bedenimi daha çok ele geçiriyor. Frida Kahlo
Büşra da ben de eş zamanlı olarak ayağa fırladık. Kapının sesini ikimizde duymamış, böylece yakalanmıştık. Asıl çözmemiz gereken şey ise Kerem'in konuşulanların ne kadarına şahit olduğuydu. Bunu anlayabilirsem zarardan dönebilirdim. Yani öyle umuyordum.
Fakat ben yüzüne ışık tutulmuş tavşan gibi donmuştum. Büşra ise katıla katıla gülüyor, bir yandan da gözünden akan yaşı siliyordu.
İkimizinde tepkisi aşırıydı. Benim bu kadar şaşırarak tepkimi kontrol edememem, Büşra'nın hunharca gülmeye devam etmesi. Zaten hiç normal olduğumuzu söylemedim, değil mi?
Kerem tek kaşı havada öylece yüzüme bakıyordu.
-Abla, Büşra ablanın neyi var?
Silkelenip kendime geldim ve karşı atağa geçtim. Ne derler bilirsiniz, son gülen iyi güler.
-Büşra, Levent'e aşık olmuş!
Benim beklediğim Kerem'in dumur olması ve ufak bir çığlık atması, Büşra'nın ise aşırı sinirlenip üstüme yürümesiydi.
Gerçekte olan hayalimdeki olana epey uzaktı.
Kerem şaşırdı elbette fakat ne çığlık attı ne de dumur oldu. Sadece kaşları havalandı, eliyle açılmış olan ağzını kapadı, o kadar.
Beni korkutan Büşra'nın tepkisiydi. Artık kahkaha atmıyordu ama yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. Ne olur ne olmaz diyerek ondan uzak durmaya çalıştım.
-Evet, bunu benden duymanı isterdim Kerem ama biliyorsun ablanı, ağzında bakla ıslanmaz, dedi Büşra.
Kerem elindeki poşetleri yere bırakıp tekli koltuğa kuruldu. Her zamanki gibi beni savunmayı bırakın, karşı tarafla birlikte olup iğnelemeye başladı.
-Bilmem mi Büşra abla? En iyisi ağzına fermuar diktirmek!
Kaşlarım çatık bir şekilde Kerem'e bakarken Büşra'nın kıkırdadığını duydum. Bu şeytani gülüş altında bir çok şey barındırıyordu.
-Kerem asıl olayı duymadın, ablan kalbini birine kaptırmış!
Büşra'nın neden bu kadar sakin kalabildiğini yeni anlamıştım. Ben eksik biliyormuşum. 'Son gülen iyi güler' değilmiş o, 'EN SON gülen iyi gülermiş'!
Büşra'nın yersiz itirafı üzerine fırlayıp ağzını kapattım. Her şey için çok geçti. Kerem duymaması gerekeni duymuştu ve eminim dibini eşeleyecekti. Pislik Büşra intikamını çok güzel aldı.
Kerem inanmayan gözlerle beni süzdü. Muhtemelen dalga geçtiğimizi düşünüyordu. Bu benim lehime olabilirdi, tabii Büşra olmasaydı.
-Ciddi misiniz? Yoksa dalga mı geçiyorsunuz?
Ağzının üzerindeki elimden kurtulan Büşra alınmış bir sesle,
-Benim Levent'e aşık olduğuma inanıyorsun da, ablanın birine aşık olduğuna neden inanmıyorsun?
Kerem boğazını temizledi, oldukça gergin görünüyordu.
-Hayır, tabii ki aşık olabilir.
Gözleri beni buldu, keskin bir tavırla,
-Abla Sarp deme bana, ne olursun, dedi.
Daha ben ağzımı açamadan Büşra konuşmaya başladı,

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bir İhtiyaçtır.
General Fictionİçinizi ısıtacak bir aşk hikayesi. Yaralı iki gönlün, birbirine derman olma hikayesi. Tam da ihtiyaçları olduğu anda Aslı ve Emir'i bulan aşkın hikayesi. Aslı, Kerem'in ablası. Onu korumak pahasına kendinden vazgeçmeye hazır. Çünkü Kerem, ailesinin...