Yİ/21. BÖLÜM

29K 1K 178
                                    

#BÖLÜM ŞARKISI: Alan Walker- Faded

(KEYİFLİ OKUMALAR...)

|YOLCULUK İSTANBUL|-21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|YOLCULUK İSTANBUL|-21

İnsanın hayatın gerçekleriyle yüzleştikten sonra, aklı ermeye başladıktan sonra en çok temenni ettiği şeyler nelerdi?

Büyük bir gayret içinde bulunarak geleceğinde ki istediği ve onun için gecesini gündüzünü düşünmeden harcayacağı mesleği ya da hayatının aşkını bulmayı hayal etmek ve onunla evlenmek, belki de farklı hayaller kuranlar. Adım adım çabaladığı hayaller ve daha binlerce, milyonlarcası... Ne de olsa bütün güzellikleri sınırsızca ve kimseden izin alma gereği duymadan yapabildiğimiz tek yer hayal dünyamızdı değil mi?

Hayal edin.

Çünkü başarıya ulaşmanın yolu hayal etmekten geçer.

Umut verir, azim verir ve bir de boğazınızda bile hevesini hissedeceğiniz şevki verir.

Hayal etmek güzeldir. Lakin olmadıkça değil, olması için çabaladıkça.

Peki ben neyi hayal etmiştim?

Yaşamak!

Sadece yaşamak!

Küçük yaşlarda kurduğum hayallerin katledilmesiyle umutlarım avuç içlerimdeki mezarlığa gömülmüştü. Daha sonra suladım gömülmüş umutlarımın cesetlerini... Suyla değil, göz yaşlarımla suladım. Her sulayışımda bir parçamı gömerek daha da fazlalaştırdım göz yaşlarımı. İlk önce omuzlarım düştü, hayatın oyunundaki mağlubiyetimi gömdüm. Sonra yumruklarımı sıktım, sakinliğimi, nezaketimi gömdüm. Saçlarımı köklerinden koparır gibi çektim, neşemi gömdüm. En sonunda dizlerim eklem yerlerinden kırıldı, bedenim beyaz bir yatakta yattığı anda ise her şeye rağmen çabalarımla var edeceğimi sandığım hayallerimi gömdüm.

Ben gömdüm, çünkü mecburdum.

Bir insan hayallerinin bile satılmasına izin verir miydi?

Ben izin verdim, sonunda pişmanlığımla kavrulacağımı bile bile acı çekmemek için verdim. Sonra ise tek bir şey diledim.

Yaşamak!

Bir insan yaşamayı diler miydi?

Ben diledim. Çünkü insandım, hayatın zorluklarına rağmen güçsüz bedenimle ve yıkılmış bir harabeye benzeyen ruhumla yaşamak isteyecek kadar bencildim.

Hayır, hayır sadece ben değil. Bütün insanlar yaşamak için her şeyi göze alabilecek kadar bencildi.

Ve ben bugün, yıllar sonra yaşama dileğimin ardından bir şey hayal etmiştim. Avuç içlerimdeki mezarlıktan filizlenen umudumla bir şeyi hayal etmiştim. Bu aşk mıydı sahiden? Cevabım koca bir hayırdan ibaretti. Benimki aşk değildi. Çünkü üç harften oluşan bu kelime bana o kadar basit geliyordu ki, duygularımı anlatacağım kelimenin henüz olmamasına bağlıyordum.

YOLCULUK İSTANBULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin