2. Bölüm: Ölümün Nefesi (Serhat)

1.4K 107 0
                                    

Benim bu volta atmam bitmeyecekti. "Kızım sen manyak mısın? Yoksa kafan fazla mı karıştı? Kıza her şeyi niye söylemek istiyorsun? Senin için yeterince riske girmedim mi?" aslına bakarsak onun için ölümle dövüşebilirdim ama onun şu an bunu bilmesini istemiyordum. Fırça atmakta yarar vardı. "Biliyorum ama zaten gözlerimi görmüştü. Ali ona nasıl davranıyor görmüyor musun? Serhat ne olursun izin ver."

Yanına geldim ve yüzünü tutarak, "Benden neden izin istiyorsun? Bensiz de yapabilecek kadar güçlüsün."

"Çünkü bana bir tek sen yardım edebilirsin. Sensiz yapamam. Ne kardeş kadar yakın kuzenini ne de Elizya'yı bulamam. Bunları atlatamam. Sensiz ve annemsiz yapamam." diyerek birden bana sarıldı.

Sarıldı. Sarıldı... Ne yapacağımı bilemedim. Ama bende sarıldım. Belinden kendime çektim. Birine sarılmayalı ne kadar olmuştu? Bir yıl, Bir buçuk yıl? Ona sıkıca sarıldım. Ferah kokusu üzerime sinmiş gibiydi. Biberiye kokusu her yerimi sarmıştı. Saçları yüzümü gıdıklıyordu. Çenemi omzuna bastırdım. Hemen ardından bununda yetmeyeceğine kanaat getirip, çenemi başının üstüne dayadım ve onu göğsüme bastırdım.

Şimdi bu samimiyet nereden çıktı? Anlatayım. Cenaze günü Zeynep'in araştırma yaptığını ve benim Kıraç'ın kuzeni olduğumu anladığını anlayınca evde Cemre ve Ali'ye söylemiştim. Ali, Zeynep'in bildiğini biliyordu. Salak herif bize söylememişti. Elizya'nın yaşadığını öğrenince adam resmen ağlamıştı. Kıraç görse bunun tek bir damla kanını vücudunda bırakmazdı. İnsanların neler bildiğini öğrenmek için Ali iyi biriydi. Onu kullanmak istemezdim. Ama resmen kendisini pazarlıyor gibiydi. Yanımızda kalabilmek için insanlardan bilgi alabileceğini söylüyordu. Cemre'yi bu aptallardan kurtarmak zor olacaktı.

Daha da kötüsü vardı. Ben Ecrin'i tamamen unutuyordum. Çivi çiviyi söker kavramını şimdi anlıyordum sanırım. Aslında bunun iyi bir haber olması gerekiyordu. Ancak içimdeki boşluk hissi büyümüştü. Ne olacağı hakkında bir fikrim yoktu.

Cemre bana daha sıkı sarılmaya başladı. Simsiyah saçlarını okşayarak göğsüme yasladım. Saçlarının ne zaman bu hale geldiğini bilmiyordum. Gecenin birinde bir uyandım kapkara saçları ile su içmeye kalktığında gördüm. O zamandan beri bu halde.

"Tamam geçti... Yoluna girecek her şey." dediğimde bana sulu gözlerle baktı.

"Geçmedi! Geçmeyecek de!" dedi ve kollarımdan bir anda ayrılıp ayağa fırladı. "Arkadaşım ölümden döndü ve meleğe dönüştü. Ben bir vampirle kalıyorum ve bu vampirin kuzeni belki de tek kalan Nermani. Hayatımda hiç bu kadar karmaşaya karışmadım. Ben siz gelmeden bir ay önce Leras olduğumu öğrendim!" derken bana doğru bağırıyordu.

Bu sıralar duyguları dengesizdi. Ali'ye söylediğimiz zamandan beri üzerindeki huzursuzluk beni de etkiliyordu. Sanki bütün gerginliği deniz dalgası gibi bana da çarpıyordu. Bu huzursuzluğun nedenini hep biliyordum. Ve bu benim sinirimi bozuyordu.

Şu anda da düşüncelerini okuyabiliyordum. Herkes ölecek! Bundan kurtulmanın bir yolu yok. En yakın arkadaşım, dostlarım... Ve Serhat... Annem... Herkesi kaybedeceğim. Büyüleri yaparken çok güçsüzüm. Olması gerektiği gibi değil. Yanlış büyüler yapıyorum. Ama onları kurtarmalıyım. Başka şansım yok. Başka hiçbir şansım yok! Serhat bilmeli. Artık ondan saklayamam. Birden bağ kesildi. Kafa karışıklığım, konsantrasyonumu bozmuştu. Neden bahsediyor bu kız? Neyi bilmeliyim? Düşüncelerine tekrar odaklandım, ancak beni engellemişti. Sadece Elizya ve annesini düşünmeye başlamıştı. Yandan annesi geldiğinde birden kendimize geldik; ona bakmadı. "Şimdi yaptıklarıma bak! Canavarın tekine dönüşüyoruz. Bu asla sona ermeyecek!" ağlamaya başlamıştı. İçim yanıyordu o ağladıkça. "Hayatım altüst olmadı evet! Ama olacak! Bunu biliyorum. Birileri daha ölmeden bunu sonlandırmanın yolu yok! Hiçbir şey yoluna girmeyecek Serhat!" önüme çöktü ve buz gibi elimi tuttu. "Kabul et. Hiçbir şey geçmeyecek. Kendimizi buna hazırlasak iyi olur. Leyla teyze son olmayacak. Biri daha gidecek."

Sırrın Kanatları (Yasaklı Kanat Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin