Bölüm Yirmi Yedi - Aşk bilgiden doğar.

1.6K 70 6
                                    

Ne kadar derin bilirsek o kadar severiz. Leonardo Da Vinci

Saat çoktan gece üçü gösterirken telefonuma ard arda gelen mesaj bildirimleriyle uyandım. Küfür etmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Mahmur gözlerimi ovuşturarak telefonumu elime aldım. Hala, inatla kaydetmediğim numaradandı mesajlar. Bunu farketmemle yatakta hızla doğruldum. Bir elim telefonda, diğer elim saçlarımda. Mesajı açıp açmama konusunda ikileme düşmüştüm, merakım galip geldi.

'Sen kendini Kleopatra mı sanıyorsun?'

Alay edercesine güldüm, ben ve Kleopatra? Ölsem aklıma gelmeyecek olan ikili.

'Ellerimden kayıp gidişini izliyorum sevdiğimin.'

Kimi, neden kaybettiğini deli gibi merak ediyordum. Ve hala tehdit unsuru göremediğim mesajları beni hayrete düşürüyordu.

'Sevdiğin biri tarafından sevilmemek ne kadar zor bilir misin?'

'Şimdiye kadar karşıma çıkan engelleri aşmayı başardım.'

'Ama şimdi, seni aşamıyorum.'

'Biliyor musun?'

'Bu benim hırslanmama neden oluyor.'

Kaşlarım çatıldı, endişe ile gelecek olan mesajı bekledim.

'Ve benim hırsım karşısında kimse duramaz.'

'Aslı, kendini hazırlasan iyi olur. Sevdiklerinin elinden kayıp gidişini sana tattıracağım.'

Gözlerim dolmuş, başımda feci bir ağrı başlamıştı. Her mesaj gelişinde hafızamı yokluyor, kime zarar verdiğimi bulmaya çalışıyordum. Cevap yine değişmemişti, hiç kimseye!

Dayanamayıp cevap yazdım,

'Bilerek ve isteyerek sana zarar vermedim, vermem. Daha kim olduğunu bile bilmiyorum. Hatamı söyle bileyim, telafi edeyim.'

Korkak Aslı kontrolü ele geçirmiş, mantıklı Aslı'yı ekarte etmişti. Sabırsızlıkla bekledim. Dakikalarca, saatlerce bekledim. Fakat cevap gelmedi. Ve ben gece üçte uyandığımla kaldım.

Sabah odadan çıktığımda Kerem'in evde olmadığını farkettim. Bende hızlıca hazırlanıp evden çıktım.

Ofise gittiğimde yine bana kapıyı açan Yasemin oldu. Gülen yüzü solarak, endişeli bir hal aldı.

-Aslı bir sorun mu var? Yardım edebileceğim bir şey var mı?

Gülümsedim. Daha dün tanıdığım bu kızın, benim için endişelenmesi hoşuma gitmişti. Bilmemezlikten geldim.

-Neden sordun? Ya da nasıl anladın diye sorayım.

Baştan aşağı beni süzdükten sonra gülümsedi.

-Siyah bir gömlek, üzerine siyah bir kazak ve bu karanlık ahengi bozmayan siyah bir jean.

Sonra kendi etrafında dönüp pileli eteğini havalandırdı.

-Birde bana bak, sarı bir kazak ve gümüş rengi pileli bir etek.

Bu sevimli haline kıkırdayarak cevap verdim.

-Öyle denk geldiyse demek ki.

Saçmalamamın ardından Emir'in yanına, odaya geçtim. Emir bilgisayarın başındaydı. Kapıyı tıklattığım halde duymadı. Bende duyması için çaba sarf etmeden masasının arkasından dolandım. Neye bu kadar odaklandığını merak ettim. Çok geçmeden sessizce Emir'in arkasına geçmiştim.

Aşk Bir İhtiyaçtır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin