Güney karşısında dikilen annesiyle babasına şaşkınlıkla baktı.
"Anne.. baba.."
Annesi "İçeri almayacak mısın?" diye söylenmişti.
Güney:
"T.. tabi.. geçin."
Selma ve Ekrem içeri girerken Güney de kapıyı kapatıp peşlerinden salona geçmişti.
Güney:
"Sizin ne işiniz var burda?"
Ekrem:
"İstemiyorsun galiba."
Güney:
"Yok.. yani ben öyle birden görünce şaşırdım. Haber de vermediniz."
Selma:
"Eylül kızım hamileymiş. Onu duyunca çıkıp geldik."
Ekrem:
"Evde yoklardı ama. Size geldik o yüzden."
Güney:
"Sinemaya gitmişlerdi."
Selma:
"Neyse bugün sizde kalalım. Yarın da onlara gideriz. Gelin nerdedir?"
Güney:
"Odada... Ben geldiğinizi haber vereyim." diyerek odaya çıktı.
Songül Güney uzun süre gelmeyince üstüne bol bir tişört giyip odadan çıkıyordu ki kapıda Güney'le karşılaştı.
Güney Songül'ün elinden tutup odaya çekti ve kapıyı kapattı.
Songül:
"Ne oldu Güney? Kim geldi?"
Güney:
"Aşkım.. annemle babam geldi."
Songül:
"Dün tartıştık demiştin."
Güney:
"Ali'lere gelmişler aslında. Onları evde bulamayınca bize gelmişler. Tartışsak da biliyorsun bizden ayrı duramıyorlar."
Songül:
"Tabi.." diye mırıldandı. "Neyse çıkalım hadi."
Güney:
"Böyle mi?" diye Songül'ün üstündeki tişörtü işaret etti.