Julietta

Rüya Gibi 4

Yaaaaa hepiniz harikasınız ❤

UYARI . Akşam akşam bölümü okurken sizleri biraz sıcak basabilir haberiniz olsun okurcanlarım 😳

Keyifli okumalar...

"Ah Julietta Tanrı şahidim olsun şu an seni öpmek hatta daha fazlasını yapmak için nasıl can atıyorum bilemezsin." Benimle aynı şeyleri düşünmesi heyecanımı arttırdı. Gözümün önünde canlanan görüntü ile derin bir nefes alıp verdim.

"Hım."

Benim doğrularım yerle bir olurken merak ediyordum Kevın Brown'un prensipleri ne zaman yıkılacaktı. Göz temasımızı bozmadan devam etti.

"Sen nasıl bir kadınsın?"

"Nasıl bir kadınım?" Ani bir hareketle beni altına aldığında o an kalbim atmayı bıraktı.

"Ateşli." dedi ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Baştan çıkarıcı." Bu defa dudakları burnumla temas etti.

"Seksi ve dayanılmaz." Tam dudaklarımız buluşacaktı ki;

"Kevın yukarda mısın?" diye bir ses duyduk. Birden kulaklarımızı dolduran erkek sesiyle hızlıca uzaklaştık birbirimizden.

"Siktir." dedi Kevın sinirli bir şekilde.

"Öhö öhö pardon ağabeyciğim zamanlamam yanlış oldu sanırım." Kapının pervazına yaslanmış yüzünde sevimli ve yaramaz bir sırıtışla bize bakan kardeşi neredeyse Kevin'in kopyası gibiydi. Kevın ayağa kalktıktan sonra bana elini uzattı ve kalkmam için yardımcı oldu. Bacaklarım amansızca titriyordu.

"Her zaman ki gibi Cooper Brown."

"Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum." Sesi neşeliydi.

"Beni güzel sevgilinle tanıştırmayacak mısın?"

"O sevgilim değil."

Hatları sertleşmiş sesi fazla öfkeli çıkmıştı. Onunla sevgili olmak ne harika olurdu diye iç geçirdiğim sırada kardeşi güler yüzle geldi ve önümde durdu. Üzerine siyah kot pantolon beyaz tişört ve deri bir ceket giymişti ve bu haliyle oldukça serseri görünüyordu ama bir o kadar da hoş bir havası vardı. Kevin'in aksine biraz daha dalgalı olan siyah saçları dağınıktı.

"Sevgilin değilse o halde ona asılmamda bir sakınca yoktur umarım." Bakışları cin gibiydi. Kevin'in kaşları çatılırken hırsla alt dudağını kemirmeye başladı.

"Sen tam bir baş belasısın."

"Bunu biliyorum bana bilmediğim bir şey söyle?" Atışmalarını şaşkınlıkla izliyordum. Yarı ciddi yarı şaka kestiremiyordum ne olduğunu.

"Merhaba Cooper." Dayanamayarak araya girdim.

"Benim adım Julietta." Uzattığım eli sıkarken;

"Bu nasıl güzel bir isim ve sana da cuk diye oturmuş." dedi. Neşeli capcanlı bir adamdı. Beni gülümsetmişti. Kevın girdi araya. Oldukça da huysuzdu.

"Ona asılmayı bırak ta ne işin var burada onu söyle?" Cooper abisinin sözlerinden alınmış gibi yaparken çok sevimli görünüyordu. Şımarık küçük bir çocuk gibiydi, dudak büktü.

"Evimi özledim diyelim. Ayrıca hatırlatırım burası benimde evim ağabeyciğim."

"Ayda ile yine kavga ettiniz değil mi?"

"Bu defa haklıydım ama." diyerek kendini savunmaya geçti.

"Kim bilir yine ne kıskançlıklar yaptın da kızı bunalttın." Demek tıpkı abisi gibi o da kıskanç biriydi. İlginç. Cooper bana döndü ve yakınmaya başladı.