50. Bölüm: Görünmez Sır (Kıraç)

521 61 12
                                    

Merhabalar dostlarım. Umarım bu bölümü de keyifli bir şekilde okursunuz. Beğeneceğiniz bir bölüm olması dileğiyle...

Keyifli okumalar dostlarım...

Medya: Within Temptation - Shot In The Dark

Kapıyı açtım ve Zeynep'i aynaya bakarken buldum. "Hey ne yapıyorsun?" geldiğimi biliyordu. "İyiyim." Bana döndü ve soran gözlerle baktı. "Güneşe hiç çıkamayacak mıyım Kıraç?"

Ona bunu söylemek zordu. Ben ilk vampire dönüştüğümde ve bunu duyduğumda önemsememiştim. Ancak, hayatımdan büyük bir parçanın alındığını fark etmem, birkaç ayımı almıştı.

İlk zamanlar bunun havalı olduğunu düşünmüştüm. Gece gezip, insanları korkutmak daha kolay oluyordu. Sokaklarda kimse olmazdı. Bütün caddeler size ait gibiydi. Sonra günlük hayatımda alıştığım şeylerin gittiğini fark ettim. O zamanlar daha yüzeysel bir düşünce yapım vardı. Vücudumun yaşlanmaması, olgunlaşmadığım anlamına gelmiyordu. Zaman geçince bu dönüşümün ve hayatımın bu parçasının önceki hayatımdan, hatta ileri zamanlardan birçok şeyi yok ettiğini fark etmiştim. İnsanlara veya hayvanlara zarar vermek zorundaydık. Yoksa kötü bir ölüm bizi bekliyor olacaktı. Bunun bir lütuf değil, bir lanet olduğunu anlamam çok zamanımı almamıştı. Bu konuda sevindiğim tek şey: bunları erken fark etmemdi.

Zeynep sağ elini beline koymuş ve bacaklarını aralamıştı. Bu duruş sabırsızlığını bağırıyordu adeta. Yavaşça ve tek tek konuşmaya gayret gösterdim. "Maalesef öyle." Bunu önceden anlamıştı. Sorusu sadece, kafasındaki düşünceyi teyit etmek içindi. "Elizya'dan haber var mı?" Keşke olsa. "Zera'lar öldüklerinde... toza dönüşüp kaybolurlar. Elizya hala olduğu gibi duruyor ama..." bunları söylemek bile boğazımın düğümlenmesine yetmişti. "Beyaz bir teni oldu. Dudakları mosmor." Zeynep alt dudağını yavaşça kemiriyordu. Gözlerini yumdu. Bunu hazmetmek onun için de zordu.

Sesi kısık geliyordu. "Cesetten fark yok öyle mi?"

"Onun şansı hala var. Lütfen böyle düşünmeyi kes." Çünkü tek düşüncemi öldürecekti. "Hepsi Yekta yüzünden." Bu mırıldanması bana alakasız geldi. "Ona bir Vahşet vampiri saldırdı Zeynep."

Bir anda gözleri biraz büyüdü ve ağzı aralandı. "Onu mu koruyorsun?"

"Hayır! Ancak mantıklı düşünmek şu an en önemli şey."

"Eğer o, senin dostun olmayı seçseydi ne olacaktı söyleyeyim mi?" benim cevap vermeme izin vermeden başladı. "Öncelikle sana ihanet etmeyip, size bilgi ulaştıracaktı. Siz de onlardan kurtulmanın yolunu bulacaktınız. Dağılıp, Serhat'ın yanmasına neden olmayacaktı. Elizya'yı kaçırmayacaktı. Seni koruyacaktı. Kaçırılmanı önleyecekti. Semih'in ne olduğunu bile anlayabilecek zekada."

"Sen bunları nereden- "

"Cemre her şeyi anlatmıştı. Şimdi sözümü dinle Kıraç Gürgen. Ardından bizim yanımıza gelmeyecek ve onunla uğraşmamız gerekmeyecekti. Eğer onunla vakit kaybetmeseydik, arabası orada olmasaydı, Cemre hala burada olabilirdi. Bu şekilde o sahtekar o...u kız, Cemre kılığına girip, Elizya'yı öldürmeyecekti!" anlattıklarından çok, bu hararetine şaşırmıştım.

"Eğer bizim tarafımızda olsaydı, kansız kaldığı için benim kanımı içemeyecekti. Böylece bende bütün hayatımı, ailemi ve insanlığımı kaybetmeyecektim. Her şey onun yüzünden." Bir anda ortadan kayboldu. Kapının hareket ettiğini gördüm. Arkasından gittiğimde mutfakta olduğunu ve eline çakmak aldığını gördüm. Hemen onu durdurdum.

"Ne yapıyorsun?"

"Onu yakacağım. Bana karışma. Doğru kararın bu olduğunu biliyorsun." Serhat arkasından gelmiş kolunu tutmuştu. "Dursana kızım saçmalama!" onu ben bir kolundan, kuzenimde onu sağ kolundan tutmuştu. Çok güçlenmişti. 

Sırrın Kanatları (Yasaklı Kanat Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin