Cooper Brown

17.3K 547 111
                                    

Selam okurcanlarım bekletmeden geldim umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar...

                                                                                    COOPER

Melek kızı evimizin terasında ilk gördüğüm an işte dedim tam da Kevın için yaratılmış bir kadın. Ağabeyim benim aksime sarışınlardan hoşlanıyordu ve bu kadın da hem sarışın, hem güzel ve alımlı, hem de oldukça seksi bir yaratıktı. Her şeyiyle hitap ediyordu Kevın'ın kalbine. O akşam onları yakaladığım pozisyondan dolayı nasıl da yanakları al al olmuştu. Aslında utangaç biri gibi durmuyordu aksine kendinden emin havalı bir duruşu vardı.

Tabi sabahında onun Arthur'la birlikte olduğunu öğrendiğim de bütün dünya başıma yıkıldı. Hele de Kevın'ın bunu bile bile onu evimize getirmesine anlam veremiyordum. Ne olursa olsun kalbine söz geçirmeli ve arzularını dizginleyebilmeliydi. Juli evine bırakırken ona abimden uzak durmasını söylemek en doğal hakkımdı çünkü tek ailemdi o benim. Hele çocukluğumuz da yaşadıklarımızdan sonra birbirimize daha çok kenetlenmiş et ile tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olmuştuk Kerem ile. O kadının ağabeyimin kalbini kırmasına izin vermeyecektim. Veremezdim...

Daha sonra onunla çiftlikte karşılaştık. Kevın'a bu daveti iptal etmesi gerektiğini söylediğim de beni dinlemediğinde içimden onu yumruklamak gelmişti. Kendine ve bana itiraf edemese de onu görmek için ne kadar büyük bir istek duyduğunun ikimiz de farkındaydık. Ağabeyimin evli olan bir kadının büyüsüne bu denli kapılmasını aklım almıyordu. İçten içe öfke duymaya başladım o kadına karşı. Ne de olsa kocası olduğu halde ümit veriyordu Kevın'a.

Onları ahırda baş başa bulduğum da Tanrı'ya şükrettim vaktinde orada olduğum için. Bir kadın yüzünden Kevın ile karşı karşıya geleceğimi asla düşünemezdim ama olmuştu işte. Kevın onun için benim karşımda durmuş ve bana onu savunmuştu. İşte o zaman anladım işin ciddiyetini. Zaten ağabeyimin bunu itiraf etmesi de uzun sürmemişti. Aşık olmuştu Julietta'ya. O an için en büyük düşmanım olmuştu o kadın, ağabeyimin kalbini böylesine kırdığı için. Julietta kaybolduğunda Kevın'ın endişesi öyle büyüktü ki onu sakinleştirmekte oldukça güçlük yaşadım, omuzlarından tutarak gözlerinin içine baktım ve net bir şekilde konuştum.

"Sana söz veriyorum onu bulup sağ salim buraya getireceğim."

"Hayır Coop, bende aramalıyım. Tanrı korusun başına bir şey gelmiş olabilir."

Olayların büyümemesi için onu ikna edip Ayda'ya teslim ettikten sonra uzun bir süre boyunca aradım. Bir yandan iyi olması için dua ediyordum. Kevın'ın üzülmesi demek benim üzülmem demekti. Julietta'yı bulduğum da nasıl da korkmuş görünüyordu. Ürkek bir ceylan gibiydi. Duruşundan ve bakışlarından kötü bir insan olmadığını anlamak güç değildi ama lanet olsun ki başkasıyla birlikteydi ve Kevın'ın ondan uzak durması gerekiyordu. Ağabeyimi korumalıydım, üzülmemesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım çünkü biliyordum ki aynı şeyleri o da benim için yapardı.

O gün Arthur'un karısına olan davranışlarını hiç beğenmemiştim. Allah aşkına nasıl bir adamdı bu? Eğer Juli engel olmasaydı seve seve onu yumruklamaya hazırdım. Neyse ki gerilen sinirler eşliğinde sorunsuz bir şekilde atlatmayı başarmıştık bu gereksiz çiftlik ziyaretini.

Onu son olarak parti de gördüm. Ayda'dan sonra o akşamın yıldızıydı. Gece kulübüne gittiğimiz de onu biraz daha yakından tanıma şansım olduğu için memnundum. Kevın'ın Julietta hakkında anlattıklarını hatırlayınca ve Arthur'un ona ne denli kötü davrandığını görünce o kadına karşı bir parça yumuşadığımı hissettim. Hiçbir kadın hele de böylesine bir fedakarlık yapan kadın, böyle kötü bir muameleyi hak etmiyordu. Bence Arthur bu kadına sahip olduğu için şükretmeli ve kendini şanslı sayarak onu sahiplenmeliydi. Oysa onun yaptığı tek şey öfkeli ve tehditkar bakışlardı o kadar. Baş başa iken nasıl davranıyordu Tanrı bilir.

JuliettaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin