Yİ/42.BÖLÜM

15.9K 864 1.4K
                                    


#Bölüm Şarkısı: Cem Adrian- Kan Revan İçindeyim

Geçen sınırda oylar geçmedi ama yorumlarınız o kadar güzeldi ki, atmak istedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geçen sınırda oylar geçmedi ama yorumlarınız o kadar güzeldi ki, atmak istedim. Bu defa ise biraz daha düşürdüm, 420 oy ve 1300 yoruma yeni bölüm gelecek canlar, bu kolayca geçebileceğiniz sınır :)❤️ 

Ve geçen gün ki gibi boş paragraf bırakmayalım olur mu? 

Bu satıra da kalp veya herhangi bir çiçek alayım, hem bana hem size :)❣

KEYİFLİ OKUMALAR!

YOLCULUK İSTANBUL|-42

Kendimi bir hikâyenin ortasında, tam mutlu sona ulaşmayı beklerken son sayfayı çevirdiğiniz andaki insanın göğsünde çoğalan huzursuzluk gibi hissediyordum. Hayatın beni sürekli savunmasız bırakması artık koymuyordu sanırım, alışmıştım. Çünkü alışmak zorundaydım, isteyerek veya bilerek değil. Zorunda olduğum için alışmaya zorlanmış ve bir şekilde her şeye hayatım boyunca göğüs germeye çalışmıştım. Fakat ne zamanki işin içine gerçekler girdi, işte o zaman alıştığım olaylar bile kendini karanlığa gömdü; geriye sadece beni bıraktı.

Benliğimin içindeki yıkılmaz duvarlarla savaştığım, lakin bir türlü yıkmak bilemediğim duvarları artık alışkanlıklarım beni terk ettiğinde yıkmayı başarabilmiştim.

Daima düşük omuzlarımı bu defa yıkılan duvarlarımla daha da indirmemiş aksine sanki hayatımı ellerimde tutan bu defa asıl ben olduğum için meydan okur gibi dikleştirmiş ve burnumu güçlü olduğumu çevremdekilerden çok kendime inandırmak ister gibi kaldırmıştım.

Çünkü artık öğrenmiştim.

Ben kendi kendime güçlü olduğumu kabullenemediğim müddetçe kimse gücüme inanmaz hatta buna tezatla sadece dalgaya alırlardı. Bunu yaşayarak görmüş ve beynime ilmek ilmek kazımıştım.

Bu kısır döngüydü. Hayatta kalmanın oyunlarından biriydi. Ya oynayıp yeneceksin, yenmediğin anda tekrar ayağa kalkıp savaşacaksın; ya da oyundan baştan çekilip kendi hayatını yönetmelerine izin vereceksin.

Bana şu zamana kadar sorsalardı, kesinlikle oyundan çekilmiş bir vaziyette hayatımı yönetenlere itaat edenlerden olurdum. Fakat, şimdi öyle bir şey yoktu. Çünkü ben oyuna sonradan girip kazanmayı hedefleyenlerdendim, ellerimde birikmiş kozları her nefes aldığımda kullanacağım gerçeğiyle bu defa ipleri ellerinde tutan kişiydim. İpleri elimden bıraktığım an, beni çürütürlerdi lakin bu defa kararlıydım. Ellerimde iplerden onları bir kukla haline dönüştürecek ve bu defa oyunu yöneten ben olacaktım. Kaybettiklerimin yanı sıra kazandıklarım daha da çoğalacaktı.

YOLCULUK İSTANBULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin