Multimedya: NEFFEX - Never Give Up
Keyifli okumalar...
"Merhaba yardımcı olabilir miyim?" sağ tarafımdan yirmili yaşlarında bir adam yürüyerek bize doğru geliyordu. Volkan, "Bu bizim aramızda bir mesele karışmamanız en iyisi."
"Ama tartışıyordunuz. Yardımcı olabilirim." gülümseyerek bize bakıyordu. Onu tanımasamda azda olsa beni bir açıklamadan kurtarmıştı. Ve tamamen kurtarabilirdi. "Elbette olabilirsiniz." dediğimde göz ucuyla Volkan ve Zeynep'e baktım. Volkan kızgındı; Zeynep kaşlarını çatmış, endişeyşle bakıyordu. Adama geri döndüm. Kumral dalgalı saçları kapalı havada iyice koyu gözüküyordu. Çakıltaşı gibi gözleri, kapalı havayla bütünleşiyordu. "Adnızı öğrenmek isterim." dedim. Elimi uzattım. Elimi, buz gibi eli sıkarken ürperdim.
"Yekta."
"Bende Ali. Bu iki arkadaşım Zeynep ve Volkan." onalara bakmamaya dikkat ettiysem de Yekta bunu umursamadı ve gözü Zeynep'e takıldı bir süre. Gözleri parlamıştı adeta... Geri bana döndüğünde parıltı yok olmuştu. Bu parıltıyı fark Volkan'da fark etmiş olmalıydı. "Hararetli bir şekilde neyi tartışıyordunuz?" dedi hepimizde gözlerini gezdirerek.
Onlara baktım. Birbirimize baktık. Volkan bana soğuk bir şekilde bakarak, "Vampirleri..." dediğinde ortamda bir ölüm sessizliği hakim oldu. Yekta birden güldüğünde gerginlik sona erdi. "Vampirlerin gerçek olmadığını sanırdım." dediğinde bende gülümsedim. "Belki de... Haklısın." Volkan'ın sözlerinden sonra tam rahat nefes alıyordum ki, Zeynep söze girdi. "Ancak Ali, sanki onlar gerçekmiş gibi, birileriyle telefonda konuşuyordu." ve bana döndü. "Bu konuda bir sözün var mı Ali?" Yutkundum. Yüzüme hafiften bir sıcaklık geldi. Bir cevap bulmak istiyordum fakat düşüncelerim durmuştu. Yekta'ya baktım sanki hafta sonu sinemaya gider miyim diye sormuş gibiydi. Sakinliği az da olsa sinirlerimi bozuyordu. "Ben..." diye sözle girdim. Ama devamı gelmiyordu, kelimeler boğazıma takılı kalmıştı. Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Dilimi ısırdım. Tam bu sırada biri arkasından Yekta'nın boynunu kırdı.
Serhat...
Zeynep çığlık attı. Volkan ile ben ağzımız açık bir şekilde yerimizden sıçradık, Volkan ile Zeynep, Yekta'nın yanına çömeldiler. Bir yerde yatan Yekta'ya, birde Serhat'a bakıyorduk. Zeynep ayağa kalktı ve Serhat'ın karşısında durarak, "Onu... Onu öldürdün." diye bağırdı. "Merak etme bir saate senden bile dinç olur." deyip onun yanından ve Yekta'nın üstünden geçrek bana doğru hızlı adımlarla gelmeye başladı. Yavaşça geriye doğru adım attım. Çenemden sıkıca tuttu ve "Sana bir şey demiştim değil mi? Dikkat etmen gerekirdi!" dedi. O kadar yakındı ki, burnundan verdiği soluğu hissediyordum.
"Ondan bah... bahsetmeyen sendin!" zorlukla konuşuyordum. "Serhat!" ses sol taraftaki bir sokağa giren köşeden geliyordu. Serhat beni iterek bıraktı, Cemre'ye döndü. "İş dediğin bu muydu senin?" dedi Serhat'a, sesini iyice yükseltmişti ve Serhat bir şey diyemedi, "Cemre," dedi sadece ve Yekta'nın yerde yatan bedenini gösterdi. Zeynep Cemreye doğru yürüyerek "Onu. Öldürdü!" dedi telaşla.
"Daha kaç kere söylemem gerekiyor? O ölmedi. Cemre, o beni yakan kişi." Cemre yüzü daha ciddi bir hâl aldı. Zeynep'in yanından tam geçecekken, Zeynep, Cemre'yi köprücük kemiğine elini koyarak durdu, ardından onu ileriye ittirdi. "Burda neler döndüğünü birisi anlatana kadar, hiçbir yere kıpırdamıyorsun!"
"Zeynep ne yaptığının farkında değilsin."
"Farkındayım canım. Hemde çok... Ama sen bana ne yaptığının farkında mısın?" Cemre ona doğru yavaşça yürüdü. Aralarında iki-üç santim vardı. Birbirilerinin nefeslerini hissedebiliyorlardı. Cemre'nin gözleri yemyeşil parladı. Bir fener gibiydi...
![](https://img.wattpad.com/cover/100224040-288-k36703.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırrın Kanatları (Yasaklı Kanat Serisi-2)
FantasyYasaklı Kanat Serisinin 2. Kitabıdır. Elizya artık gücünün farkına varıyor. Kendini keşfetmek hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı. Artık daha büyük savaşlar ve tehlikeler onu bekliyor. O dünyanın en güçlü vampiriyle başa çıkmayı başardı. Ancak g...