Yİ/43.BÖLÜM

15.8K 826 1.2K
                                    

#BÖLÜM ŞARKISI: Balmorhea-The Winter

#BÖLÜM ŞARKISI: Balmorhea-The Winter

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba, moraller nasıl??

Sınırlar geçildi, bölümü atmakta biraz geciktim özür dilerim ancak mesaj panomda ve Instagram hesabımda nedenini açıkladım.

Bir dahaki bölümede aynı sınırı koyacağım, çok çabuk geçebileceğiniz bir rakam :) yani 420 oy ve 1200 yorum❤

Ve lütfen, Satır arası yorumlarınızı unutmayın lütfeen :)❤

KEYİFLİ OKUMALAAR!


|YOLCULUK İSTANBUL|-43

"Bakın burası da şirketimizin 25 yıllık arşivi. İçinde gelmiş geçmiş bütün bilgiler mevcut, eski anlaşmalar, eski çalışanlar..."

Yanımda şirketi gezerken bana rehberlik yapan genç kıza kaşlarımı kaldırarak, "Öyle mi?" diye sordum hayretle. Çünkü şu an içinde bulunduğumuz dev rafları olan ve içinde ise üstünde yazılarla önemi belirtilmiş birçok dosyanın bulunduğu arşiv odasındaydım. Kimileri arkalarda kalmış ve eski olduğunu belli etse de bazılarındaki yenilik bariz belli oluyordu. Yılların izlerini taşıyan odanın içerisindeki dosyaların eskiliğine rağmen tek bir toz dahi yoktu. Her şey oldukça düzenli, tertipli ve disiplinliydi.

Karşımda burada, Dilara Hanım'ın asistanlığını yapan, isminin Neslim olduğunu öğrendiğim kız da bana çekingen fakat oldukça samimi bir gülüş sergiledi. "Öyle." diye yanıtladı. "Bu arşiv her yıl yenilenen şirketin tarihçesi açısından oldukça iyi oluyor."

Gözlerim tekrar dosyaların üzerinde gezmeye devam ederken tarihler arasında belirtilen çalışan bilgilerinin olduğu dosyalarla kaşlarımı çattım. Yengemin Merve'nin ölümünden sonraki hastaneye yatışımdan dolayı, Necip Bey'in ölümünün ardından yanıma gelerek anlattıkları aniden karanlığa gömülmüş beynimde bir ampul patlattı. Aniden hareketlendim ve kaşlarımı çatarak yengemin anlattıklarından kalan bir cümleyi tekrar anımsadım.

'Baban ve amcan bundan yaklaşık 22 yıl önce, bizim şirkette çalışıyorlardı. Baban, işletme okuyordu ve orada stajını tamamlayacaktı, amcan ise sadece okul harçlığını çıkarmak için el ayak işlerini yapıyordu.'

Aniden "Babam..." diye fısıldadığımda karşımda bana bakan kız anlamayarak gözlerini açtı.

"Efendim?"

Sertçe yutkunduğumda göğsüme saplanan hançerin özlemimi kanattığını hissettim. Babam hakkında bir şeyler öğrenebilirdim... Bununla beraber derin bir nefes alarak ona doğru aceleyle konuştum.

YOLCULUK İSTANBULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin