Bölüm Beş - İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır. P.Coelho

3.5K 139 6
                                    

Sabahları uyanmak çok zor gelirdi. Uyanmak zor, Kerem'i uyandırmak ayrı zor. Ama annem ustaydı bu konuda. Erken kalkar, krep yapar sonra oda oda gezer, kokusuyla bizi uyandırırdı. Canım annem, çok fedakardı. Bende annem gibi yapıyordum. Kerem Bey geç uyuduğunda sabahları biraz daha erken kalkıp krep hazırlıyor, odasına gidiyordum. Anneminkiler kadar güzel olmuyordu tabii ki. Fakat Kerem beni kırmamak için iştahlı iştahlı yiyordu krepleri.

-İşe geç kalmamalıyım, bulaşıkları vaktin varsa yıkar mısın? Vaktin yoksa lavabonun içine bırakırsın, dedim Kerem'e. Çıktım evden. Keyfim fena değildi de hani. Taa ki aklıma bu akşam lisedeki arkadaşlarımızın düzenlediği yemek gelene kadar. Mırın kırın da etsem Büşra beni sürüklerdi biliyorum. Demeye kalmadan telefonum çaldı. Tahmin edin kim? Tabii ki Büşra.

-Efendim Büşraa.

-Neden aradığımı biliyorsun değil mi? Hee burada biliyor musun Aysu'nun ve Meliha'nın çocukları varmış. Ayol bu ne acele. Daha diğerleri ile konuşamadım, kim bilir kimler evlendi.

-Bize ne Büşra. İyi de yapmışlar. Anne olmak bir kadın için paha biçilemez bir duygu olmalı.

-Öyledir tabii. Neyse Aslıcım, işten çıkarken ara beni. Ya da arama direk bana gel, benden geçeriz yemeğe, tamam mı?

-Tamam, tek araba mı gidelim peki?

-Tabii ki. Seninkiyle gidelim ama. Öpüyorum seni Aslıcım, muhteşem bir gece olacak.

-Kesin öyle olacak, diyerek kapadım telefonu. Ne kadar da heyecanlıydı yemek için.

Çalışmak güzeldir. Çalışırken kendini düşünemezsin ve çabuk geçer zaman. En azından benim için öyle. Bu akşamı kazasız belasız atlatırsam kendime hediye alacağım dedim içimden. Her türlü kendime çalışıyorum. İkizler burcu olduğumu söylemiştim değil mi? Bu önemli bir detay çünkü.

Saat altı gibi Büşra'lara geçtim. Annesiyle pek anlaşamıyor. Nuran teyzeyle ben ise çok iyi anlaşırız. Büşra'dansa annesiyle daha iyi anlaşırım desem-demeyim Büşra'ya haksızlık olur. Hanımefendiyi tam bir saat bekledim. Yemek yedi buçuktaymış. Yetiştik çok şükür. O akşam yaşadığım duygunun tarifini vermek çok zor. Özlem desem yarım kalır, hüzünlü bir mutlulukta vardı. Sınıf arkadaşlarımın değişimi, yuva kurmaları çok güzel ayrıntılardı. Boşuna stres yapmışım, gayet güzel bir akşamdı. İki ayda bir tekrarlamak için birbirimize söz verdik. Evet, bende söz verdim. Gerisini siz düşünün, nasıl tat aldıysam o akşamdan. Saat de epey geç olmuştu. Tek arabayla geldiğimiz için önce Büşra'lara uğramamız gerekiyordu. Yani kalkma vakti gelmişti. Gel de bunu Büşra'ya anlat. Hani birisi sizi uyandırırken yalvararak beş dakika daha dersiniz ya, aynı öyleydi o da. Saat oldu mu on iki.

-Hadi Büşra, bak gece yarısı oldu. Kerem de evde.

-Yok Kerem'in sınavları var ya kütüphanede sabahlayacakmış ben aradım onu. Ayrıca Aslı, yarın cumartesi niye acele ediyorsun?

Evet, unutmuşum, yarın cumartesi, iş yok. Kıza bak ya. Kerem'le de konuşmuş. Çok fena bu kız. Neyse ki anladım sonunda Büşra'yı ikna edemeyeceğimi. Yürümeye başladım yolda. Saat olmuş on iki, ben yürüyerek Büşra'lara gitmeyi planlıyorum. Hayırdır ne bu acelen, beklesene Büşra'yı dediğinizi duyar gibiyim. Dedim ya ben ikizler burcuyum, duygu değişimlerim anidir benim. Evet güzel bir geceydi ama yeterli.

Bir saat kadar yürüdüm. Nereden baksanız yarım saatlik yolum daha var. Ne kadar salağım ya. Araba benim ama yürüyen benim. Büşra'ya bunu ödetmeliyim. Gerçi yürüdükçe açılıyorum, rahatlıyorum. Tabii birde soğuk olmasa tadından yenmez şu anlar. Derken telefonum çaldı. Sonunda Büşra hanım kalkabilmiş masadan.

-Efendim cadı.

-Kız sen nerdesin? Biz kalkıyoruz gel hadi.

-Anahtarı çantana koydum Büşra, ben yürüyerek gidiyorum.

-Deli misin sen? Saat bir buçuk olmuş, konum at gelip alayım seni.

-Neredeyse vardım ben sizin eve. Sen direk eve geçte arabama kavuşayım.

-Vallahi delisin, çıkıyorum hemen.

Büşra gelene kadar Nuran teyzeyle sohbet ettik. Yazık, kadın kızı gelmeden uykuya dalamıyormuş. Arabama da kavuşup evin yolunu tuttum. Ah şu ev yok mu? İnsanın evi gibisi yok gerçekten. Bu arada ayakkabılarımı çıkarınca farkettim, su toplamış her yanı. Atalarımız boşuna dememiş, akılsız başın cezasını ayaklar çeker diye. Özür dilerim canım ayaklarım. Size bu kadar yüklenmemeliydim. Kerem'in sesini de duyduktan sonra uyuyabilirdim. Aradım.

-Efendim ablacım, dedi uykulu bir sesle. Kıyamam ya. Allah tüm öğrencilere güç, kuvvet versin.

-Kerem ben şimdi girdim eve, Yatıyorum ablacım, sesini duymak istedim.

-Yemek iyi geçti herhalde baya geç oldu saat.

-Evet güzeldi. Öpüyorum seni, kolay gelsin kuzucum.

-İyi geceler ablacım, dua et bize.


---Merhaba sevgili okuyucu! Bölümler geçmişte tutulan bir günlük gibi aktarılıyor sizlere. Herşeyin belli bir sırası olması için özen gösteriyorum. Sıkılmadan okumanızı umut ediyorum. Daima iyi günleriniz olsun.---

Aşk Bir İhtiyaçtır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin