Saatler geçmiş ama hala doktor çıkmamıştı.
Ali:
"Kesin bir şey oldu.." diye panikle ayağa kalkıp doğumhanenin kapısına vurmaya başladı. "Biri bir şey söylesin! Karım nasıl?! Kızım nasıl?!"
Güney Ali'nin kolunu tuttu.
"Ali.. sakin ol. Bak şu an dua etmekten başka çaremiz yok."
Songül:
"Otur hadi şöyle Ali.. çok oldu zaten çıkarlar birazdan."
O sırada doktor çıkmıştı. Hemen yanına koştular.
Ali:
"Nasıl? İyiler mi?"
Doktor:
"Eylül hanımın durumu iyi biraz sonra odaya alacağız."
Songül:
"Bebek?" dedi titreyen sesiyle.
Doktor:
"Bebeği küvöze almamız gerekiyor. Bir süre orada kalması lazım."
Güney:
"İyi olacak ama değil mi?"
Doktor:
"Eğer güçlü bir bünyesi varsa atlatacaktır. Şu an bir şey söyleyemem."
Yine de hepsinin içine bir umut doğmuştu.
***********
Kısa süre sonra Serkan'lar da gelmiş ve hepsi Eylül'ün odasındaydı.Onları görünce Eylül'ün gözyaşları süzülmeye başlamıştı.
Ali yatağın kenarına oturup Eylül'ün elini tuttu.
"Hayatım.. ağlama lütfen."
Eylül:
"Nasıl ağlamayım Ali? Bebeğimiz.. yanımızda değil."
Songül:
"İyileşecek. Umudunuzu kaybetmeyin."
Güney:
"Doktor, amcası gibi güçlüyse atlatır dedi." deyince Eylül de dahil hepsi gülmüştü.
Eylül:
"Sağolun yanımızda olduğunuz için.."
Meral:
"Siz iyi olun yeter canısı."
***********
1 hafta sonra