Keyifli okumalar okurcanlar.
Bu kadar istekli olması da ayrıca sevimliydi. Ona annemin adresini verdim ve adeta uçarak kalkıp hazırlanmaya koyuldum. Bu neşeli halim Agata teyzenin dikkatini çekince merakla sordu.
"Seni ilk defa bu kadar şen şakrak görüyorum kızım. İyi bir haber aldın sanırım?"
"Öyle sayılır. Arkadaşımla buluşup bir şeyler içeceğiz. Beni merak etme olur mu?"
"Keşke bu neşeli halini daha sık görebilsem. Seni böylesine mutlu eden kişiye teşekkürlerimi ilet olur mu?"
Ona sarıldıktan sonra yanağından öptüm. Şu an içimde daha önce asla hissetmediğim farklı bambaşka bir heyecan hissediyordum. Sanki bütün bedenime mutluluk enjekte edilmiş gibiydi. Birkaç dakika sonra kapı çaldığında ben makyajımı bitirmek üzereydim. Gelen kişinin Kevın Brown olma olasılığını hesap ederek hızla makyajımı yaptım ve tahmin ettiğim gibi Kevın'ı salonda Agata teyze ile birlikte oturmuş sohbet ederken buldum. Beni görünce yüzü aydınlandı. Elimde olmayarak aynı karşılığı verdim ona. Bu defa üzerinde yuvarlak yaka bir tişört ve de kot pantolon vardı. Ayağındaki keten ayakkabılarla sportif ve de şık görünüyordu.
"Buraya kadar gelmene gerek yoktu Kevın. Ben aşağıya inerdim."
"Annenle tanışmak istedim." O an Agata teyze ile göz göze geldik.
"Annem evde yok."
"Bayan Agata hasta olduğunu ve uyuduğunu söyledi."
Gözlerimi kapadığım da Kevın'ın aklından geçen bin bir olasılığı tahmin etmek hiç de zor değildi. Neden onu buraya davet etmeden önce bunu düşünemedim sanki. Sanırım ona buranın adresini vermekle hata etmiştim. Düşünerek hareket eden insanlardan olmayı diledim o anda. Bakışları beni buldu ve beklediğim soruyu sordu. Doğal olarak yalanımın nedenini anlamak istiyordu.
"Eğer annen uyanıksa onunla tanışmayı çok isterim." Neden bu kadar ısrarcıydı sanki bu adam. Tedirgin gözlerim Agata teyzeye kaydı.
"Doktor dinlenmesi gerektiğini söyledi. Başka zaman tanışırsınız." diyerek başka bir yalan söyledim. Bunun nedenini bilmiyorum belki bana acımasından korktuğum içindi belki de Arthur ile para karşılığında birlikte olduğumu bilmesini istemediğim içindi. Onun bir şey söylemesine fırsat vermeden atıldım ve kapıya doğru yürümeye başladım.
"Ben hazırım Kevın hemen çıkabiliriz." Ayağa kalktı.
"Tanıştığımıza memnun oldum."
"Ben de çok memnun oldum Bay Brown."
"Lütfen yalnızca Kevın deyin." Agata teyze gülümsedi. Bu genç adamın onun kalbini kazandığını görebiliyordum. Memnun olmuştum şahit olduğum manzara karşısında. Asansöre bindiğimizde onunla baş başa kalmanın etkisiyle büyük bir heyecan sardı içimi.
"Harika görünüyorsun."
Oysa altıma bacaklarımı saran siyah kot pantolon ve üzerime de beyaz bir buluz giymiştim. Sıradan görünüyordum aslında. Ama onun deniz mavisi berrak gözleri beğeniyle bakıyordu bana. Başımı eğerek utangaç bir gülüş sundum. Bana kendimi çok farklı ve olağanüstü hissettirmeyi nasıl başarıyordu.
"Teşekkür ederim." Asansörden ininceye kadar hiç konuşmadık. Başım önümdeydi ama onun bakışlarının muhatabı olduğumu hissedebiliyordum. Binanın önünde park eden arabayı görünce tek kaşımı kaldırarak baktım ona.
"Vay canına. Zevkli adamsın."
"Zevkli, paralı ve yakışıklı." diyerek göz kırptı ve binmem için siyah Ferrari'nin kapısını açtı. Krem renkli deri koltuğa oturduğumda Kevın da yanımdaki yerini almıştı. Heyecanımı belli etmemeye çalışarak yüzümü döndüm ve gözlerindeki özlemi görünce oluşan havayı dağıtmak için boğazımı temizleme ihtiyacı hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Julietta
Teen FictionÇıkmaz bir sokak gibiymiş demek ki AŞK insan bir kere gönül verdi mi geri dönüşü mümkün olmuyormuş.