Sabah hep beraber okula geldiklerinde Cemre ve Pınar kantinde oturuyordu.
Meral:
"Günaydın canısılar. :)"
Cemre:
"Günaydın.. Nasılsın Songül?"
Songül:
"İyiyim Cemre sağol."
Gün boyu Pınar Güney'le konuşmaya çalışmıştı. Ama Güney'in gözü Songül'deydi.
Dersten sonra bahçede oturuyorlardı.
Güney:
"Songül ateşin var mı bakayım." diyerek Songül'ün alnına dokundu.
Songül:
"İyiyim Güney."
Meral:
"Yaptığım çorba iyi gelmiştir. :)"
Ali:
"Tabi kesin. :)"
Meral:
"Neyse ben bi lavaboya gideyim.. saçlarım bozulmuş."
Meral saçlarını savurarak yanlarından uzaklaşmıştı.
Ali:
"Gençler akşam Meral'in doğum günü var. Unutmayın."
Güney:
"Lan biz hediye almadık."
Eylül:
"Ben de almadım daha."
Pınar:
"Ben bugün bakacağım. Beraber bakalım istersen Güney."
Güney:
"Yok... ben eve gidip hazırlıkları yapayım. Ali baksın benim yerime."
Ali:
"Tamam o zaman biz gideriz hep beraber."
Cemre:
"Tek başına nasıl yetiştireceksin Güney?"
Güney:
"Yetişir herhalde."
Eylül:
"Songül sen aldın mı?"
Songül:
"Aldım."
Ali:
"O zaman Güney'e yardım eder misin? Bu beceriksiz evi süsleyemez. :)"