Songül sinirle Tülin'e bakıyordu.
Güney:
"E.. emin misin?"
Tülin:
"Evet baksana." diye listeden isimlerini gösterdi.
Güney ne diyeceğini bilemezken Songül'ün elini tuttu.
"Neyse.. hadi kantine gidelim aşkım."
Songül ve Güney kantine geldiğinde Güney etrafa bakındı.
"O Okan denen çocuk nerde?"
Songül:
"Bilmem.. gelmedi galiba bugün."
Güney:
"Ulan nasıl bi şans bu ya! Ne diye bizi bi grup yapmıyor ki bu adam!"
Songül:
"Aynı grupta olmayı geçtim seni o kızla grup yapmasına ne demeli?"
Güney elini saçlarının arasından geçirdi.
"Okan hangisiydi ya? Esmer olan mı?"
Songül:
"Ben ne diyorum sen ne diyorsun Güney ya? Okan kötü birisi değil ama o kız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim."
Güney:
"Pardon da kötü birisi olmadığını nereden biliyorsun acaba?"
Songül:
"Güney çocuk gayet saygılı... Kapıda falan karşılaştığımızda hemen yol veriyor."
Güney:
"Ne o çok mu etkilendin?"
Songül:
"Saçmalıyorsun." diye göz devirdi.
Cemre:
"Ne oluyor? Tartışıyor musunuz siz?" diye yanlarına otururken Serkan da bir sandalye çekip oturmuştu.
