Bölüm Yirmi Sekiz - Acı çekmek,

1.5K 56 8
                                    

ölmekten daha çok cesaret ister. Napolyon Bonapart

Emir'in gelişine sevinen Kerem, koyu bir sohbete girişmiş asıl meseleden uzaklaşmıştı. Bu ikilinin iyi anlaştığını görmek beni o kadar mutlu ediyordu ki, bir tablo gibi, bir manzara gibi izliyordum onları. İzlenceme telefonumun çalması ile ara verdim. Arayan Büşra'ydı. Emir'in bizde olduğunu söylediğimde neredeyse ışık hızıyla yanımıza geldi. Benim çakal dostum.

Şimdi muhteşem dörtlü kafa kafaya vermiş, komik bir grup oluşturmuştuk. Daha on sekizinde Kerem, yirmi altısında çatlak Büşra, yine yirmi altısında pekte bir işe yaramayan ben, otuz ikisinde bir adam, Emir. En çokta bu dörtlüye yakışmayan oydu. O bu kareye fazlaydı. Yine de sabırla fikirleri dinliyor, konseyimize başkanlık ediyordu. Uzun tartışmaların sonunda Büşra telefonu eline alarak inatla kaydetmediğim numaraya mesaj attı,

'Eğer biraz cesaretin varsa yüzleş benimle!'

Emir burun kıvırdı,

-Amatörce oldu.

Sözlerinin ardından aslan kesinlen Büşra, gözleri ile Emir'i yakmaya çalıştı. Bilmediği tek şey, gözlerinden çıkan alevin Emir'e etki etmediğiydi.

Sessizliği bildirim sesi bozdu,

'Oo Aslı, büyüyorsun demek'

'Ya da birilerinden akıl mı alıyorsun?'

Son mesajla şaşkın bir şekilde birbirimize baktık. Emir kafasını bilmiş bir edayla salladı,

-Demiştim size amatörce oldu diye, Aslı'nın karakterine uygun bir şeyler yazmalıydık.

Büşra, Emir'e hak vermiş olacak ki gıkını çıkarmadı. Yeni bir mesaj yazdım,

'Buna ihtiyacım yok, ben sen değilim!'

Emir, diğer mesaj gibi bunu da onaylamadı. Kerem söze karışmıyor yalnızca Emir abisini destekliyordu. Hayır, kıskanmayacağım!

'Doğru, ben senin gibi hırsız değilim, başkalarının sevdiklerini çalmıyorum!'

Sinirlendiği için eteğindeki taşları döken şahıs, ilk ipucunu vermişti. Büşra parlayan gözlerle bana döndü,

-Kesin kadın bu, kimin kalbini çaldın da platonik aşkını üzdün?

Heyecanla sorduğu soruya ne cevap vereceğimi bilemedim.

-Hemcinsim tarafından mı rahatsız ediliyorum yani?

Emir uzaklara dalmış bir şekilde cevap verdi,

-Öğrenmenin tek bir yolu var, bir mesaj daha at.

Aldığım komutla mesajı yazıp yolladım.

'Bir kadın tarafından bunları duymak acı verici. Hemcinsim tarafından bu kadar şey yaşamak doğrusu beni daha da üzdü.'

Toparlayamadığım cümlelerim, acemiliği yansıtırken asıl meseleden şaşmadığı için üzerine düşünmemeye çalıştım. Çok geçmeden cevap geldi,

'Ne o, erkek olmadığım için üzüldün mü yoksa?'

Cevabımızı almıştık, bir kadın tarafından muhtemelen yanlış anlaşılmış, nefretini kazanmıştım. Pek kazançlı olduğum söylenemezdi ya neyse.

Emir fazla konuşmamış, Büşra ise susmak bilmemişti. Kadının üzerinde uygulayacağı şiddet senaryolarını anlatıp hırslanıyor, hırslandıkça heyecanı artıyordu. Ben ise ufakta olsa bir şey öğrendiğim için rahatlamıştım. Yine tedbiri elden bırakmaya gelmezdi.

Aşk Bir İhtiyaçtır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin