Güney:
"Songül nerede?" dedi telaşla.
Cemre:
"Gelmedi mi sınıfa?"
Meral:
"Su alıp gelecekti."
Güney:
"Kızım niye yalnız bırakıyorsunuz?!"
Cemre:
"Ya sakin ol Güney... kantindedir."
Güney bir şey demeden koşarak sınıftan çıktı. Korkuyla kantine koşarken birçok kişiye çarpmıştı.
"Songül!" diye bağırarak etrafa bakmaya başladı. Ama Songül hiçbir yerde yoktu.
Güney:
"Songül!!"
Sınıftaki kızlardan biri yanına gelmişti.
"Güney.. Songül'ü mü arıyorsun?"
Güney:
"Evet.. gördün mü?"
Kız:
"Az önce bi adamla bahçeye çıkıyordu. Ama adam biraz tuhaftı."
Güney:
"T.. tamam sağol." diyerek bahçeye koştu.
Panikle etrafa bakınırken bahçe kapısının orda Songül'ü gördü. Bir adam kolundan çekerek arabaya götürüyordu.
Güney tüm gücüyle koşsa da yetişemeden Songül'ü arabaya bindirmişlerdi.
Güney hemen bir taksi çevirip arabayı takip etmeye başladı. Bu arada da polis arkadaşını arayıp haber verdi.
Şehirden baya uzaklaşmışlardı. Araba büyük bir deponun önünde durmuştu. Güney taksinin içinde onları izliyordu.
Adam Songül'ü kolundan çekiştirerek arabadan indirip ileriye doğru savurmuştu.