Güney'le Ali arkadaşının dediği mekana gittiklerinde Ertan'ı mekandan çıkarken görmüşlerdi. Güney koşup yakasına yapıştı ve yüzüne yumruk attı.
Güney:
"Sen benim sevgilimi nasıl öpersin lan şerefsiz!"
Ertan:
"Oo baya geciktin hesap sormak için. :) Ben daha erken bekliyordum. :)" dedi alayla.
Güney:
"Bir de gülüyor ya!" diyerek Ertan'ın karnına öfkeyle vurdu.
Ertan iki büklüm olurken hala alayla gülüyordu.
"Yalnız güzel kız olduğunu biliyordum da yakından daha güzelmiş. Hele teni..."
Güney deliye dönmüş gibi Ertan'a vuruyordu.
"Sus lan sus!!"
Ali:
"Güney dur! Öldüreceksin."
Güney:
"Geberteceğim Ali bu şerefsizi! Duymuyor musun dediklerini!"
Ertan yüzü kan içinde yerde yatarken hala susmuyordu.
"Ya öpücük yetmedi ama bana. Bu güzellikle daha çok vakit geçirmek isterim."
Güney:
"Ali sakın tutma beni. Öldüreceğim ben bunu!!" diyerek Ertan'a tekmeler yumruklar atmaya başladı.
Ali:
"Güney tamam!" diye durdurmaya çalışsa da Güney duracak gibi değildi. Ertan'ın hala susmaması da Güney'i daha çok kızdırıyordu.
Ertan:
"Cidden bi içim su."
Bu kez Ali vurmuştu.
"Sus lan sende.!"
Güney Ertan'ın yakasını tuttu.
"O şerefsiz Ejder nerde lan?!"
