Yİ/41.BÖLÜM

14.2K 811 1.1K
                                    

#BÖLÜM ŞARKISI: Yasir Miy ve Çağan Şengül- Eksik Kaldım

(Bir daha ki bölüm +500 oy ve +1000 yoruma gelecektir canlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bir daha ki bölüm +500 oy ve +1000 yoruma gelecektir canlar... Ve bir de yorumlarınızı lütfen özellikle satır aralarına yorum yapar mısınız? Boş paragraf bırakmayalım lütfeeen❤❤ )

Buraya da bir kalp veya herhangi bir çiçek alayıım

KEYİFLİ OKUMALAAR!

|YOLCULUK İSTANBUL|-41

Geçmişini unutamazsan geleceğine yön veremezsin, derlerdi. Fakat ya bizim aksimize geçmiş bizi unutmazsa?

Omuzlarıma bir kez daha bir ağırlığın çöktüğünü hissettim ve gözlerimin önüne gelen koyu yeşil gözlerle derin derin nefes aldım. Ölümle yaşam arasındaki o ince çizgi varya, bu sıralar onu o kadar çok hissediyordum ki, tek adımımda diri diri bir toprağa gömülecek kadar berbat bir haldeydim. Sanırım artık omuzlarıma gerçekler ve gerçekleri bildiğim halde bu denli sıkıntıyla yaşamak zor geliyordu. Keza buna her adımımda geçmişimin başka suretlerle karşıma çıkmasının oldukça büyük bir etkisi vardı. Yüreğimin sert bir ayak tabanıyla ezildiğini hisseder gibi olduğumda karşımdaki aynaya karşı başımı sağa sola salladım.

İyi olmalıydım. Bu süreç içerisinde iyi olmalı ve her şeyin biteceği günü beklemeliydim.

Rahat olmalıydım, hem de herkesten daha rahat ve göze batmayacak şekilde umursamaz.

Hazır olduğuma son kez kanaat getirdiğimde boğazımı temizledim ve gözlerimin önüne sürekli gelen yeşil gözlerden arınmak ister gibi derin bir nefes alarak başımı dik tuttum. Gözlerim bedenimde, giydiğim elbiseyi dikkatle; tek karışıklığa dahi tahammülü olmayacak bir dikkatle gezerken bir kez daha doğru seçim yapmış olduğuma inanmak istiyordum. Siyah, kalın askılı göbeğimde biten deri bir büstiyerle altına giydiğim dizlerimin biraz üstünde kalçalarıma sıkıca kavrayan deri eteğimle Baran'ın mekanına gitmek için hazırdım. Bununla beraber kendi kendime göz devirirken bu fikrin Melik Bey'den ve Dilara Hanım'ın ısrarlarıyla gelişmesine alayla gülesim geldi.

Bu ortaklığı kutlamamız lazım!

Ve kutlamak için ise buldukları mekân oldukça göz önünde bulunan ve zekasıyla herkesin hayran olduğu bir kazancı olan Batak'tan başka bir yer değildi. Pekâlâ, oraya gittiğimde aykırı bir mekân olmasından dolayı benimde hayran olduğum gerçeğini inkâr edemezdim ancak en son gittiğimde gerçekleşen olayla beraber bedenimde hala bir ürperti vardı. Üstelik Melik denen adamın dün gözlerimin içine bakarak soyadını söylemesi aklıma düşen sahnelerle beraber kendimi ondan nasıl geri çektiğimi bile hayal meyal hatırlıyordum. Biliyordum, o ölen Melih Bostancı'nın yakınıydı ancak bu nasıl bir yakınlıktı?

YOLCULUK İSTANBULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin