Medya: Nightwish - Come cover me (Cover) MINNIVA feat Tomas Svedin
"Bu gerçek mi yani? İnanıyor musun sen?" Karşımdaki koltukta ellerini birleştirmiş oturuyordu. Gayet rahat görünüyordu. "Binlerce şey gördüm Elizya elbette inanıyorum. Buna inanmasam sence senin yanına gelmez miydim?"
"Ne yani gitmenin bahanesi olarak bana bunu mu söylüyorsun? Mesara arayışını mı yani? Olmayan bir kurtarıcıyı?" ayağa kalktım ve bunalmış bir halde saçlarımı geriye attım. Arkamdan geldi. "Elizya o gerçek, Dezar'ın gerçek olduğu gibi."
Hızlıca ona döndüm "Ben görmeden inanmam. Dezar'a da, anlattığın hikâye de şu andan itibaren saçma geliyor."
"Az önce, heyecanlı bir şekilde dinler gibiydin."
"Bana anlatmadığın masallarına say... Kendin söyledin, bu bir ef-sa-ne!"
"Evet! Bu bir efsane ama melekler, şeytanlar, vampirler, cadılar ve kurtadamlar da efsaneydi. Hepsi gerçek, ben meleğim, yanımızda kurtadam yatıyor, arkadaşlarından biri cadı ve diğerleri vampir. Öldürdüğün kişiler de vampir. Sense benim kızımsın ve yarı meleksin!" Bu bağırışı ilk kez bu cümleyi sesli söylüyormuş gibi geliyordu. Sözleri başta turuncu olsa da sona doğru parlak bir narçiçeği rengini almıştı. Ne diyeceğimi bilemezken Pars'tan bir mırıldanma geldi. Gözlerini açtı...
Bize döndü soru soran gözlerle baktı. "Kabus olacağınızı ummuştum." Sırtını doğrultup ayaklarını yere bastı. "Ne?" Uraz kapıya bakıyordu. "Biri geliyor."
"Burayı kim biliyor?"
"Kimse. Siz aşağı inin ben ilgilenirim." Bir ona bir Pars'a bakıyordum. "Ne duruyorsunuz gidin." Nedense onu bırakmak istemiyordum. "Bir şeylerden kaçmak istemiyorum artık!"
"Benimle inatlaşırsan kaçacak bir canın bile kalamayacak. Gidin!"
"Haklı basit biridir belki." Pars'a ilk defa hak verdim. Derin nefesler alarak, "Gidin dedim." Pars yerinden kalkıp bana yaklaştı. "Yürü inelim."
"Sen korkak olabilirsin ben değilim." Pars ,"Eğer dostlarını istiyorsan yaşamak zorundayız. İn şimdi." Uraz'a baktım. Pars kolumdan tutup çekti. Merdivenlerin başındayken Pars kapıyı kapattı ve aralıktan son kez babamı gördüm. Bana gülümsemişti.
"Hadi gidelim." Pars kolumdan çekip beni aşağı indirdi. Giderken meşaleleri teker teker söndürdü. Meşaleler küçük olduğu için birkaç nefeste sönüyordu. "Kızım gel şuraya öldürtme kendini, bir de senle uğraşamam." Kolumu sertçe çektim. "Bırak be, kendim giderim." Aşağıya indik ve Pars'ın tutulduğu odaya geldik. "Burada pek kimse bulmaz bizi." Işıkları açtı ve sandalyeye oturdu.
"Gelen basit bir insansa?"
"Şüpheli olduğunu zannederdim. Her şeyin altında bit yeniği aramıyor musun?" Ayak bileğini bacağının üzerine koydu ve elini dizine dayadı. "Herkese güvenirsem yaşayamam. Binlerce kişinin beni öldürmek istemesi de pek güven verici olmuyor."
"Ölüm demişken, Lider'i sen mi öldürdün gerçekten?" ona baktım. Merakla gözlerini bana dikmişti. Rahatsız hissettim kanatlarım çıkmak ister gibiydi. Vücudum bile ona güvenemeyeceğimi fark etmişti. Bense ona ihtiyacım olduğunu söyleyip kendimi avutmakla meşguldüm. "Evet."
"Nasıl yaptın?"
"Sana ne öldü işte sevinsene" onu susturmaya hatta konuşturmaya çalışacaktım. "Hem sen bana bildiklerini anlatacaktın, bundan iyi fırsat yok."
İşaret parmağını yukarı kaldırdı "Yukarıda baban tehlikede olabilirken mi?" kaçıyordu, gülümsedim. "O tam melek, şimdiye kadar bir şeyler öğrenmiştir. Tehlikede falan değil ama sen konuşacağını söyledin, öt şimdi." Derin nefes aldı ve bacağını indirip öne eğildi, ellerini birleştirdi. "Kıraç doğduğu andan beri izlenmiş."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırrın Kanatları (Yasaklı Kanat Serisi-2)
FantasyYasaklı Kanat Serisinin 2. Kitabıdır. Elizya artık gücünün farkına varıyor. Kendini keşfetmek hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı. Artık daha büyük savaşlar ve tehlikeler onu bekliyor. O dünyanın en güçlü vampiriyle başa çıkmayı başardı. Ancak g...