Keyifli okumalar...
*************
"Elbette. Keyfinize bakın sonra görüşürüz." diye karşılık verdi Arthur.
Onlar yanımızdan ayrılırken üzgün gözlerle baktım arkalarından.
"Güzel kadın bulmuş kendine."
Kocamın yorumunu duymazdan geldim. Güzeller güzeli Roselin ile beni unutmuşa benziyordu Kevın. Kim bilir belki de sadece bir hevestim onun için. Dans pistine gittiklerinde onu kollarının arasına aldı ve ardından bana çevirdi bakışlarını. Nefret dolu bakışları karşısında buğulanan gözlerimi kaçırdım ondan. Yüreğime oturan ağırlık ile Arthur'a döndüm.
"Lavaboya gitmeliyim." dedim ve ağladığımı görmemesi için hızlıca yanından uzaklaştım. Kendimi açık renk mermerlerle bezenmiş lavaboya attığımda sakinleşmek için derin ve bilinçli nefesler alıp vermeye başladım. Bana saatler gibi gelen birkaç dakikanın sonunda kendimi sakinleştirmeyi başarmıştım nihayet, makyajımı tazeledim ve yüzüme yerleştirdiğim maske ile Arthur'un yanına döndüm. Tek istediğim bu gecenin bir an önce bitmesiydi.
"Kahretsin nerelerdeydin?"
"Özür dilerim lavaboda çok fazla sıra vardı." Beni dirseğimden tuttuğu gibi daha sakin boş bir alana sürükledi.
"Dikkatli olmanı öneriyorum Julietta. Sakın bana tavır yapmaya kalkma." Bana vurmamak için kendini zor tutuyor gibi görünüyordu.
"Öyle bir niyetim yok. Yanındayım işte daha başka ne yapmam gerekiyor bilmiyorum?"
"Bana duygu sömürüsü yapma. Fark etmediğimi sanma çok fazla durgunsun. Bunun hesabını bana evde vereceksin." Kalbim sıkıştı içimden ona karşı çıkmak geçse de her zaman ki gibi ona boyun eğdim. Benden istediği her şeyi yaptığım halde yine de memnun olmayan bir adam vardı karşımda. Beni bu kadar bunaltması haksızlıktı.
"Az sonra seni birileriyle tanıştırmak istiyorum." Beni kolumdan tuttu ve kısa boylu, oldukça büyük bir göbeğe sahip olan orta yaşlı bir adamın yanına götürürken kulağıma fısıldadı.
"Yüzün gülsün." Hemen oyuncu maskemi taktım. Adamın tekstil fabrikası varmış ve oldukça da iyi kazanç sağlıyormuş. Bekar bir çapkın olduğu gibi Arthur ile de dostlukları eskiye dayanıyormuş. Bütün bunlar ilgimi çekmese de dikkatimi vermeye çalışarak onları dinledim.
"Bu çapkın adamı iki senedir elinde nasıl tuttuğunu merak ediyorum Julietta."
"Aslında Bay Earl Arthur'un elinde olan benim. Şunu söylemeliyim ki o beni elinde tutmak için uğraşıyor." Kocamın keskin bakışları beni buldu. Bense doğruyu söylediğim için memnundum.
"Evet güzel karım haklı, onu elimde tutmak için oldukça uğraş veriyorum. Böylesine harika bir kadın için buna fazlasıyla değer doğrusu" dedi durumu kurtarmaya çalışarak. Aslında olan tam da buydu.
"Görüyorum ki sen çok şanslı bir adamsın dostum." Arthur ile göz göze geldik. Bakışları fazla gizemliydi. İlerleyen saatlerde eve gitmeyi düşündüğümüz sırada Bay Earl'ın sözlerini kastederek ona sordum.
"Benimle tanıştığın için kendini şanslı hissettiğin oldu mu?"
"Şanslı olan biri varsa o kişi sensin Julietta, seni o çöplükten kurtardım. Benim sayemde rahat bir hayatın var öyle değil mi?" Bozulmuştum.
"Haklısın."
"Arthur." Seslenen kişi Kevın'dı. Sağ tarafa doğru döndüğümüzde Kevın ve sevgilisiyle karşılaştık. Arthur anında yüz ifadesini değiştirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Julietta
Roman pour AdolescentsÇıkmaz bir sokak gibiymiş demek ki AŞK insan bir kere gönül verdi mi geri dönüşü mümkün olmuyormuş.