51. Bölüm: Ölümlü Ölümsüzler (Cemre - Serhat)

563 54 5
                                    

Herkese merhabalar... Açıklamada da daha önce söylediğim gibi, iniş çıkışlı bir hayatım olduğu yüzünden bölüm yayınlamam da zorlaşıyor. Ancak söz verdiğim gibi yeni bölümle sizlerleyim. 

Son zamanlarda beğendiğim bir Hint müziğini, sizler ile paylaşmak istiyorum...

Keyifli okumalar dilerim... 

Medya: DEVIL Full Audio | PBX 1 | Sidhu Moose Wala | Byg Byrd | Latest Punjabi Songs 2018


Oturduğum yerden neden bu halde olduğumu düşünüyordum. Ecrin'in söylediklerine inanmak istemiyordum ama hala ortalıkta yoklardı. Annemi özlemiştim. Bensiz ne yapıyordu? Neden o da herkes gibi beni bırakmıştı?

Diğerleri bana yardım etmiyordu. Hatta onların her şeyi mahvettiğini düşünmeden edemiyordum. Onlar arkadaşımdı ama dostum diyemiyordum.

Kıraç beni kurtarmak yerine kaçmıştı. Elizya'da ortalıkta gözükmüyordu. Serhat bile beni aramamıştı.

Kapının kilidinin sesini duydum. Ecrin kapıyı açtığında yüzünde hafif bir gülümseme vardı. "Nasılsın Cemre?" kapıyı kapattı ve bir sincap misali, seke seke sandalyeye oturdu. Üzerinde kırmızı bir buluz ve kapüşonlu, spor bordo bir ceket vardı. Altında bol siyah pantolon ve siyah spor ayakkabısıyla rahattı. Günler geçtikçe topuklularından ve rahat olamayan parti kıyafetlerinden sıyrılıyordu. Sanki rol yapmaktan sıkılmış gibiydi. "İyi."

"İğrenç yalan söylüyorsun." Öne eğildi ve dizlerini birleştirip dirseklerini dizlerine dayadı. Ellerini çenesinin altına koydu. Ne diyeceğimi sabırsızlıkla bekliyordu. Ya da beni izliyordu. Çünkü gözleri olması gerekenden fazla açıktı. Onu tanımayan biri için tatlı görünüyordu o an. "Neyse ne."

"Ah lütfen böyle yapma. Ben dost olmaya çalışıyorum." Bu kız, bir şeyi kırk kere söylerse olacağına inanılan, o saçma batıl inancı mı benimsiyordu?

"Sen ve ben dost olmak mı? Beni öldürdün. Hafızanı tazeleyeyim mi?" Yerimden kalkıp kapı tarafına geçtim. Onun yüzünü görmek istemiyordum. Eğer ona bakarak tartışırsam onun istediği her şeyi yapacakmışım gibi geliyordu.

"Biliyorum ama bunu senin iyiliğin için yaptın." Yine de dayanamadan döndüm. "Benim iyiliğim için bir canavara dönüştürdün. Durup dururken öldürdün ve en iyi sebebin bu mu? Senden fazlasını beklerdim Ecrin." O da ayağa kalkıp bana yaklaştı. "Bak, buna inanması zor biliyorum. Ancak farklı bir açıdan bakmayı dene. Çalışmayan küçük bir dürbünden bakar gibi bakıyorsun. Dürbünü kaldır ve başını çevir artık. Sana bunu yaptırmaya çalışıyorum." Ecrin'in bu sözlerine kanmak istemiyordum. "Beni kandırmanı istemiyorum artık!"

"Seni kandırmıyorum. Sadece onları korumaktan vazgeç artık. Kaç gün oldu, neden yoklar? Sana değer vermiyorlar ve hiç vermeyecekler. Sende bırak onları. " Az önce bunu düşündüğümü bilmesini istemiyordum. Fakat söyleyecek sözümde yoktu. "Benim kadar farkındasın bunun Cemre. Sadece kabul edemiyorsun hepsi bu."

Onun söylediklerini kafamdan silmek istedim. "Hayır. Bunu yapamazlar."

"Çünkü dost olduğunuza inanmak istiyorsun. Devam et..." gidip tekrar sandalyeye oturdu. Bana kızıyor muydu? "Ayrıca buraya seninle bunu tartışmak için gelmedim. Sana iki haber vermek isterim. Çok klişe olacak ama iyi ve kötü haberim var. Hangisini ilk istersin?" Kötü haber kaldıracak durumda değildim. "İyi olsun." Yatağa oturup bağdaş kurdum. "Seni artık kilit altında tutmayacağım. Sen esir falan değilsin."

"Bu değişimin sebebi ne?"

"Birçok sebep var. Ancak en önemlisi senin yeteneklerin lazım."

"Yine beni kullanıp tekrar mı öldüreceksin?"

Sırrın Kanatları (Yasaklı Kanat Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin