Multimedya: Hearing Damage - Thom Yorke
Keyifli okumalar...
21 Mayıs 2016 Antalya
Denizin kenarında kumlardaydım. Elimde bir gazoz ile bütün olanları düşünüyordum. O günkü anlımdan gelen şeyi. Kokuyu. Rüyalarımı...
Hepsinin birer nedeni vardı biliyordum. Öksürdüm. Bu delirtecek sırrı öğrenecektim. Tekrar öksürdüm. Elime bir şey geldi.
Kan.
Ama simsiyahtı. Aynı anlımdan gelen gibi... Tekrar öksürdüm. Yine geldi. Daha da öksürdüm. Gazoz elimden düştü. Kumlar baloncuklar çıkararak ıslanıp koyulaştı
Korkuyordum, iliklerime kadar korkuyordum. Koku, burnumun direğini sızlatmıştı. Boğazım doluyordu ve canım yanıyordu. Daha doğru söylersem canım kavruluyordu. Kan öksürmemle beraber elime geliyordu. Elimden akarken yere düştüm. Kumların üzerindeydim sanırım. Kan boğazımı doldurmuştu beni boğuyordu. Kandan ölüyordum. Ölmek bu kadar iğrenç ve karanlık olamazdı. Kan bütün dünyamı boğmuştu. Onun içinde kayboluyordum. Sudan daha kötüydü. Boğuluyordum!
Ölümüm bu kadar hızlı olamazdı. Nefes almak için direniyordum. Ağzım ve gözlerim sonuna kadar açıp nefes için yalvarıyordum. Nefes alıyordum ama bütün nefesim kanla doluyordu. Kan nefesimi çalıp benden saklıyordu. Nefes yoktu. Ayağa kalkmak için gücüm kalmadı. Ruhumda kanla beraber boğulduğunu hissettim. Ellerim yere bastırmaya çalışıp kalkmak istiyordum. Ama ellerim beni istemiyormuş gibi hareket etmiyordu. Gözlerim kanla doluyordu sanki. Bir tane kanlı gözyaşım aktı. Anlımdan akan bir şey hissettim. Kan beni ele geçirmişti. Vücudumdan çıkmış, her şeyi yemek isteyen obur gibi hayatımı yiyordu. Gözlerim kararırken ağzımdan kan süzüldü. Gözlerim açıkken dünyam kanla boğuldu. Ve ölümümü hissettim. Bütün vücudum hareketsizdi. O artık benim değildi.
Ölmüştüm.
Anında ölmüştüm. Bedenimin ondan ayrıldığını hissettim ve karşımdaki karanlığın parçası olmak için süzüldüm.
***
Gözlerimi karanlığın en derin gözlerinde açtım. Boğazım yanıyordu. İlk hissettiğim şey buydu. Gözlerim karanlığa alışamazdı. Öyle bir görüşün olduğunu sanmıyordum. Bir yerde yüzüstü yatıyordum. Yattığım yerde bir sıvı vardı. Kandan başka ne olabilir diye düşündüm. Kalkmak istedim ama kımıldayamıyordum. Sanki oraya yapışmış gibiydim. Kan yanağımda dalganıyordu. Tadını alabiliyordum. Ağzımda erimiş, sıvı kül gibiydi. Zifiri karanlıkta bir ateş yandı. Etraf aydınlandı. Mağaradaydım sanırım. Her yer taştı. Ateşin gölgeleri taşlarda dans ediyordu. Yukarımda beyaz bir ışık daha vardı. Gözlerimi kapattım. Önüme bir şey gelmişti. Hissetmiştim. "Ortame tiseie de Zerâa..." "Bana bak Zera."
Başımı hafifçe kaldırdı. "Maraktisei lerdp ed fertus, tresis... Ort meani ke merre gredd mens, krer meri derfeleus. Ortame keleo le bariee. Lyreis ore Zerâa herteis..."
"Çocuk çok zayıf, sıska... Bize yardım edemeyecek kadar, onu alamayız. Bizi kurtaran olamayacak. İstediğim hain değil." Ne dediği hakkında hiçbir fikrim yoktu. "Yaşamak istiyor musun?" dedi biri bana. Sesi boğuk ve uzaklardaydı. "Bence istiyorsun. Şimdi yapman gereken tek şey beni tekrar etmek."
"Dorisa."
"Do...risa" ne dediyse yapacaktım. Bu karanlık dünyanın içinde, dehşet içinde kalan bir çocuk gibi ölmek istemiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/100224040-288-k36703.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırrın Kanatları (Yasaklı Kanat Serisi-2)
FantasyYasaklı Kanat Serisinin 2. Kitabıdır. Elizya artık gücünün farkına varıyor. Kendini keşfetmek hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı. Artık daha büyük savaşlar ve tehlikeler onu bekliyor. O dünyanın en güçlü vampiriyle başa çıkmayı başardı. Ancak g...