Güney Serkan'la biraz sohbet edip akşam üstü eve gelmişti. Ali oturmuş televizyon izliyordu.
Ali:
"Hoşgeldin."
Güney:
"Hoşbulduk... bizim cadı yok mu?"
Ali:
"Yok Cemre'ye gitti."
Güney de Ali'nin yanına oturdu.
"Sen niye Eylül'le değilsin?"
Ali:
"Biraz dolaştık da sonra evine bıraktım."
Güney:
"Ali... aşk güzel bir şey mi?"
Ali tek kaşını kaldırıp Güney'e baktı.
"Bu nasıl soru oğlum güzel bir şey tabi... de sen niye sordun? Aşık mı oldun yoksa?"
Güney:
"Yok ya... hani Eylül'le hep birliktesiniz ya hiç mi sıkılmıyorsun diye merak ettim."
Ali:
"Bu bile yetmiyor... hep yanımda olsun istiyorum."
Güney:
"Anladım..." diye mırıldandı.
Ali elini Güney'in dizine koydu.
"Benden sana tavsiye... aşık ol. Anlatılamayacak kadar güzel bir şey."
Güney:
"O.. onu boşver de Meral'in doğumgünü geliyor ne yapacağız?"
Ali:
"Doğru ya... valla güzel bir parti yapmazsak başımızın etini yer."
Güney:
"Aynen.. ama çok kalabalık olmasın. Sevmiyorum ben."
Ali:
"Ben de ya. Samimiyetsiz samimiyetsiz insanlar.. hiç gerek yok. Bizbize eğleniriz."