Güney:
"Ne oldu güzelim?"
Songül:
"Ejder'in sağ kolu.." diyerek Güney'i kolundan tutup hızla arabaya doğru çekiştirmişti. Arabaya bindiklerinde Songül nefes nefeseydi.
Güney:
"Tamam bitanem sakin ol. Görmedi bizi."
Songül:
"N'olur gidelim Güney." dedi titreyen sesiyle.
Güney başını sallayıp arabayı çalıştırırken Buse başını uzattı.
"Ejder kim?"
Güney:
"Şerefsizin teki.."
Buse:
"Baya belalı bi adam anlaşılan."
Songül ve Güney sessiz kalmıştı.
Mekandan uzaklaşınca Güney arabayı bir kenara çekti ve Songül'e döndü.
"İyi misin?" dedi Songül'ün ellerini tutarken.
Songül başını salladı.
"İyiyim..."
Güney:
"Özür dilerim güzelim... Keşke hiç gitmeseydik oraya."
Songül:
"Nereden bilecektin ki onun orda olacağını."
Güney:
"Tamam geçti... Sakin ol sen artık tamam mı?"
Songül:
"Tamam..." diyerek Güney'e sarıldı.
Güney:
"İstersen eve bırakayım seni. Sonra bakarız mekana."
Songül:
"İyiyim ben.. bakabiliriz bugün."
Güney:
"Tamam.."
Birkaç mekan daha dolaştıktan sonra son gittikleri mekanı beğenmişlerdi.
Songül:
"Çok güzelmiş burası."
Güney:
"Ben de çok beğendim. "