, uyuyakaldı bir süre sonra..
Mis gibi kokan tavuk çorbasının kokusuyla uyandı Nisan.. Dudaklarını yalayarak mutfağa geldi ve "Harikasın annecim" diyerek yanağına bir öpücük kondurdu Vildan hanımın.. Turgut'un evde olmasına şaşmamalıydı, sürekli bir bahane uydurup yemeğe kalırdı çünkü..
"Turgut can annen seni merak etmiştir bence" diye göz kırptı Nisan.
Turgut Nisan'a dönüp "Konuştum ben merak etmez" diye söylendi ve ağzına salatadan bir parça aldı.
Nisan "Açık konuşacağım Turgut, bu gidişle ikiyüz kilo olacaksın, sonra kimse seni beğenmeyecek, yine bizim başımıza kalacaksın." dedi ve annesine dönüp "Anne bir daha böyle güzel yemekler yapma yaaa" diyerek dil çıkardı.. Turgut pek etkilenmişe benzemiyordu "Yani saçmalamakta üstüne yok Nisan, Vildan teyzem ne kadar kötü yapabilir ki şimdi" diye laf attı. Hep birlikte kahkahalara boğulmuşlardı.
Derken kapı çaldı, Nisan kapıya yöneldi ve açtığında bedeni donakalmıştı..
Bir süre öyle kaldıktan sonra ilk konuşan Nisan oldu, "gerçek misin?" diye sordu. Gözlerini ovalıyordu..
Karşısındaki kişi cevap verdi "Ben geldim Nisan" diye cevap verdi..
Nisan olduğu yerde kıpırdamadan duruyordu ve bir süre sonra konuşabildi. "Neden geldin Savaş?" dedi, zorla konuşuyordu. Bir yere tutunmak zorunda kaldı.

Savaş böyle bir tepki bekliyordu, şaşırmadı "Senin için geldim Nisan" dedi ve devam etti "orada sensiz yapamazdım. Biliyorum haketmiyorum ama yine de senden son bir şans istemeye geldim." diye cevapladı..
Yüzü o kadar mahcup bir haldeydi ki..
Nisan kalbine yenik düşmemek uğruna büyük çaba sarfediyordu. Ağzını aralamıştı ki arkasından gelen bir ses ayak sesi duydu..
"Evet Savaş, haketmiyorsun. Bence artık gitmelisin. " diye onun yerine cevapladı annesi..

Vildan hanım ağır bir ifade ile karşısında duruyordu Savaş'ın, öylesine soğuk, öylesine mağrur..

Vildan hanım anlayışlı, sevgi dolu bir insandı lakin Savaş'ın kızına, ailesine yaşattıklarını biliyordu..
Ve Nisan'ın üzülmesine asla müsaade etmeyecekti..

Nisanın Savaşı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin